Antalya zirvesi: Geldiler, görüştüler, gittiler!

Fotoğraf: Cem Özdel/AA

Ukrayna savaşı iki haftasını doldururken Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba’nın Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirdikleri Antalya zirvesinden bir sonuç çıkmadı. Dışişleri bakanlarının toplantıdan sonra yaptıkları açıklamalara bakınca “diplomatik kanalların açık tutulması” dışında hiçbir kararın alınamadığı görülüyor. Toplantıdan “24 saatlik ateşkes kararının çıkması” beklentisi bile gerçekleşmedi. Bu nedenle arabuluculuğa soyunan Erdoğan iktidarının büyük anlamlar yüklediği bu zirveyi “geldiler, görüştüler, gittiler” biçiminde özetleyebiliriz.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un zirve sonrasında yaptığı basın toplantısında bu zirve kararının Putin ve Erdoğan arasında yapılan görüşmede alındığını söylemesi, aslında Rusya’nın bu toplantıya katılış amacını da açıklıyor.

Öncelikle Rusya, Ukrayna’nın NATO üyeliğinden vazgeçmesi, Kırım’ın ilhakının tanınması ve NATO’nun bölgeye yaptığı askeri yığınağın son bulması talepleri karşılanıncaya kadar işgal harekâtını sürdürmekte kararlı görünüyor. Ancak dünya genelinde karşı karşıya kaldığı tepkiler nedeniyle savaşı sürdürürken diplomatik girişimlere kapalı olmadığı mesajını da vermek istiyor.

Öte yandan Putin, Türkiye’nin arabuluculuğunda sorunun çözümünü mümkün görmemekle birlikte Erdoğan’ın, dışişleri bakanlarının Antalya’da görüşmesi önerisini de reddetmedi. Çünkü Erdoğan yönetimi her ne kadar Ukrayna’ya silah yardımı yapan ve işgali kınayan yönetimler arasında olsa da ABD ve AB’nin yaptırım kararlarına katılmıyor. Dolayısıyla Putin, Erdoğan iktidarının ABD ve AB’den belli noktalarda ayrışan bu tutumunu devam ettirmeyi kendi çıkarına görüyor ve bu nedenle “iki taraftan da vazgeçmeyiz” diyen Erdoğan’ın girişimlerine kapıyı açık bırakıyor. Fakat bir kez daha belirtmek gerekir ki, bu durum sorunun Rusya-Ukrayna sorunu değil; Rusya ile ABD-AB ve NATO arasında bir sorun olduğu dolayısıyla Erdoğan iktidarının ‘arabuluculuğu’yla sonuç alınamayacağı gerçeğini değiştirmiyor.

Lavrov’un basın toplantısında asıl olarak Belarus’taki görüşmelerden sonuç alınmasını beklediklerini söylemesi de Antalya toplantısına diplomatik kanalların açık tutulduğu mesajının verilmesi ötesinde bir anlam yüklemediklerini gösteriyor. Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba’nın Lavrov’a yönelik “Ben buraya çözüm bulma amacıyla geldim ama kendisi dinleme amacıyla geldi” demesi de bu durumu doğruluyor.

Tarafların kendi görüş ve tutumlarını açıklamanın ötesine geçmediği Antalya zirvesi, Ukrayna’daki savaşın öyle kolay sona ermeyeceğini gösteriyor. Çünkü bir yandan Rusya; Ukrayna, ABD ve NATO’dan talepleri karşılanmadan bu işgali sona erdirmeyeceğini açıkça ortaya koyuyor. Öte yandan Ukrayna’daki işbirlikçi Zelenskiy yönetimi de kendi çıkarları için bu savaşın kışkırtıcısı olan batılı emperyalistlerden daha fazla silah ve lejyon (paralı savaşçı) isteyerek ülkesinin yıkımı pahasına bu savaşı sürdürmek istiyor.

Bu savaşın kazananı daha belli olmasa da daha önce Yugoslavya’da, Afganistan’da, Irak’ta, Libya ve Suriye’de olduğu gibi kaybedeni çoktan belli oldu; Ukrayna halkı! Daha savaşın üzerinden iki hafta bile geçmeden yüzlerce sivilin yaşamını kaybetmesi ve 2 milyondan fazla Ukraynalının ülkelerini terk etmek zorunda kalmaları, bu savaşın kaybedenlerinin kimler olduğunu tereddütsüz biçimde ortaya koyuyor.

Evet, Ukrayna’daki savaş ve yıkım devam ederken iki tarafın dışişleri bakanları Antalya zirvesine geldiler, görüştüler ve gittiler. Antalya zirvesi bize bir kez daha bu gidişatın değişmesi için savaşların asıl mağdurları/kaybedenleri olan halkların, emperyalistlere ve işbirlikçi gericiliklere karşı mücadele ve dayanışmayı büyütmesine duyulan ihtiyacı göstermiş oldu.

İLGİLİ HABERLER

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İşçiye, düşman hukuku

İşçiye, düşman hukuku

Patronların yüzde 30 zam dayatmasına karşı yayılan grevleri engellemek için adeta düşman hukuku uygulanıyor: Besleme basın devreye sokuldu, valilik eylemleri yasakladı, e-devletten sendika üyeliği engellendi, işçilerin önüne polis-jandarma barikatı çekildi, gözaltılarla gözdağı verildi… Hiçbirinden sonuç alınamayınca ‘suç icadı’yla BİRTEK-SEN Başkanı Mehmet Türkmen tutuklandı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
16 Şubat 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et