Şili'de yeni hükümet
Fotoğraf: Vanessa Rubilar Quintana / AA
Şili’de sol-sosyalist ittifakın adayı Gabriel Boric, yemin etti ve başkanlık görevini, 2011’den bu yana önce bir öğrenci hareketi lideri sonra da sosyalist bir siyasetçi olarak kendisine karşı mücadele ettiği Sebastian Piñera’dan devraldı. Boric’in yemin etmesi ile 2019’daki ‘toplumsal patlama’ ile başlayan, geçtiğimiz sene kurucu meclisin oluşturulmasıyla ve yeni anayasa oluşturulmasıyla devam eden süreç yeni bir aşamaya geçmiş bulunuyor.
Boric’in görevi devralma töreni aynı zamanda birçok sembolizmi de içermesi açısından ilginçti. Rapa Nui yerlisi kıyafetleri içindeki yeni protokol müdürünün töreni yönlendirdiği, kabine üyelerinin çoğunun kravat takmamasının tartışma konusu olduğu, Boric’in başkanlık sarayı La Moneda’ya girerken resmi tören protokolünden çıkarak Salvador Allende’nin heykeline yönelerek anıtı selamlamasının, Şili’deki muhafazakarların ve seçkinlerin tüylerini diken diken eden sahneler olduğu tahmin edilebilir. Tören, Alberto Fernandez, Luis Arce, Pedro Castillo gibi bölgedeki sol eğilimli hükümet başkanlarının yanında Dilma Rousseff ve Gustavo Petro gibi şu an muhalefetteki önemli isimlerin de katıldığı bir devir-teslim töreni oldu.
Latin Amerika’daki dayanışma, yeni başkanın La Moneda’daki ilk konuşmasında yer verdiği konulardan biriydi. Bunun yanında Boric, ülkedeki gelir adaletsizliğinden, yağmadan, demokratikleşme sürecinden, insan hakları ihlallerinden, Mapuche toplumunun devlet tarafından gördüğü baskıdan, öğrencilerin, kadınların maruz kaldıkları haksızlıklardan bahsettiği konuşmasını Salvador Allende’nin 11 Eylül 1973’te aynı başkanlık sarayında, Pinochet’in uçakları tarafından bombalanırken yaptığı son konuşmasındaki ‘Er ya da geç, özgür insanın daha iyi bir toplum inşa etmek için üzerinden geçeceği yollar açılacaktır’ cümlesi ile bitirdi. Gerçekten de yarım asır sonra Allende’nin tahmini gerçekleşmiş bulunuyor.
Boric’in 14’ü kadın olan 24 kişilik yeni kabinesi de göreve başlamış bulunuyor. İçişleri ve Kamu Güvenliği Bakanı Izkia Siches, seçimlerin ilk turundan sonra ülkenin en saygın meslek odalarından biri olarak kabul edilen Colegio Médico’nun başkanlığından istifa ederek aşırı sağcı aday Kast’a karşı Boric’e desteğini ilan etmişti. 7 aylık bebeğini yanına alıp tüm ülkeyi gezen Siches’in seçimlerdeki zafere katkısı tartışılmaz. Komünist gençlik militanlığından gelen ancak an itibarıyle bağımsız olan Siches’in önünde otoriter yapının merkezi bakanlıklarından biri olan bir kurumu demokratikleştirme ve reforme etme görevi bulunuyor. Dışişleri Bakanlığı koltuğuna bir başka kadın, Sosyalist Partiye yakın Antonia Urrejola oturuyor. Urrejola daha önceki Bachelet hükümetlerinde danışman olarak yer alan ve Interamerikan İnsan Hakları Komisyonu başkanı olan, ve aslen Pinochet rejiminde ülkeyi terk etmez zorunda kalan bir ailenin üyesi. Savunma Bakanı Maya Fernandez, Sosyalist Parti üyesi ve Salvador Allende’nin torunu. Hayatının 21 yılını Küba’da geçirmiş bir kişi ve PS içinde daha sol bir dönüşüm talep ederek Geniş Cephe’ye katılma yönünde fikir belirten biri olarak kabinede yer alıyor. Komünist Partiden ve Boric’in yükseldiği öğrenci hareketinden gelen Camilla Vallejo hükümetin genel sekreteri olurken, aynı hareketten gelen ve Demokratik Devrim partisinden Giorgio Jackson ise başkanlık genel sekreteri bakanı olarak göreve başlıyor. Finans Bakanı ise Sebastian Piñera’nın Merkez Bankası başkanı olarak görevini 5 sene daha uzatmış olduğu, Eski PS Üyesi Mario Marcel oluyor. Böylece finansal piyasaları her ne koşulda olursa olsun üzmemek ve korkutmamak kuralı Boric Hükümetinde de değişmedi denilebilir.
Yeni hükümetin önünde herkesin üzerinde mutabık kalabileceği demokratikleşme ve gelir adaletsizliğinin aşılması gibi acil konular bulunuyor. Ama bunun yanında Mapuche’lerin Araucanía’da el konulan toprakları ve politik hakları, öğrenci borçları, ordunun, polisin ve jandarmanın reforme edilmesi, 2019’daki toplumsal patlamada gerçekleşen suçların cezalandırılması, yeni ve özgürlükçü ve çoğulcu bir anayasanın yürürlüğe girmesi gibi birçok tartışmalı konunun varlığı da yadsınamaz. Şimdilik politik kriz demokratik bir çıkış yolu bulmuş durumda, ancak bu sürecin kalıcılığı tespit edilen sorunlara bulabildiği gerçekçi çözümlerle sağlanabilecektir.
- İkinci Trump dönemi ve Latin Amerika 18 Kasım 2024 04:20
- Bolivya: Morales, Arce’ye karşı 04 Kasım 2024 04:21
- Venezuela’da iktidar içi yeniden yapılanma 21 Ekim 2024 04:08
- Meksika'da feminist dönem 07 Ekim 2024 04:28
- Fujimori’nin mirası 23 Eylül 2024 04:15
- Kolombiya’da oligarşinin müdahalesi 09 Eylül 2024 04:21
- Meksika'da yargı reformu tartışmaları 26 Ağustos 2024 04:11
- Venezuela'da seçim sonrası durum 12 Ağustos 2024 04:30
- Çanlar Maduro için mi çalıyor? 27 Temmuz 2024 04:01
- Trump’a suikast, küresel sağa gaz 22 Temmuz 2024 04:50
- Aşırı sağın Brezilya çıkarması 08 Temmuz 2024 04:13
- Bolivya'da ne oldu? 28 Haziran 2024 04:24