Hekimler ve sağlıkçılar grevle ‘Hiçbir yere gitmiyoruz mücadeleye devam’ diyecek!

Bugün Tıp Bayramı; hekimlerin bayramı! Ama, “Öğretmenler Günü”, “Emekçi Kadınlar Günü”, “Gazeteciler Günü”nün kutlanan bir bayram günü değil “mücadele günü” olması gibi hekimlerin bayramı olarak resmiyete geçmiş “Tıp Bayramı” da hekimlerin mücadele günü oldu.

Nitekim bu yıl Tıp Bayramı hekimler ve sağlık emekçileri tarafından 14 Mart ve onu izleyen 15 Mart günleri “G(ö)rev günü” ilan edildi. Aile hekimleri 16 Mart günü de grevde olacak.

Grevine; TTB, SES, Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Türk Diş Hekimleri Birliği, Genel Sağlık-İş Sendikası ve son dönemde kurulan hekim sendikaları iş bırakarak katılacaklarını duyurdu. Greve, işyerlerine göre değişse de daha geniş bir katılımın olması bekleniyor. Örneğin sağlık alanında sadece Memur Sen’e bağlı Sağlık Sen’in iş bırakmaya katılmayacağı ama işyerlerinde üyelerinin greve önemli ölçüde katılacağı belirtiliyor.

ERDOĞAN’IN HEKİMLERİN TALEPLERİNE YANITI: VARSIN GİTSİNLER!

14 Mart Tıp Bayramı’na bir hafta kala, Saray’a topladığı kadın muhtarlara konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hekimlerin talepleri ve yurt dışına giden hekimlerle ilgili söyledikleri bu yıl ki Tıp Bayramı’nı daha bir anlamlandırdı.

Hekimlerin taleplerini anlayıp onlara yanıt vermek makamında olan “tek adam” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Efendim işte doktorlar az para aldıkları için ayrılıyorlar… Bu devlet sizi okuttu, yetiştirdi. Ama şimdi ‘Efendim işte az para veriyormuş.’ Sordum, en az alan ne alıyordur? 8-9 bin. En yüksek alan ne alıyordur? İşte 25 bin civarında alıyordur. Bakın açık konuşuyorum. Varsın gitsinler. Bizler de üniversiteleri yeni bitiren doktorlarımızı buralarda istihdam ederiz. Buralar boş kalmaz, merak etmeyin… Doktorluk gibi aziz bir mesleği sadece paraya bina etmek herhalde pek de insani değildir” yanıtı vererek hekimlerin talepleri karşısında iktidarın tutumunu açıkça ortaya koydu.

Böylece Cumhurbaşkanı, hekimlerin talepleri karşısında kendilerine düşenin bu talepleri karşılamak olduğunu söylemek yerine, sanki hekimlerin az ücret aldıkları için yurt dışına gittikleri ya da özel hastanelere geçtiklerini iddia ederek onları, insan ve ülke sevgisinden yoksun, insani ve tıbbi etik değerlere sahip olmayan paragözler olarak aşağılayıp itibarsızlaştırmayı tercih etti.

‘KOMÜNİSTLER MOSKOVA’YA’DAN ‘HEKİMLER YURT DIŞINA’YA!

Bununla da yetinmeyen Erdoğan, “Varsın gitsinler” diyerek, kamu hastanelerinde sağlık hizmetinin dibe vurmasını umursamadığını gösterirken hekimlerin yurt dışına gitmesini de önemsemediğini gösterdi.

Böylece; 1960’lı ’70’li yıllarda eşitlik, özgürlük, demokrasi ve sosyalist bir dünya isteyenlere, “Komünistler Moskova’ya”, 1990’lardan beri de yaşadıkları illere Kürdistan diyenlere, “Kürdistan Kuzey Irak’ta, Kürdistan’da yaşamak isteyen oraya gitsin” diyenler, şimdi de Cumhurbaşkanının ağzından hekimlere, “Buradaki koşulları beğenmiyorsanız o beğendiğiniz ülkelere gidin” diyorlar.

Böylece Türkiye’nin egemenlerinin siyasetçilerinin, biat etmeyenlere, hak talebinde bulunanlara; sanki kendileri ev sahibi, hak talep edenler kiracılarıymış gibi, “Oturduğun evi beğenmiyorsan evimden çıkıp git” diyen kötü ev sahibi gibi, “Bu ülkede bizim size sunduğumuz koşulları beğenmiyorsanız çekin gidin” demektedirler!

Bu tutumun hedefine Cumhurbaşkanı Erdoğan hekimleri koydu!

HEKİMLERİN TALEPLERİ TÜM SAĞLIKÇILARIN VE HALKIN TALEPLERİDİR

Hekimler elbette ki, son yıllarda hızla eriyerek; yoksulluk sınırının altına inen ücretlerinin insanca yaşamaya yetecek bir düzeye çıkarılmasını da istiyorlar. Ama bu, taleplerinden sadece birisi.

Tersine hekimlerin talepleri;

• Hekimlere ve tüm sağlıkçılara yönelik şiddete karşı etkin bir yasanın çıkarılması ve çalışma ortamının güvenli hale getirilmesi,
• Özlük haklarının iyileştirilmesi, ücretlerinin insanca yaşayacakları bir düzeye getirilmesi, performansa göre ücret düzenine son verilmesi,
• Kovid-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmesi,
• Angarya ve uzun süreli çalışmaya son verilmesi, güvenceli ve kadrolu atama yapılması,
• 5 dakikada bir muayene dayatmasına son verilmesi ve muayene süresinin 20 dakikaya çıkarılması,
• Birinci basamak ve koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi, halka nitelikli ve ulaşılabilir sağlık hizmetinin sunulması… gibi çok kapsamlıdır.

Bu yüzdendir ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iddia ettiği gibi sağlıkçılar ücretlerini az buldukları için yurt dışına gitmiyor, AKP iktidarının “sağlıkta dönüşüm” politikasının etrafında sağlığı ticarileştirme, hastaneleri ticarethane, hastaları müşteri gören sağlık sistemine itiraz ediyorlar.

Erdoğan da bunu bildiği içini hekimlere; ya “Tıp etiği, halk sağlığı, halka ulaşılabilir, nitelikli ve parasız sağlık hizmeti” gibi ‘İdeolojik içerikli’ taleplerden vaz geçip biat edersiniz ya da çekip gidin” demektedir.

TIP BAYRAMI GREVLE KUTLANACAK!

Ancak, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yönetimine kötü bir haberimiz var!

Tıpkı dün; onlar istedi diye komünistlerin Moskova’ya, Kürtlerin Güney Kürdistan’a gitmeyerek uğradıkları saldırılara karşın taleplerinde ısrar ettikleri gibi Türkiye’nin hekimleri de; bütün baskılara ve hayatlarına kasteden şiddete karşın, tüm sağlıkçılarla da birleşerek, mücadele etmekte kararlıdırlar.

Nitekim Erdoğan’ın “Varsın gitsinler” diye “gitmeyi” teşvik eden tutumuna karşın, çeşitli illerde hekimler yaptıkları açıklamalarla, “Hiçbir yere gitmiyoruz. Biz buradayız!” diyerek yanıt verdiler.

Bugün ve yarın da hekimler ve her meslekten sağlık emekçileri, grev hakkını kullanarak, “Hiçbir yere gitmiyoruz. Buradayız!” diyerek, ortak taleplerinin de arkasında birleşerek mücadeleyi sürdüreceklerini Türkiye kamuoyuna ve dünyaya ilan edecek görünüyorlar.

Böylece; bu yıl da “Tıp Bayramı”, belki eğlence içerikli ritüellerle değil ama günün anlam ve önemine uygun olarak, mücadeleyle kutlanmış olacaktır!

Biz de bu vesileyle, bayramlarını mücadeleyle kutlayan tüm hekimlerimizin Tıp Bayramı’nı kutluyoruz!