Türkiye fotoğraf dünyası - 9
Fotoğraf dünyasının dünü, gelişimi ve bugünü üzerine haftalardır yazdım. Eksiklerim, fazlalarım olabilir. Katkı sunmak isteyenlere açık olduğumu belirtmek isterim.
Geçen haftalarda, Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneğinin (AFSAD) kuruluşunda genel sekreterlik yapan Cüneyt Ayral’dan aldığım düzeltme notunu paylaşmak istiyorum: “Fotoğrafla ilgili yazmış olduğunuz yazıyı okudum kaleminize sağlık. Yalnız bir düzeltme var. AFSAD’ın ilk sergisi 1977’de kurulduğu yıl Antalya Film Festivali çerçevesinde Antalya’da açılmıştır… Derneğin kurucu genel sekreteri olduğum için bazı bilgiler şifahi olarak bende var, örneğin ilk büyük maddi destek Şakir Eczacıbaşı tarafından yapılmıştır. Antalya sergisinin baskıları Antalya’da rahmetli Halit Uluç Beyin karanlık odasında yapılmıştır ve tüm masrafları o karşılamıştır. O dönemde İstanbul’da kurulmuş olan FOTOS Profesyonel Fotoğrafçılar Derneği de Antalya’da aynı zamanda bir sergi açmıştır.”
Bu katkısı için Cüneyt Ayral’a teşekkürlerimi sunarım.
1970’lerde ülkenin sosyal yapısı, hak alma mücadeleleri gelişmeye başlarken sanatçılar, aydınlar, bilim insanları da bireysel ya da örgütlü olarak mücadelede yer almaya başlıyorlardı. Cüneyt Ayral’ın hatırlattıkları örnek sayılır. Bu durum egemenlerin işlerine gelmiyordu. Sonrası malum darbeli yıllar… Darbelerden çıkışlarda da demokratikleşme, özgürlük, hak alma mücadelesine sanatlarıyla/fotoğraflarıyla katılanlar hem ülkenin sorunlarına hem de fotoğrafın toplumsal işlevine sahip çıktılar. En unutulmazlarından olarak 1989 Bahar Eylemlerini sayabiliriz.
’80’li yılların ikinci yarısından itibaren başlayan lokal işçi hareketleri (1987 Netaş, ‘87-88 deri iş kolunda yapılan grevler, kamu emekçilerinin mücadelesi...) “89 Bahar Eylemleri” olarak bilinen yaygın eylem ve grevler silsilesiyle bir üst düzeye sıçradı. Bu sürecin sonuna denk düşen ve 1990-91 arasında gerçekleşen Zonguldak’taki maden işçilerinin mücadelesi de bir başka zirvedir. Zonguldak’ta madenlerde başlayan grev ve ardından Ankara’ya yapılmak istenen büyük madenci yürüyüşü, Bahar Eylemleri zincirinin son halkası sayılabilir.
Tüm bu gelişmeler ve Zonguldak’ta kömür madenlerinden yükselen ses, fotoğrafçıların çabalarıyla dünyaya yayıldı. Burada AFSAD Toplumcu Gerçekçi Belgesel Fotoğraf Atölyesinin payını unutmamak lazım. Fotoğrafçı/Şair Mehmet Özer’in danışmanlığında toplumsal sorunları projeli çalışmalarla gerçekleştirip paylaşıp, sergi ve kataloglarla kalıcılaştırmaları önemlidir.
Bugüne kadar birçok fotoğraf dernekleri, grupları, kolektifleri oluşmuş ve değerli katkılar sunmuşlardır. Yücel Tunca yönetimindeki Galata Fotoğrafhanesi hem teknik eğitim hem de belgesel ve basın fotoğrafçılığı alanında uzun yıllar varlık göstermiştir. 2008 yılında kurulan Redfotoğraf yine aktivizm ve fotoğraf alanında çalışmalar yapmıştır. Bu listeyi uzatmak mümkün. Burada UNLİMİTED isimli sitenin araştırmasını paylaşmak istiyorum.
Araştırmanın başında şöyle diyorlar: “Bu liste Türkiye’de 1996-2019 yılları arasında var olmuş ya da hâlâ varlığını sürdüren kayıt dışı ya da resmi unvanı olan, inisiyatifler, kolektifler, kâr amacı gütmeyen oluşumlar, sanatçı mekanları, araştırma kolektifleri ve daha fazlasını içeren bir listedir. Bazıları kapandıklarını ilan etmiş, bazıları hâlâ aktif, bazıları ise yaratıcı alanlarda belirsizlikle devam ediyor.” https://www.unlimitedrag.com/post/turkiyede-resmi-olmayan-kolektifler-ve-inisiyatifler.
Birçok oluşumun ortak özelliği, gönüllülük temelli ve hayatın olağan dışı gidişatından duyulan huzursuzluğa karşı olmak, imece yöntemiyle çözüm üretmek olarak tanımlanabilir. En büyük sorun ise ekonomi yani para olarak açıklanabilir. Ayrıca mekan problemleri, işletme sorunları sayılabilir. Antidemokratik uygulamalar, sansür ve yasaklar eklenince zorluklar ortada. Yani devletin olanaklarını kullanamayanlarla, her türlü devlet ve devlete bağlı kurumların (Kültür Bakanlığı, belediyeler ya da vakıflar gibi) devlete hakim olanların politikalarına uygun bir sanat dünyası içinde “Türkiye fotoğraf dünyası” yaratmak isteyenlerin çatışmasının yaşandığı günlerdeyiz. Onun için daha bir sorgulayıcı olmamız gerekli. Mesele ideolojik yani…
-BİTTİ-
Evrensel'i Takip Et