İzmir mitingi yeni bir direniş dalgasının işareti olabilir mi?
Fotoğraf: Evrensel
Önceki gün İzmir’de, DİSK üyesi binlerce işçi, Genel-İş’ İzmir şubelerinin düzenlediği mitingde, “Krizin bedelini ödemek zorunda değiliz”, “Emeğimizi, haklarımızı, geleceğimizi ezdirmeyeceğiz” diyerek taleplerini hep bir ağızdan haykırdı.
Mitinge, DİSK’e bağlı sendikaların İzmir şubeleri de katıldı.
İşçiler yürüyüş sırasında ve alanda sık sık, “Yapılan zamlar geri alınsın”, “Saraya değil emekçiye bütçe”, İnsanca bir ücret istiyoruz”, “Genel grev genel direniş”, “AKP mezara halk iktidara”, “Krizin yükü patronlara”,… gibi sloganlar attı.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan (Genel-İş genel merkez yöneticileri de) mitinge katılarak konuşma yaptı.
DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu, konuşmasında taleplerini şöyle sıraladı:
- Elektrik, su, doğal gaz ve internet faturalarına yapılan zamlar geri alınmalı, faturalar vergi ve kesintiden muaf tutulmalıdır.
- Asgari ücret yeniden belirlenmeli, tüm maaş ve ücretler en az asgari ücret artış oranı kadar artırılmalı, en düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine çekilmeli,
- EYT’lilerin emeklilik hakları verilmelidir.
- Asgari ücretin üzerindeki vergi dilimi yüzde 10’a çekilmeli, çok kazananın çok vergi verdiği adil bir vergi politikası benimsenmelidir.
- Tüm güvencesiz çalıştırma biçimlerine son verilmeli, herkese güvenceli istihdam sağlanmalıdır.
- Sendika ve grev hakkının kullanımının önündeki tüm yasal ve fiili engeller kaldırılmalıdır.(*)
YENİ BİR DİRENİŞ DALGASI İÇİN ZEMİN DAHA GENİŞLEMEKTEDİR
İzmir’de yapılan, sonuçta Genel-İş şubelerinin başını çektiği ve DİSK’e bağlı sendikaların katılımıyla yapılan, “Yarım günlük iş bırakma” ve binlerce işçinin katıldığı bir mitingdir. Ama, içinden geçtiğimiz sürecin özellikleri İzmir mitinginin bir miting olarak kalmanın ötesinde bir anlama sahip olabileceğini göstermektedir.
Çünkü bu miting ve mitinge kadarki gelişmeler; 2021 kasımında, DİSK’in “gelir ve vergide adalet” talebiyle başlattığı kampanyanın bir adımı olarak, İzmir’de binlerce işçinin katıldığı miting kıvamındaki basın açıklamaları ve yürüyüşlerle başlayan, yer yer iş bırakmalarla da sürerek, aralık ve ocak aylarındaki zam tsunamisiyle, ocak 2022 ortalarından itibaren “Zamların geri alınması”, “İnsanca yaşanacak bir ücret” ve “ek zam talebi” ile iş bırakarak eyleme geçtiği dönemle önemli benzerlikler taşımaktadır.
Bu benzerlik sadece İzmir, Genel-İş Sendikası üyesi işçilerin, miting kıvamında basın açıklamaları ve işçilerin kitlesel olarak katıldığı miting olmasından ibaret değildir.
Bu görünüşteki özellikler, aynı zamanda;
- Zam tsunamisinin, dolasıyla ücretlerin hızla erimeye devam etmesi, asgari ücrete yapılan yüzde 50’lik (gerçekte yüzde 39’luk) zam da dahil patronlara kabul ettirilen zamların hızla erimeye devam etmesi,
- Patronların, direnişlerde kabul ettikleri taleplere karşılık vermekte ayak sürümesi,
- Patronların kayıplarını işçileri işten atarak ve çalışma koşullarını ağırlaştırarak geri almak istemesi… gibi mücadelenin nesnel zeminini oluşturan taleplerin canlı olması, yeni bir direniş dalgasının nesnel zemininin genişleyip güçlendiğini gösterdiği gibi özellikler bakımından da benzeşmektedir.
Nitekim yukarda DİSK Genel Başkanının, miting konuşmasından aktardığımız, bütün işçileri ilgilendiren taleplerin ocak-şubat ayına göre bile can yakıcı hale gelmesi ve her gün daha da can yakıcı hale gelmeye devam edeceği dikkate alındığında önümüzdeki dönemde mücadele zemininin daha da sıcaklaşıp genişleyeceği apaçıktır.
YENİ DİRENİŞLERİN SENDİKALAŞMA EĞİLİMİNİN GÜÇLENMESİYLE BİRLEŞMESİ SÜRPRİZ OLMAZ
Dolayısıyla içinden geçtiğimiz sürecin özelliği, ocak-şubat aylarındaki direniş dalgasından sonra işçi mücadelesinin bir dinginliğe girmesi ve uzunca bir zaman öyle kalması biçiminde değildir. Tersine; bir yandan ücretlerin hızla erimesi, önceki dönemde harekete geçmeyen işyerlerinde yeni direnişlerin ortaya çıkması ihtimalini güçlendirirken, daha birkaç ay önce direnişe geçen ve taleplerini kabul ettiren işletmelerde de yeni direnişlerin gündeme gelmesi, yukarıda sözünü ettiğimiz özelliklerden dolayı sürpriz olmayacaktır.
Öte yandan süren TİS’lerde, TİS tekliflerinin yenilenmesi ihtiyacı, 2021’de yapılmış TİS zamlarının erimesi ve “ek zam” talebinin gündeme gelme ihtimalinin yükselmesi, önümüzdeki dönemde yeni bir direniş dalgası beklentisini güçlendirmektedir.
Öte yandan;
- Çorlu’da kurulu Lila Kağıt’ta, Selüloz-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan işçilerin 77 günü geride bırakan,
- Çerkezköy OSB’de bunan Pas South’ta çalışan ve Petrol-İş’e üye olduğu için işten atılan işçilerin 29 günü bulan,
- Gebze’de kurulu Farplas’ta DİSK Birleşik Metal-İş’e üye oldukları için işten atılan,
- Urfa’da Uğur Tekstil’de çalışırken DİSK Tekstil-İş’e üye oldukları için işten atılan 97 işçi direnişlerini sürdürüyorlar.
Dahası birinci direniş dalgasında birkaç günlük hatta birkaç saatlik direnişle patrona taleplerini kabul ettiren ama pratikte bu talepleri elde edemeyen işçilerin sendikalaşma konusunda adım atabileceği de dikkate alındığında bu ikinci dalganın bir özelliğinin de sendikalaşma eğiliminin arttığı bir dalga olması ihtimali güçlenmektedir.
Bu gelişmelere, 14-15 Mart’ta iki günlük grevle taleplerini etkili biçimde dile getiren hekim ve sağlıkçıların eylemlerini önümüzdeki dönemde de sürdüreceği dikkat alındığında, eğitim başta olmak üzere kamu emekçileri alanında hareketliliğin artması da sürpriz olmayacaktır.
Kısacası İzmir’de Genel-İş ve üyesi işçilerin mitinginin, yeni bir direniş dalgasının işareti olarak görülmesi hiç de yanlış olmayacaktır.
(*) DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu’nun sıraladığı talepler listesinin “savaşa karşı talepleri” içermemesi gibi bir yanı olsa da bu konuyu bu köşe kapsamı içinde tartışmayacağız.
- Yığınların siyasete müdahalesi için... 19 Ocak 2025 04:46
- 2025 yılı emek yılı olacağını gösteren önemli işaretlerle başladı 12 Ocak 2025 04:53
- Tartışmalar "Sadece Türkiye’nin Kürt sorununun demokratik çözümü" kapsamını aşıyor 05 Ocak 2025 04:58
- 2025'in emek, barış ve özgürlük yılı olması dileği ile... 31 Aralık 2024 06:59
- Ülkemiz işçi emekçileri 2025'i emek yılı yapacak güce ve deneyime sahiptir! 28 Aralık 2024 06:16
- Asgari ücretli işçinin grev hakkıyla da donatılmış yeni bir mekanizma talebiyle mücadeleye! 24 Aralık 2024 16:44
- Son iki haftada oluşan Suriye haritası neyi gösteriyor? 12 Aralık 2024 04:45
- Asgari ücret miktarı, AÜTK'ye bırakılamayacak kadar ciddi ve önemli taleptir! 08 Aralık 2024 04:44
- Suriye'de çıkar peşindeki herkes operasyonun içinde ama kimse rolünü kabul etmiyor 05 Aralık 2024 06:45
- Eğer ‘Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz’se... 01 Aralık 2024 04:54
- İşçilerin özelleştirmeye karşı cepheden ‘hayır’ demekten başka bir seçeneği yok! 27 Kasım 2024 06:55
- Tek adam yönetiminin ülkeyi nereye getirdiğinin bir haftaya sığan fotoğrafıdır! 24 Kasım 2024 04:47