Ben çıkamadım içinden, Perinçek izah ederse öğreniriz şu Çiller meselesini…

Meğer o da oradaymış…
Söylenmeye başlamıştım, görünce haberi:
“Eski Başbakan Tansu Çiller, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Yenikapı’da düzenlenen Demokrasi ve Şehitler Mitingi’ne katıldı.” (7 Ağustos 2016)
‘Aklıma mukayyet ol’ günleriydi ama gel de ol…Nasıl?..
‘Nası yani?!’ çeke çeke, kendimle konuşmaları abartarak, voltalıyorum kovuğumda…
Pat… raftaki kitaba takıldı gözüm:

‘ÇİLLER ÖZEL ÖRGÜTÜ’

Hemen aldım elime…
Doğu Perinçek’in, Kaynak Yayınları’nca yayımlanan kitabı (aralık, 1996; ilk baskısı) …
Karıştırmaya başladım…
Alışkanlık icabı, altını üstünü çize çize, sağına soluna notlar düşerek okuduğumdan, Perinçek’in Çiller’e dair -flaş- iddiaları peşe peşe akıyor…
Okudukça kabarıyorum:

** Amerika FETÖ darbesine yol verecek…   “ABD Vatandaşı Çiller…” “Ciacı (CIA’cı) Çiller”, “Arkasında Amerika’nın olduğu darbeyi” telin mitinginde Erdoğan’la poz verecek… Ne bu şimdi?!
Sonunda masanın üstüne, bilgisayarın yanına koydum, “Çiller Özel Örgütü”nü:
Yazacağım… (da…)
Neredeyse altı yıl geçmiş üstünden…
Son gelişmeler tahrik etti; yazıyorum…
Şu sorunun etrafında döne dolaşa:
“ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanı Tayyip Erdoğan” 2014’ten beri Vatan Cephesi saflarında, Kemalizm’in programını uyguluyor…
Dağa taşa yazageldiği iddiası bu ya, Doğu Perinçek’in…
Hani o hesap…
Amerikan emperyalizmine karşı “İç cepheyi tahkim ederek genişletme” şeyi çerçevesinde…

‘BOP BAŞKANI AMERİKANCI ERDOĞAN’IN ARDINDAN, ‘CIA APARATI ÇİLLER ÖZEL ÖRGÜTÜ’ DE ACEP ANTİEMPERYALİST MİLLİ ÇİZGİYE Mİ ‘KAZANILDI’?..

Google’a sordum alelacele; Perinçek henüz o minvalde fetva vermemiş…
‘Çiller Özel Örgütü’nün -henüz- CİYA (= CIA) gömleğini çıkarıp Atatürk urbasına bürünerek milli çizgiye hicret ettiğine dair beyanatına rastlamadım…       
Kulağımız Doğu Perinçek’te… (Tabiatıyla)
Netice itibariyle “Çiller Özel Örgütü”nün haldeki pozisyonunu, (olmuşsa) nereye intikal etti(rildi)ğini henüz bilmiyoruz…
Ama şunları biliyoruz:
Çiller Erdoğan’ın ayak izlerini takip ederek misal, şuralara geldi:
** Tansu Çiller 15 Temmuz’u Anma Etkinliğine Katılıp, Erdoğan’la sohbet etti…(15 Temmuz 2017)** Tansu Çiller, AKP’nin Yeni Kapı mitinginde…” Yine milli şuurla buradayız… Türkiyemiz hedefte, onun için buradayız.” (24 Mart 2019) ** Tansu Çiller Ayasofya’nın ibadete açılış etkinliğine katıldı… (24 Temmuz 2020).
Veee…

NABIZ YOKLAMA; ‘MİLLET İTTİFAKI’NA MEYLEDEN MERKEZ SAĞ SEÇMEN ÇİLLERİ ‘ALIR MI?​’

MAK Danışmanlık Başkanı Kulat:
Tansu Çiller iddiaları doğru; parti kurma hazırlığında… (09 Şubat 2022)
Evvela yalanlamalar… ‘Ama’lı ‘fakat’lı cümlelerle kapı aralamalar..
Sonrası malum:
Saray maiyeti medya Tansu Çiller’i ağırlamaya başladı…
‘Millet İttifakının “Altılı masa” kurduğu gün, Tansu Çiller Yeni Şafak’ın manşetinden, o masayı teşhirle, koordinatlarını verdi:
** Parlamenter sistemi umut diye sunmak millete ihanet (28 Şubat 2022)
Çiller’i lansman/(siyaseten) “satma” turu Sabah’la devam etti:
** Koalisyonlar darbeden beter (9 Mart 2022)
Bu faslı uzatmayalım; çokça yazıldı çizildi, niyet aşikar:
Muhterem Sosyolog, Lejyoner Hulki’nin de isabetle dikkat buyurduğu üzere…
Bir oyun dahi önemli olacağı önümüzdeki seçimlerde, Tansu Çiller’i, “merkez sağ”ın adayı janjanıyla Millet İttifakına karşı çıkarmak…
‘Millet’in ittifak dengelerini sabote etmeye dönük hamleler; bilhassa da Akşener’in zeminine oynamak; Çiller’den beklenen bu…
Bunlar da biliniyor, ısındırma turlarıyla nabız tutulduğu da…
Buraları geçelim…
Yok, Çiller’in kirli siyasi bilançosuna da girmeyeceğim; Evrensel dahil, pek çok mecrada değinildi... (eyvallah…)
Sadece şuna dikkatiniz çekeceğim:

BİRİLERİNE KAYIŞ ATTIRIR MI BİLİNMEZ AMA SARAY MEDYASINDA DAHİ ‘AMAN’ DİLEYEN DİLEYENE

“Yapma Reis yapma bize bunu; her şey tamam da, Çiller’i savundurtma bize… Nasıl altından kalkılır bunun” mealinde yazılamalara dikkatinizi çekmekle yetineceğim…
Ben oradayım; girizgahtaki mevzuda…
Bittabi ben atlamadıysam…
Pek giren olmadı sanki, şu Perinçek’in meşhuurr adlandırmasıyla, Çiller Özel Örgütü, meselesine…
Halbuki ziyadesiyle mühimsiyorum ben…
Madem Tansu Hanım (8 Mart 2022) “Ben artık tecrübelerimi paylaşmak istiyorum” diyor…
Bakalım o tecrübe edilen o sürece…
Kafa kağıdı eskiyenlere hatırlatma…
Muhtemelen habersiz genç kuşağı bilgilendirme namına…
Buyurun, Tansu Çiller ve eşi ve… hakkındaki kallavi iddialara…
Perinçek’in yukarıda andığım Çiller Özel Örgütü kitabından, Cumhur İttifakının nicedir gayriresmi destekçisi, muhtemel yeni ortağı Tansu Çiller’in Amerikancı şeceresine bakacağız…
Detaylara girmeyeceğim…
Kitaptaki savunulan savların ana doğrultusunu temsil edecek iddia ve tespitleri bukle bukle, başlık olarak vereceğim sadece…

DOĞU PERİNÇEK RESMETTİĞİ AMERİKANCI ÇİLLER PROFİLİ İLE YERLİ MİLLİ SAYDIĞI ERDOĞAN BİRLİKTELİĞİNİ ONAYLIYORSA, BU YAZDIKLARINI NEREYE KOYACAK?

Sözü Perinçek’e verelim; kitabıyla tanıştırsın:
Doğu Perinçek, “Çiller Özel Örgütüne karşı mücadelenin seyir defteri” olarak tanımlar, kitabını. (s. 19)
Çiller Özel Örgütü adıyla yayımlanan kitabın ön sözüne Perinçek, “ABD, Türkiye devletinin kilit mevkilerine yuvalanmış” tespiti ile başlar. (s. 11)
Üçüncü cümlesi, “Çiller Özel Örgütü” ile doğrudan ilişkilendirmesi bakımından mühim:
“Ekonomi, eroin bağımlısı. Türkiye, emperyalist-kapitalist sisteme bir de uyuşturucu üzerinden bağlanmıştır.” (s. 11)
(Devrin Başbakanı) Çiller’in icraatlarının günün sonunda tekabül ettiği noktanın adını koyar:
“Bir karşıdevrimdir bu.”
Nitekim:
“Çiller Özelleştirme Yasası’nı çıkarırken, Cumhuriyet’i kastederek, “Son sosyalist devleti yıktık” demiştir. (s. 11)
Perinçek, ‘Susurluk skandalı’nda da “Çiller Özel Örgütü”nü görür:
(Susurluk kazasındaki kamyona çarpan) “Mercedesin içinden Çiller Özel Örgütü Çıkmıştır.” (s. 11)
YETMEZ…

2022 ŞUBATINDA KIBRIS’TA FALYALI CİNAYETİNİN FAİLİ OLMAKTAN MUAMELE GÖREN ‘SÖYLEMEZ ÇETESİ’ DE O DÖNEMİN ‘ÇİLLER ÖZEL ÖRGÜTÜ’ BAĞLANTISI İÇİNDE SAYILIR

O kadar ileri götürür ki Perinçek:
“ÇİLLER VE AĞAR, SÖYLEMEZ ÇETESİ’Nİ KORUYAN YÜKSEK MAKAM SAHİPLERİNİN, YANİ KENDİLERİNİN ORTAYA ÇIKARILMAMASI İÇİN KOALİSYONU BOZMUŞLAR ve Refah Partisi ile anlaşarak SORUŞTURMALARIN ÜSTÜNÜ ÖRTECEK BİR HÜKÜMETİN KURULMASINI SAĞLAMIŞLARDIR.” (s. 49, vurgu benden-era)
Devam etmeliyiz daha…
Zira Perinçek’e göre “Buraya kadarı Çiller Özel Örgütü’nün kökenlerini açıklayan genel tarihti.” (s. 12)
“Bir de özel tarih var” diyerek, sadede, Tansu Çiller ailesinin özeline gelir, Perinçek:
“Bu özel tarih, Abdullah Çatlı’lar açısından ele alırsak, 1980 öncesinde Abdi İpekçi’nin katledilmesiyle başlıyor. MİT içindeki CIA’nın yuvalanmasının, Çatlı grubunu daha o zamandan avucuna aldığı görülmektedir.” (s. 12)
“Çiller Özel Örgütü işte bu kara miras temelinde oluşmuştur” diye yazar (s. 13), ‘Perinçek:

‘DEVLETİN CIA GÜDÜMÜNDEKİ BAZI YERALTI ÖRGÜTLERİNİN FAALİYETİ, ZAMANLA VE KISMEN ÇİLLER ALİESİNİN ÖZEL GİRİŞİMİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR.’ 

Devamında kesin teşhisini koyar, -şimdiki unvanıyla- Vatan Partisi Lideri:
“(Yukarıdaki-era) Bu nedenle ÇİLLER ÖZEL ÖRGÜTÜ’NE ÖZELLEŞTİRİLMİŞ ÖZEL SAVAŞ ÖRGÜTÜ denebilir.” (s. 13; vurgu benim-era)
Aradan çekileyim… Perinçek’in cümleleriyle baş başa bırakayım:
** “Çiller Örgütü’nün (Azerbaycan’da-era) tezgâhladığı darbeyi, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’e Demirel haber verdi. (s. 13)4
** “ABD, uluslararası tertip ve kışkırtmalarda Çiller Özel Örgütünü kullanmıştır.” (s. 13)
** “Uluslararası tertiplere hizmetin kuşkusuz bir fiyatı vardır. ÇİLLER ÖZEL ÖRGÜTÜ’NE BU FİYAT, UYUŞTURUCU VE NÜKLEER MADDE KAÇAKÇILIĞI OLANAKLARI SAĞLANARAK ÖDENMEKTEDİR.” (s. 13, vurgu benim-era))
** (Tansu Çiller’in-era) “ABD vatandaşı olduğunu saptadık ve belgeleriyle açıkladık.” (s. 16)
** “Dış güç ABD’dir” (ve onun aparatı olduğunu iddia ettiği için-era) “Çiller Örgütü, bu nedenle bir ‘çete’ değil, dünya kapitalist sisteminin bir aletidir” (s. 17)
Ez cümle babında, aşağıdaki tespit de, Perinçek’in ön sözünün (s. 19) son paragrafından:

‘ÇİLLER ÖRGÜTÜ, SİSTEMİN ABD’YE EN BAĞIMLI, EN ÇÜRÜK, EN GERİCİ, EN KANLI UNSURUDUR.’   

Doğu Perinçek ve o sıralardaki partisi (İşçi Partisi) alıntıladığımız iddialarına dair “belgeleri” savcılıklara, meclis komisyonların ileterek suç duyurusunda bulunmuştu…
Nitekim (385 sayfalık) kitap da suç duyurularını, dayanak saydıkları belge ve haberlerin derlemesinden oluşuyor…
Tansu-Özer Çillerin yöneticisi olarak gösterilen “Çiller Özel Örgütü”nün şeması yayımlanıyor... (s. 42)…
O yılların meşhur 500 milyar liralık örtülü ödeneğin (s.58, vd.) kirli operasyonlarda kullanıldığı iddiaları ile ‘örgütün nükleer madde kaçakçılığına’ (s. 56, vd.) yer veriliyor…
“500 MİLYARIN ADRESİ ÇİLLER’İN 700 KİŞİLİK GİZLİ ÖRGÜTÜ” başlıklı Aydınlık haberi, iddiaların kanıtları olarak sunulan ekler arasında gösteriliyor… (s. 71)
……….
…… falan filan…
Kafi sayılsın…
Perinçek’in son yıllardaki nakaratı ile bağlayalım:
“Ya Erdoğan ile birlikte Türkiye gemisindesin ya da Amerika gemisinde.”
Tansu Çiller nicedir (bkz. girişteki irtibatlar) Erdoğan’ın gemisindeyse…
Dahası Erdoğan hesabına, Erdoğan yönlendirmesi aşikar olan siyasi operasyon tezgahlıyorsa Tansu Çiller ve efradı Ağarlar filan…
Yok mu bu işte bir yanlışlık?!..
Ya da hangisi doğru, Perinçek:
Çiller Özel Örgütü’nde yazılanlar mı?
Çiller’in paydaşı/destekçisi olduğu Erdoğan rejiminin ABD karşıtı “antiemperyalist cephede mevzilendiği” tespitin mi?
Hangisi doğru?
Sahiden merak ediyorum…
“Amerikancı” Çiller’in, yerli ve milli ABD karşıtı iktidar cephesinde yer almasını nasıl izah eder, Perinçek acaba…
Perinçek’e belki sorarlar katıldığı teve programlarında da aydınlanır konu komşu; bir “CIA aparatı”ndan nasıl milli siyasetin müttefiki yaratılabildiğini?

SATIR ALTINDAN NOTLAR…

HAYAT DİSTOPYAYI MI TAKİP EDİYOR?

Oscar Wilde’dı değil mi, antik Yunan’ın baba filozoflarının aksini iddia eden:
“Hayat sanatı taklit eder”
Haklı olabilir mi?
Öyleyse hayat distopya faslında dibi bulmak üzere galiba…
Distopya yazarlarının, hayal güçlerini bilemeleri şart!  

EFENDİLER DE ÇEHOV GİBİ DÜŞÜNÜYORSA…

Çehov bir oyunda ya da romanda… ‘Boş’ geçmek olmaz; her şeyin bir anlamı olur-olmalı, manasında söylemiş:
Duvara asılan silah oyunun sonunda mutlaka patlar!..
Patlamayacaksa ne lüzumu var o silahın orada, demeye getirmiş…
“Silahlı Barış” evresinde dünya mühimmat deposuna dönüştürüldüğüne göre…
Bir gün mutlaka patlayacak… mıdır?..

YÜZLEŞME SUALİ: SİLAH TACİRLERİNİN UKRAYNA ‘SHOWROOM’UNA SİHA’LARIN ÇIKMASI SİZE NE HİSSETİRİYOR?

Coşkun Aral’ın T24’e verdiği mülakatta dikkatimi celp etti bir detay...
Evet o da, “Savaş muhabirliği diye bir meslek olmadığına inanıyorum” değerlendirmesi de ilgimi çekti…
(Belki daha önce de dillendirmiştir…)
Lakin söz almaya sevk eden Aral’ın bu kritiği değil - doğrusu hiç düşünmemiştim üstüne…
Coşkun Aral söyleşirken bir yerde, “Savaşlar bir şekilde de silah üreticisi ülkelerin showroomları haline dönüştürülüyor” diyor…
Devamında da:
“Yıllarca savaş cephelerinde bulunduğumda silah tüccarlarının zaman zaman bizim bulunduğumuz mekanlara ziyaretlerinde tanık olduk. Silahlarının sonuçlarını görmek için gelirdi bunlar ve bizden fotoğraf isterlerdi buna ilişkin.”
Doğrusu, çoğumuzun bildiğini yaşadıklarıyla teyit etmiş sayılır, gördüklerini paylaşarak Coşkun Aral…
Sizi bilmem yine de etkileyici geldi bana…
“Koyun”lu o sözün versiyonu ile düşünürsek, “İnsan can derdinde…”
Nedense sipere girmiş fötr şapkalı birinin göbeğini sürüye süreye, mahsulünün sahada nasıl ölüm kustuğunu iftiharla izlediği bir sahne canlandı hayalimde…
Derken gerçeğe döndüm:
Acaba SİHA’cılar cepheye sırf bu iş için “gözlemci” gönderdi mi?
Gerçi SİHA medyasının bir iki yıldır sevindirik hallerini düşününce, belki bir de o gözle bakıyorlardır etrafa…
Rusya’yı küstürmemek için SİHA’nın muazzam “vuruş”larından söz edilmese de…
Bakın görün…
Savaşın ardında SİHA’ya dair kim bilir ne “başarı hikayeleri” dinleyeceğiz…
Düşmanı tarumar eden SİHA görüntülerinden geçilmez olursa ortalık şaşırmayın…
Eh ne de olsa dünya savaşının ölüm siperlerine “bizim de” kendimizce bir katkımız var ya…
Sevinçlerin saklanamaması bundan…
Damat boşuna mı gaza gelip yeni ölüm makinelerinin yolda olduğunu iftiharla sunuyor…