Sinemamızda ’90’lardan günümüze edebiyat uyarlamaları
Ağır Roman filminden ekran görüntüsü alınmıştır.
Sinema, kendi dilini oluştururken bütün sanatlardan yararlanır. En çok da edebiyattan yararlanmıştır. Türkiye sinemasında da edebiyat uyarlaması filmlerin sayısı oldukça fazladır. Daha önce bu sayfada edebiyat uyarlaması filmlere yer vermiştik. Ayrıca 14 Şubat 2021’de “Eserleri sinemaya en çok aktarılan yazarlar” başlıklı bir yazı da yayımlamıştık.
O yazıda da belirttiğimiz gibi 1917 tarihli “Pençe” filminden bugüne dek, “122 edebiyatçımızın eserlerinden senaryolaştırılan filmler, 445 kez uyarlanarak, beyaz perdeye aktarılır.
1917 yılında Sedat Simavi tarafından çekilen, seyirci karşısına çıkan ilk konulu, uzun metrajlı, sinema filmi “Pençe” Mehmet Rauf’un aynı adlı oyunundan sinemaya aktarılır.
Yerli edebiyattan uyarlamalar 1950’lerden başlayarak ülkemizde artarak sürer. Popüler yazarlarımızın hemen tüm romanları sinemada kullanılır.
Bu yazımızda ’90’lardan günümüze dek sinemamızda filmleşen edebiyat uyarlamalarından söz edeceğiz.
1990’larda yapılan edebiyat uyarlamaları oldukça çeşitlilik gösterir. Siyasal içerikli ve darbe yıllarını konu alan romanlarımız da bu dönemde sinemaya aktarılır, dönemin gündeminde olan İslami mesajlar taşıyan filmler de. Geçmiş yılların edebiyatçılarından romanlar da uyarlanır sinemaya. Yakup Kadri Karaosmanoğlu’ndan “Yaban” (1996), Ahmet Hamdi Tanpınar’dan “Yaz Yağmuru” (1993) dikkat çeken filmler olarak yer alır.
Yakın tarihimizde yaşanmışlıkları anlatan romanlarımızdan uyarlanan filmleri de şöyle sıralayabiliriz: Tarık Buğra’dan Yağmur Beklerken (1992), Yılmaz Karakoyunlu’dan Salkım Hanımın Taneleri (1999) ve Nihat Sırrı Örik’den Abdülhamit Düşerken (2002). Melih Cevdet Anday’dan Aylaklar (1994) ve Raziye (1990), Muzaffer İzgü’den Zıkkımın Kökü ve Bedii Faik’ten Yalancı (1993) içerisinde hem mizah hem de nostalji bulunan filmler olarak sinema tarihimizdeki yerlerini almışlardır.
Orhan Pamuk’tan Kara Kitap (Gizli Yüz, 1990) ve Metin Kaçan’dan Ağır Roman (1997) gibi toplumun her kesimi tarafından tanınan iki romanın sinemaya aktarılması Türk sinemasına izleyiciyi geri kazandırmak adına da önemli bir başarı sağlamıştır. Her iki roman da adından çok söz ettirmiştir. Sinemamız, durgun bir dönemde bu romanların ünlerinden başarıyla yararlanmıştır.
SİYASİ İÇERİKLİ UYARLAMALAR
Siyasal içerikli ve darbe yıllarını konu alan romanlarımız da bu dönemde sinemaya aktarılmıştır: Ümit Kıvanç’tan Bekle Dedim Gölgeye (1990), Bekir Yılmaz’dan Darbe (1990), Habib Bektaş’tan Gölge Kokusu (Eylül Fırtınası, 1999), Rıfat Ilgaz’dan Karartma Geceleri (1990) ve Mehmet Eroğlu’ndan (1990) Yarım Kalan Yürüyüş (80. Adım, 1996)
1990’lı yıllar biterken dönemin belirleyici özelliklerinden biri de İslami mesajlar taşıyan filmler olmuştur. Hekimoğlu İsmail’den Minyeli Abdullah (1990) ve Emine Şenlikoğlu’ndan uyarlanan Bize Nasıl Kıydınız (1994) bu tür filmler içinde kendinden en çok söz ettiren ve tartışma yaratan yapımlar olmuştur.
FİLMLERDEN ÖRNEKLER
Tomris Giritlioğlu, 2009 yılında Yılmaz Karakoyunlu’nun (aynı adlı kitabından) yazdığı senaryoyu filme alır. Filmin adı Güz Sancısı’dır, anlatılan 6-7 Eylül 1955 yılında yaşananlardır. Yaşananları tutkulu bir ‘aşk öyküsü’ üzerinden anlatır film. Senaryo ekibinde Nilgün Öneş, Etyen Mahçupyan, Tayfun Pirselimoğlu, Ali Ulvi Hünkar’ın olduğu filmin başlıca rollerinde Murat Yıldırım, Beren Saat, Okan Yalabık, Belçim Bilgin, İlker Aksum, Hüseyin Avni Danyal, Umut Kurt, Avni Yalçın, Zeliha Berksoy, Tuncel Kurtiz, Onur Saylak, Ruhi Sarı yer alır
Bekle Dedim Gölgeye (1990)
Ümit Kıvanç’ın romanından yola çıkarak Barış Pirhasan’ın senaryosunu yazdığı film, Atıf Yılmaz’ın 12 Eylül ve öncesine eğildiği, politik içerikli çalışmalarından biri. Bekle Dedim Gölgeye, üç devrimci arkadaşın 1960’lardan ’80’lere uzanan hikayesini konu alır. Filmin başlıca rollerinde Hale Soygazi, Aytaç Arman, Metin Belgin, Cüneyt Çalışkur, Mehmet Gürhan, Füsun Demirel, Lale Mansur, Levent Tülek gibi oyuncular vardır.
80. Adım (1994)
Yönetmen: Tomris Giritlioğlu. 12 Eylül sonrasında bir araya gelip geçmişi sorgulayan, birbirleriyle hesaplaşan eski eylemci bir grup arkadaşın öyküsü. Çocukluk yıllarını yetimhanede geçiren ve 18 yaşındayken hızlı bir eylemci olup işkencelerden geçen Korkut Lâçin, kadınların ve arkadaşlarının hayranlık duyduğu, gizemli bir kişiliğe sahiptir. Polis tarafından aranmaya başlayınca çareyi ülkeden kaçmakta bulur. 1983 yılıdır, korkut İstanbul’a dönmüştür. Ülke darbenin kanlı ilk yıllarını geride bırakmış, seçim ortamına girmiştir. Korkut İstanbul’a döndüğü andan itibaren yeniden yurt dışına çıkmayı düşünmektedir. Bütün isteği Uzakdoğu’daki o adaya dönmektir Korkut’un. Orada da çözmesi, hesaplaşması gerektiği bir sorun vardır. Bunu yapmadan geçmişiyle, eski arkadaşlarıyla olan hesabı kapatmak istiyordur.
Eylül Fırtınası (1999)
Oynayanlar: Tarık Akan, Zara, Kutay Özcan, Deniz Türkali, Hazım Körmükçü, Oktay Sözbir, Meral Çetinkaya, Cezmi Baskın, Yosi Mizrahi, Mesut Akusta, Nejat İşler. Atıf Yılmaz, Bekle Dedim Gölgeye (1990) filminden sonra, ikinci kez 12 Eylül’ü anlatan bir filme yönelir Eylül Fırtınası ile. Habib Bektaş “Gölge Kokusu” kitabını sinemaya uyarlamasını ister. Kitap etkiler Atıf Yılmaz’ı. “Habib Bektaş’ın ‘Gölge Kokusu’ kitabı sinemaya uygulanabilirlik bakımından ilginç bir romandı. Öneri de kendisinden gelmişti. 12 Eylül’ü bir çocuğun gözünden anlattığı için insanların kolay izleyebileceğini düşündük. Filmde başrolleri dedeyi oynayan Tarık Akan, Zara ve 100 çocuk arasından seçilen, muhteşem ’oyunuyla’ harikalar yaratan sevimli Kutay Özcan üstleniyorlar.12 Eylül askeri darbesinin ilk günleri. Siyasi nedenle gözaltına alınan annesi Ayten’le birlikte bir gününü hücrede geçiren 5 yaşındaki Metin, dedesi Hüseyin Efe tarafından ertesi günü alınır ve Bozcaada’ya götürülür.
Kaynakça:
Yrd. Doç. Dr. Mehmet Arslantepe, Türk Romanı ve Türk Sineması İlişkileri
Marmara İletişim Dergisi, Sayı 14 • Ocak 2009 • İstanbul
- Düşen yapraklar (1) 27 Mart 2024 04:15
- Nihat Ziyalan: Yılmaz Güney’in kan kardeşi, filmlerin kötü, gönlümüzün ve edebiyatın iyi insanı (2) 13 Mart 2024 04:20
- Nihat Ziyalan: Yılmaz Güney’in kan kardeşi, filmlerin kötü, gönlümüzün ve edebiyatın iyi insanı (1) 06 Mart 2024 04:15
- Bilal İnci: Zalim, gaddar, acımasız kötü adam 28 Şubat 2024 04:20
- Geleneksel Türk tiyatrosunun son temsilcisi: İsmail Dümbüllü 21 Şubat 2024 04:00
- Atatürk, ‘Ben Bir İnkılap Çocuğuyum’ filmi ve Münir Hayri Egeli (3) 14 Şubat 2024 04:15
- Atatürk, “Ben Bir İnkılap Çocuğuyum” filmi ve Münir Hayri Egeli (2) 09 Şubat 2024 04:20
- Atatürk, ‘Ben Bir İnkılap Çocuğuyum’ filmi ve Münir Hayri Egeli (1) 04 Şubat 2024 04:35
- Jönlükten kötü adamlığa bir sinema sevdalısı: Hüseyin Peyda 28 Ocak 2024 04:33
- Şerafettin Kaya: Ben İyi Biri Olmadan Önce 21 Ocak 2024 05:10
- Yeşilçam’ın Çınarları (6): Vedat Örfi Bengü: ‘Mısır’da sinemayı kuran Türk’ 14 Ocak 2024 04:43
- Yeşilçam’ın Çınarları (4): Aziz Basmacı, Vahi Öz 07 Ocak 2024 04:04