22 Mart 2022 00:50

Bu böyle gitmez!..

İzmir'de savaş karşıtı eylem

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Böyle gitmeyecek çok şey var. Örneğin Rusya’nın Ukrayna işgali böyle gitmez. Bitecektir.

Hem Putin hem de Biden, ABD ve NATO’nun doğrudan taraf olması durumunda Üçüncü Dünya Savaşının çıkacağını söyledi. Bu nedenle, ABD ve İngiltere gibi batılılarla NATO, müdahale etmeyeceklerini açıkladılar. Ukrayna’ya silah yardımı yapıyorlar ve ağır yaptırımlarla Rusya’yı iktisaden iyice güçten düşürmeye yöneldiler. Ukrayna ile anlaşsa bile, sürecek yaptırımlar Rusya’yı bunaltacaktır. Böyle gitmez ve Rusya çözüm bulmak zorunda.

Bu Rusya’nın derdi ve onun derdiyle dertlenecek değiliz. Bizim derdimiz başımızdan aşkın.

Uçan petrol fiyatları nedeniyle CHP belediyeleri bile ulaşımı zamlandırmak zorunda kalırken ticari araç çalıştıranlar, kuryeler örneğin ne yapacaklar? Dolmuşlar istedikleri gibi zam yapamıyor taşıma fiyatlarına. Petrolü girdi olarak kullanan tüm şirketler ürünlerine zam yapıyor, ama faturasını halkın sırtına yıkıyorlar. Ne olacak her gün zamlanan petrol fiyatları? Dünyada düşse bile Türkiye’de zamlanıyor. Böyle gider mi?

Elektrik, doğalgaz ve su fiyatları el yakmaya devam ediyor. Yılbaşından mart ortasına kadar elektrik işyerleri için yüzde 168 zamlandı. Evlerde ise indirimlerle zam oranı yüzde 125’e varıyor. Faturalar ne olacak? Kılıçdaroğlu “ödemeyeceğim” dedi; ya bir ödeyen var ya da üstüne varmıyorlar. Ama işçilerle işsizler, memurlarla esnaf ödemediğinde anında kesiliyor elektrikleri. Böyle gider mi? Gitmiyor ve protesto gösterileri yayılma eğiliminde.

Sadece ayçiçek yağı değil, zamlanmayan şey yok! Hem de yüzde 5-10 değil, çoğu gıda maddesi iki kat zamlandı örneğin. Eti zaten yiyebilen küçük bir zümre kaldı, ama peynir ve zeytinin de etten aşağı kalır yanı yok. Patates, domates, soğanla tüm sebzeler de öyle. Bu halk taş mı yiyecek? Böyle gider mi?

Gıda fiyatları artmakla kalmıyor, özellikle bazılarında kıtlık kaçınılmaz. Sıvı yağ örneğin. Rusya’nın açtığı savaş Ukrayna’dan ithalatın kesilmesine neden oldu. Ve gübre örneğin aşırı zamlandı. Çiftçi bazı ürünlerde ekim yapamadı, yapamıyor. Tarımı çökme noktasına getirdi AKP. Gıda krizi kapıda. Böyle gider mi? Sadece tuzu kuru olanların doyması yeter mi?

Ya ücretler? Asgari ücret yüzde 50 artırıldı ve 4.253 TL oldu. Çok iyi diyenler oldu. Ya şimdi? Elektrik yüzde 125-168 zamlanmışken ücretlerin yüzde 50 artması nedir ki? Uçan gıda fiyatlarının yanına bile yaklaşamıyor ücretler ve enflasyon yılbaşı zammını çoktan eritti. İşçi nasıl geçinecek? Memur, emekli, esnaf ne yapacak? Böyle gider mi?

Daha sıralanabilir ama yeterlidir. “Hani, çıkar bakayım telefonunu” diyen üç-beş AKP hayranı dışında ekonominin iyi ve sürdürülebilir olduğunu söyleyen çıkmaz. Derdini çekmeyen tuzu kuru olanlar bir yana geçim derdini yaşayan bilir. Kira, ekmek, ulaşım diye başlayan hesapların tümü tutmaz oldu. Artık hesap-kitap dönemi kapanıyor. Açılmakta olan hesap sorma dönemidir. Böyle gitmez oldukça, ayağını olağanüstü küçülmüş yorganına göre uzatamaz olanlar sokağı çare bilmeye başlamaktadır. “Arkadaşlara söyledim, biz sokağa çıkmıyoruz” diyenler, sokaktan başka çaresi kalmayan ve giderek çoğalacak olanları kontrol etmeye güç yetiremeyecektir. Sorun, kalabalıklaşacak olan sokağın ve kuşkusuz işyerlerinin örgütlenmesi ve tek bir hedefe odaklanmasının sağlanmasıdır. Bu, hazırlanılmadan başarılamaz.

Artık hangi konu kendisini gündeme dayatırsa dayatsın, her konuya çözüm arayışı geçim derdine çözüm arayışıyla birleştirilmeden edilemez. Savaş örneğin birkaç hafta gündemi boylu boyunca kapladı. Önemsiz değildir, tabii ki gündem olmalıdır. Ancak sorun oradadır ki; bir, savaşa NATO’cu ya da Rusya’yı aklamaya yönelik tutumlarla yaklaşılamaz. Ve iki, savaş karşısında barış; iş, ekmek, barınma, ısınma, sağlık gibi geçim soruna dair başlıklar atlanarak savunulamaz. Enerji fiyatlarını tırmandırmaktan başlayarak halkı iyice geçinemez kılmakta olan savaşa karşı barış talebini, ancak uçuşan zamlar geri alınsın talebiyle birlikte ileri sürmekten başka yol yoktur. Ve tabii ki zamların sorumlusu AKP’nin tek adam yönetiminden ve onun başlıca dayanağı olduğu kadar savaşın da kaynağı olan tekellerin egemenliğinden kurtulma temel talebini unutmadan.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa