Büyük azınlık

Adana’da çevik kuvvet, tutuklu arkadaşlarının serbest bırakılmasını isteyen Furkan Vakfı üyelerini döverek dağıttı. Kaçarken yere düşenleri copladı, gözlerinin içerisine yakın mesafeden biber gazı sıktı. Türbanlı bir polis, çarşaflı bir göstericiyi yere düşürdü, copladı.  Çarşaflı kadını kurtarmak isteyen adamı da copladı.

Allah, Allah, ortalık karıştı. Yorumcular, haberciler birbirine girdi. Sanki çevik kuvvet polisi, müdürleri, amirleri gösteri yapanlara ilk defa copla saldırıyor, ilk defa gözlerinin içerisine biber gazı sıkıyor, yerlerde sürüklüyor gibi. Bir “orantısız güç” tartışmasıdır aldı başını gidiyor.

İşe siyasiler de karıştı. Soylu, Reis’ten çekindiğinden, olaya mesafeli yaklaşırken, Bahçeli Soylu’ya “Yürü aslanım” dercesine, “Türk polisi görevinin gereğini yapmış, Müslüman görünümlü bir avuç münafığa, sokakları karıştırmak isteyen sayıca küçük bir azınlığa Türk devletinin yaptırım gücünü göstermiştir.” diyerek sahip çıktı. Bu açıklama Reis’in tüylerini diken diken etmediyse şaşarım doğrusu. Bahçeli’nin Furkan üyelerine “Müslüman görünümlü bir avuç münafık” benzetmesi yapması AKP için tehlikeli. Köprüler atıldı, kel göründü, ya da yakında görülecek gibi. Zaten Reis yüzde 51 arayışları içerisinde. Önce “Edirne-İmralı” diyerek yüzde 13 buçuk HDP oyunu fifti fifti paylaşmanın zeminini yokladı. Olmadı. Şimdi iktidardakiler acaba beyhude, “Yüzde 6-7’lik ortaktan kurtulup, eski güzel günlerimize döner, HDP’nin yüzde 13 buçuk oyunu ‘Demokrasi ortaklığı’ gibi bir şey uydurur, kendi oylarımıza katabilir miyiz” hesaplarını mı yapmaya başladı?

Bu durum, yeni seçim yasası ile nasıl olsa MHP’yi etkilemez. Onlar bu ortaklık sırasında FETÖ’den boşalan kadrolara yerleştiler. Doldurulacak kadro kalmadı. 12 Eylül zamanlarında “Biz içerideyiz, düşüncelerimiz iktidarda” dememişler miydi?   

“…Küçük bir azınlığa Türk devletinin yaptırım gücünü göstermiştir.”

Kim bu küçük azınlık? Furkancılar.

Peki diğer küçük azınlıklar ne olacak? Mesela ülkeyi soyup soğana çeviren müteahhit kılıklı adamlar? Mesela kur korumalı hesap numarasıyla büyük çoğunluğun cebinden milyarları cebe indirenler? Mesela mafya bozuntusu tiplemeleriyle milleti haraca bağlayanlar? Mesela yurt dışındaki gizli hesaplarındaki milyar dolarları oradan oraya dolaştırıp, havalarda uçuranlar? Mesela devlet mallarını 3 kuruşa ele geçirip 103 kuruşa devlete geri satanlar?

Bu küçük azınlıklara da polis, devletin yaptırım gücünü gösterecek mi?

Gösterirse ne ala. Yoksa “büyük azınlık” soyguna el koyacak, haberiniz olsun.