Hakemler pabuç bırakmamalı
Fotoğraf: Pixabay
Yaş sınırı ve kulüplerin şikayetleri gerekçe gösterilerek sezon ortasında liste dışında bırakılan hakemler, bu işin peşini bırakmamalı, sonuna kadar mücadele edip haklarını arayarak Türkiye Futbol Federasyonunu (TFF) ve Merkez Hakem Kurulunu (MHK) aldıkları bu karardan dolayı pişman etmeli.
Bu bağlamda, hakemlerin TFF ve MHK’nin kararına karşı yargıya başvurmaları çok önemli...
Öncelikle Tahkim Kurulunda haklarını arayacak olan hakemler, buradan bir sonuç elde edemezlerse itirazlarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşıyacaklar.
Bunca zamandır kulüp yöneticilerinin, teknik direktörlerin, futbolcuların ve medya soytarılarının sürekli olarak hakemlere saldırmasına, hak mahrumiyeti ve -göstermelik- para cezası vermek dışında sessiz kalan TFF ve MHK, şimdi de 13 hakemi devre dışında bırakarak basiretsizlikler zincirine yeni bir halka ekledi. Bu iki kuruma, saçmalamalarının bedeli ödetilmeli...
Gerilimi en yüksek karşılaşmalarda can simidine sarılırcasına sürekli görev verdikleri hakemleri şimdi bir kenara fırlatmaları, en hafif deyişle nankörlük…
Hakemlerle ilgili böyle bir “Ayıklamaya” ihtiyaç duyulduysa, bunu pekala sezon sonunda yani birkaç ay sonra gerçekleştirebilirlerdi. Böylece hiç kimsenin kafasında soru işaretleri oluşmazdı.
Federasyonun elinde, liste dışında bıraktıkları hakemlerin yasa dışı işlere bulaştıkları, birilerinin haksız kazanç sağlamasına alet oldukları yönünde bir kanıt, belge varsa bunları yargıya teslim etmesi gerekir. Ama ellerinde böyle bir kanıt olmadığı halde hakemleri sırf bazı kulüpleri tatmin etmek için görevden uzaklaştırdılarsa bu, kepazelikten başka bir anlam taşımaz.
Zira bu girişim, çirkin imalarla hakemlerin kişilik haklarına saldıranların, türlü komplo zırvalarıyla hakemleri zan altında bırakanların iddialarında haklılık payı varmış gibi bir algının ortaya çıkmasına, dolayısıyla hakemlerin kişiliklerinin ve saygınlıklarının zarar görmesine yol açabilir. Bu nedenle, hakemlerin kişiliklerini ve saygınlıklarını korumak adına konuyu yargıya taşıması son derece yerinde bir girişim…
Tesadüf, tam bir yıl önce, yani 25 Mart 2021’de “Hakemler sendikalaşmalı” başlığıyla yazdığımız yazıda, hakemlerin örgütlenmesinin önemine ve gerekliliğine dikkat çekmişiz…
Hakemlik, canı isteyenin hakaret edebileceği, canı isteyenin rezilce suçlamalar yöneltebileceği bir meslek değil. Ama bugüne kadar hep böyle oldu. Hakemlerin kendilerini savunma hakkı bulunmadığını bilen tipler, boş buldukları meydanda çirkin imaları ve tiksinti verici komplo kurgularını dillerinden hiç eksik etmeden her fırsatta pervasızca atıp tuttular…
Hakemler sağlam şekilde örgütlenebilirse, kişiliklerine, saygınlıklarına saldıranların yanı sıra, üzerlerinde baskı yaratarak işlerini yapma koşullarını ve ortamını zorlaştıranlarla da mücadele edebilirler. Saha içindeki ve saha dışındaki çapsızlar sürüsüne asla pabuç bırakılmamalı…
Bu arada görevde kalan hakemler de, “Bugün, dünya çapında tanınan meslektaşlarımıza bunu yapan, yarın bizi de bir kenara fırlatabilir” diye düşünüp liste dışında bırakılan arkadaşlarıyla dayanışmaya girmeli, hatta gerekirse maçları boykot etmeli…
Son gelişmeler, hakemlerin örgütlülük ihtiyacının ne kadar acil hale geldiğini bir kez daha gösterdi...
- Yapı 12 Aralık 2024 04:32
- Herkesi kendi gibi sananlar 05 Aralık 2024 04:28
- Bize oyunu anlatın 28 Kasım 2024 06:10
- Tutuculuğun bedeli 21 Kasım 2024 04:37
- Buyrun cinnet ortamına... 14 Kasım 2024 04:14
- Komplodan komediye 07 Kasım 2024 04:12
- Seviyesiz saha dışı, kalitesiz saha içi 31 Ekim 2024 04:34
- Mourinho öğretiyor 24 Ekim 2024 03:33
- Milli takım kazandı çünkü... 17 Ekim 2024 04:04
- Hapishaneden milli takıma 10 Ekim 2024 04:45
- Ne kadar rezil olursak... 03 Ekim 2024 04:28
- Oyunu geriden kurma saplantısı 26 Eylül 2024 03:26