Savaş ve Hindistan'ın geleceği
Başbakan Narendra Modi, 2014 seçimlerinden sonra annesi tarafından "kutsanıyor"
Fotoğraf: Hindistan Başbakanlığı Ofisi/Wikimedia Commons(CC BY-SA 2.0)
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra gözler küresel güçlerin nasıl tepki vereceğine çevrildi. ABD ve AB, küresel güçleri gerek Birleşmiş Milletler mekanizması içinde gerekse birebir müzakerelerle Rusya’ya yaptırım uygulamaya ikna etmeye çalışmakta. Çin, Rusya ve Ukrayna arasındaki denge pozisyonunu koruyacağını açıkça ifade etti ve bugüne kadar da bu pozisyonun dışına çok çıkmadı. Çin’in ABD’yle arasında yıllardır esen soğuk rüzgarlar düşünülecek olursa, bu pozisyon çok şaşırtıcı değil. Öte yandan, Asya’nın diğer bölgesel süper gücü Hindistan da, son yıllarda ABD’yle girdiği çoklu güvenlik yapılarına rağmen, Çin’e benzer bir tavır izledi. Hindistan Rusya-Ukrayna Savaşı’nı nasıl görüyor, nasıl pozisyon alıyor ve bunun nedenlerini nasıl açıklıyor?
Çin’in savaşa dair tavrında kendi ekonomik kaygıları önemli bir rol oynuyor. Aynı durum, Hindistan için de geçerli. Savaş başladıktan sonra, 2024’teki genel seçimlerin belirleyicisi olarak kabul edilen bir eyalet seçimi yaşandı.
Uttar Parades (UP), Hindistan’ın en kalabalık eyaleti ve bu yüzden buradaki eyalet seçim sonuçlarının genel seçimler için belirleyici olacağı düşünülüyor. Eyaletin tarıma bağlı ekonomisi var ve nüfusunun çoğunluğu fakirlik sınırının altında yaşıyor. 2021 yılındaki tarımda tekelleşmeyi teşvik eden yasayı başkent Yeni Delhi’ye yürüyerek protesto eden çiftçilerin önemli bir kısmı bu eyaletten gelmişti. Üstüne üstlük, pandemi döneminde uzun süren bir halk sağlığı krizi yaşandı. Hindistan’dan gelen, nehirlerde yüzen cesetler fotoğrafları çoğunlukla bu eyaletten.
2017 yılında, iktidar partisinin adayı, Hindu Rahip Yogi Adityanat seçimleri ezici bir çoğunlukla kazanmıştı. Bu sefer, yukarıda anlattığım sebeplerden, kazanacağına partidaşları bile inanmıyordu. Kampanya sürecinde rakip partiye geçişler olmuştu. Gelin görün ki, Adityanat, bir kez daha oyların çoğunluğunu alarak vali seçildi. Tüm tahminleri ve analizleri boşa çıkartan bu gelişme nasıl yaşandı? İki ana neden göze çarpıyor:
(1) UP eyaletinin yüzde 80’i Hindu ve yüzde 20’si Müslüman. Müslümanlar ağırlıklı olarak muhalefet partisini desteklediği için Adityanat, Hindu çoğunluğun etnik-dinsel kimliğine vurgu yapan bir kampanya yürüttü. Bu, Adityanat’ı güçlü bir şekilde destekleyen Başbakan Modi’nin Hindu milliyetçiliği ideolojisini yansıtıyordu. Yani, halk, BJP’ye sosyoekonomik vaatleri için değil, milliyetçi mobilizasyona kapıldıkları için oy verdi.
(2) Dediğim gibi, Modi, Adityanat’ı yakından destekliyor. Hatta, Adityanat’ın ileride merkezi hükümette görev alacağı söyleniyor. Bu yüzden, Modi, UP eyaletindeki seçimlere doğrudan müdahil oldu. Modi’nin vaadi, eyalet yönetimi merkezi yönetimle aynı partiden olursa eyaletin merkezden daha fazla maddi yardım alabileceği yönündeydi. Ki, Adityanat’ın seçim kampanyası sırasında dağıttığı ayni yardımlar bunun bir nişanesi oldu. Bildiğimiz gibi, iktisadi kriz anlarında, denenmişle devam etmek Türkiye’nin de aşina olduğu bir oy verme davranışı. Böylece halk, eğer Modi ve ekibini desteklerse yeni dönemde hayat standartlarının yükseleceği umuduyla BJP’ye oy verdi
Rusya-Ukrayna savaşı, Modi-Adityanat ekibi için bir seçim malzemesi oldu. Savaşın yarattığı güvenlik kaygıları, yaptırımların ve ticaret yollarının kesilmesinin getirdiği iktisadi kaygılar BJP’nin seçim kampanyasında ‘Güçlü bir lidere her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulan zamanlar’ olarak sunuldu ve yönetimde devamlılığın istikrar getireceği propagandası yapıldı. Hatta, daha da ileri giderek, küresel güçlerin ara buluculuk için Modi’ye aracı olduğu iddiaları Hindistan sosyal medyasına servis edildi.
Oysa, bırakın barış müzakerelerine önderlik etmeyi, Hindistan, Rusya-Ukrayna savaşındaki konumuyla kimseye yaranamıyor. Hindistan, şu ana kadar Birleşmiş Milletlerde savaşa dair yapılan bütün oylamalarda çekimser kaldı. Üstelik, Rusya, Hindistan’ın önemli bir doğal gaz ya da ham petrol sağlayıcısı değilken, ülkede yaşanan ekonomik kriz yüzünden, KİT’ler, yaptırımları delmek pahasına, Rusya’dan savaş sırasında gaz ve ham petrol almaya hamle etti.
Rusya, geleneksel olarak Çin ve Pakistan’a karşı Hindistan’ın yanında yer almış bir bölgesel güç. Hindistan’ın Rusya’ya ekonomik bağımlılığı, Çin’inkinden fazla. Rusya, Çin için küçük bir ticari partner. Öyle ki, Rusya’dan gelen doğal gaza bağımlı olmasına rağmen, örneğin, PetroChina, ikincil yaptırımların hedefi olmamak için Sibirya’daki yatırımlarını durdurabiliyor. Öte yandan, Rusya, enerji, gıda ve askeri alanlarında Hindistan’ın önemli bir partneri. Pakistan ve Keşmir meseleleri yüzünden askeri harcamaları fazla olan Hindistan’ın askeri teçhizatın yüzde 85’i Rusya’dan geliyor.
Hindistan’daki eyalet seçimlerinin akabinde, Çin dışişleri bakanı ülkeye beklenmedik bir ziyaret gerçekleştirdi. Çin, bu yıl Brezilya, Rusya, Hindistan, China ve Güney Afrika’dan oluşan ve gelişmekte olan dünyanın yükselen ekonomilerini bir araya getiren BRICS’in dönem başkanlığını yapıyor ve BRICS zirvesi güz döneminde Çin’de gerçekleşecek. Dışişleri Bakanı Wang Yi, zirve öncesinde savaşın oluşum içinde bozduğu dengeleri düzeltmek için görüşmelere başladı ve ilk ziyaret ettiği üye ülke Hindistan oldu. Wang Yi, aynı gezide Pakistan, Afganistan ve Nepal’e de gitti. Güney Asya’ya bu diplomatik ziyaretin amaçları, (1) Çin’in Rusya-Ukrayna savaşındaki tarafsız pozisyonuna destek bulmak; (2) güz döneminde Başkan Xi Jinping’in üçüncü bir dönem iktidarda kalıp kalmayacağının kesinleşeceği parti kongresi ve BRICS zirvesi öncesinde, bölgede bir sorun çıkmasını engellemek. Hindistan’daki görüşmeler, 2019’dan beri devam eden sınır gerginliği yüzünden istenen sonucu vermedi ama doğrudan diplomatik ilişkinin yeniden başlamış olması Çin için iyiye işaret. Küresel sistem Rusya-Ukrayna savaşıyla yeniden şekillenirken, Asya ülkeleri de konumlarını belirlemeye çalışıyor.
- BRICS'i birleştiren nedir? 29 Ekim 2024 12:33
- Avrupa Küresel Geçit'te yol ayrımında 22 Ekim 2024 05:00
- Çin ekonomisi batıyor mu, batırıyor mu? 08 Ekim 2024 04:45
- Maymun Kral çıplak 17 Eylül 2024 05:00
- Kuryeler örgütlenebilir mi? 03 Eylül 2024 04:55
- Amerikan seçimlerinde Çin faktörü 20 Ağustos 2024 05:06
- Çin, Haniye suikastını nasıl yorumluyor? 06 Ağustos 2024 05:00
- Türkiye, ne AB’ci ne Çin’ci olabilir mi? 23 Temmuz 2024 05:10
- Çin'in artan öz güveni 02 Temmuz 2024 04:31
- Avrupa seçimlerine Çin’in tepkisi, ilişkilerin geleceği 18 Haziran 2024 04:29
- Yarın Üçüncü Dünya Savaşı çıkacak mı? 04 Haziran 2024 06:39
- Ejderha yılı Çin’e liderlik getirecek mi? 13 Şubat 2024 04:44