Sabahı bırakma

Fotoğraf: Pixabay
BULUT GEÇTİ
Bir bir açılırken papatyalar, gelincikler. Su yürür dallara. Çekilir perdeler, açılır pencereler. Dağılır bulutlar. Işık dolar evlere.
TUTUNMAK
Kopmaz hiçbir çiçek şimşekler çaksa, gök gürlese, rüzgar savursa, yağmur yağsa, çamura batsa; tutundukça köküne toprakta. Döndükçe yüzünü güneşe.
ÖLÜMSÜZ
Yazarlar ölmez, yaşadıkça okurları. Sürer yazdıkları. Havalandırarak kuşları.
SESSİZLİĞİN SESİ
Rüzgar eser, dal sallanır, hışırdar yaprakları. Sular dalgalanır, taş yuvarlanır, toprak kıpırdar. Açtıkça çiçekler. Bir kuş öter yavaştan. Sessizliğin sesi yayılır.
BOŞUNA
Akşam karanlığında günün aydınlanmasını beklemek boşuna kuyruklarda. Yerde karıncalar, gökte kuşlar gibi dolanmadıktan sonra. Doğmaz güneş, doğuramaz aydınlığı.
ÇEKİÇ
Çekiç, kiminin elinde bir vuruşta öldürür. Ustasının elindeyse tahtayı eve barka, deriyi ayakkabıya döndürür.
YAYILMA
Bahar geldi mi çiçekler açacak. Kan kokusunu bastırarak. Ağaç dallarından kırlara, kırlardan kentlere, yakılan yıkılan evlerin duvarları dibine yayılarak.
KARANLIKTAKİ IŞIK
Karanlıkta yakılan ışık hepsinden çok parıldar. Karanlığı aydınlatarak sönmeden yanar. Sabah aydınlığımız kadar.
SABAHI BIRAKMA
Sabah oldu mu mavilenecek gökyüzü. Toprak yeşerecek, çiçeklerin renginde. Kokular yayarak. Kuşlar kanat çırpacak ağaçların gölgeleri düşerken sulara. Sen de katılmalısın onlara. Bırakmadan sabahı karanlıklara.
Evrensel'i Takip Et