05 Nisan 2022 00:50

Neden millet değil ve neden sınıf ve sınıf mücadelesi?

Dr. Uğur Şahin

Uğur Şahin | Fotoğraf: Wikipedia/CC BY-SA 4.0

Paylaş

Dünya milli farklılıklarla bölünmüş halde. Sadece bazıları dünyanın gidişatına yön veriyor olsa bile, çok sayıda millet var. Ve bir o kadar da milli mesele. Bazı milletler eziyor ve bazılarıysa eziliyor. Eşitlik diye bir şey yok!

ABD, Çin, Rusya, Almanya, İngiltere gibi büyük emperyalist ülkelerde genellikle bir millet diğerlerini kenara itip üzerlerinde baskı kurarak egemen durumda. Ama kim ABD’de örneğin milli ve etnik ayrımlar ve şüphesiz zorbalık olmasına rağmen egemenliğin bütün bir “Amerikan milleti”nin elinde olduğunu iddia edebilir?

Kızılderilileri neredeyse yok ettiler. İspanyol asıllı Hispanikler baskı altında. Siyahlara yönelik ırkçılık neredeyse hiç eksilmiyor. Ama bu ülkede egemen olan “beyaz Amerikalı” mı? Herkes ABD egemenlerinin Rockefeller, Morgan, Dupont vb. ailelerinin başını çektiği mali oligarklar olduğunu bilir. Son yıllarda aralarına Elon Musk gibileriyle, Jeff Bezos, Billy Gates gibi milyarderlerin katıldığı bir mali oligarşi egemendir ABD’de. Dev tekelleriyle sadece ABD’yi parmaklarında oynatmaya çalışmazlar, dünyanın aslan payını ellerinde tutma peşindedirler. Üstelik bu emperyalist egemenlerin en azından bir koca yüzyıldır kendi milletleriyle ilişkileri kalmamıştır. Kozmopolittirler. Her türlü milli değeri dolarla tartar, ederi fazlaysa kullanırlar.

Rusya’sı, Çin’i, Almanya’sı da öyledir.

Almanya’dan bizi de ilgilendiren bir örnek: Uğur Şahin. Uğur Bey’le az göğsümüz kabartılmaya çalışılmadı. Türkiye’yi yöneten Türklüğü yüceltmekle prim yapmaya çalışan milliyetçi zevat, az bu “büyük Türk”e övgüler dizmedi. “Büyük bilim adamı” değildi sadece,  Türk’tü! Kovid-19 aşısı Biontech’i bulup üreten Uğur Bey üzerinden milli duygular okşanıp her Türk’ün titreyip kendisine dönmesi için uğraşıldı ve bol propagandası yapıldı.

Geçtiğimiz günlerde Almanya’da 2021’in en kârlı firmalarıyla ülkenin en büyük zenginleri açıklandı. Görüldü ki Uğur Şahin, 13.6 milyar dolarlık varlığıyla Almanya’nın en zengin on kişisinden biri. Şirketi Biontech tam bir tekel artık. Sadece 2021 yılında 19 milyar avroluk satış yapmış. 10.3 milyarı net kâr. 2.6 milyar doz aşı üretmiş Uğur Bey ve halihazırda elinde 2.4 milyar dozluk sipariş var. O nedenle, Uğur bey, kovid-19’la birlikte yaşamaya alışmamız gerektiğini ve tek yapacağımız şeyin 4. ve 5. doz aşıları yaptırmak olduğunu söylüyor.

Almanya’da Türkiye kökenliler, Türkler ve Kürtler 2. sınıf insan muamelesi görür, “kara kafalı” sayılır, ezilen bir azınlıktır. Peki Uğur Şahin ezilenlerden midir? Değildir! Artık Almanya’yı çekip çevirenlerin arasına katılmıştır.

Peki şimdi biz, o da Türk biz de Türk’üz deyip Uğur Şahin’le övünmeye ve onu el üstünde tutmaya, kaderimizi onun kaderiyle birleştirme oyunu oynamaya devam mı etmeliyiz? Bizlerin, örneğin Gebze’de Evrensel’in çağrısıyla “işçi direnişlerinin ışığında sınıf mücadelesinin seyri”ni ya da İstanbul’da İşçi Sendikaları Şubeler Platformunun çağrısıyla “işçi sınıfının sorunları ve yaklaşan 1 Mayıs”ı tartışan işçilerin kaderiyle Türk olduğu için Uğur Şahin’in kaderinin birbirine benzediğini kim ileri sürebilir? İşçilerle Uğur Şahin ortak “Türklük” ya da “Türkiyelilik” paydasına sahip oldukları için birlik olmalı ve birlikte davranmaya mı çalışmalıdırlar? Hangi çıkar birliği? Küçücük olsun bir çıkar ortaklığı olabilir mi aralarında?

Açık ki, sınıf karşıtlığı koşullarında Türklük veya Türkiyelilik birlik zemini değildir. Koç, Sabancı ya da Limak ve Kalyon patronlarıyla işçilerinin -ister Türk ister Kürt olsunlar- hiçbir benzer yanları yoktur ve birbirlerine karşı ancak mücadele edebilirler. Mecbur kalmadıkça Türk patron Türk işçinin, Kürt patron Kürt işçinin ücretini üç kuruşluk bile artırmaya yanaşmaz. Uğur Şahin farklı değildir; Türk olsun olmasın, işçilerinin toplu iş sözleşmesi hakkı bile yoktur!

Türk ve Kürt işçilerin kiminle mi çıkar ortaklığı vardır? Tıpkı Uğur Şahin gibi, işçilerinin sendika ve TİS hakkını tanımayan Amazon’un ilk işyerinde, New York’taki bir dağıtım deposunda sendikayı örgütlemeyi başaran genç işçilerden örneğin yarı-Hispanik Angelika Maldonado’yla ve dünyanın bütün işçileriyle.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa