Yazarın ölümü

Fotoğraf: Meltem Akyol / Evrensel
YAKALAYANA KADAR
Korkma karanlıktan. Sarsa da kör karanlık seni. Kaçırarak gölgeni. Yürüyüp gideceksin. Yakalayana kadar aydınlıkta gölgeni.
DUYUN
Bir kuş uçsun, bir çiçek açsın, bir dal yeşillensin. Bin ses yükselsin. Türkülensin gökyüzünde. Binbir alkış kopsun. Biri benim duyması için herkesin.
BOŞLUKTAYIZ
Yıkım, açlık, yokluk. Ölüyor, öldürülüyor insanlar, kuşlar, ağaçlar. Göklerden ateş yağıyor. Yerle bir olmuş yer. Bir boşluktan boşluğa bakıyoruz.
YAZARIN ÖLÜMÜ
Ölünce Mıgırdiç Margosyan’ın kirvesi, ona yazdığı mektuplar kesildi.
BAHAR GELİNCE
Erikler çiçek açtığında bir gelin gibi donanır ağaçlar. Telli duvaklı. Ak pak. Bahar gelince.
TATSIZLIK
Tadımızı kaçıranların tadını kaçırarak tat alabileceğimiz günlere ulaşabiliriz. Kaçma, kovalama, kovalanmalar arasında. Ölüm pahasına da olsa…
İZİ KALIR
Onca dökülen kanın kirlettiği duvarlar ne kadar badanalasan çıkmaz lekesi. İzi kalır!
İNSANLIĞIN HALİ
Açlıkla, yoklukla, yoksullukla, savaşlarla ateş çemberi içinde dünyamız. Ne ölülere ağıt, ne düğünlerde türkü, şarkı yakılıyor. Sesi kısılmış haykırmaktan. Sıkboğaz ediliyor insanlık.
CAM DUVAR
Bol ışık dolsun diye içeri, camla kapladılar binaları. Şenelsin diye insanlar. Bir gün ele geçirdiklerinde güneşi, ayı, kestirince ışıkları, bastırınca karanlık aşılmaz birer duvar camların hepsi.
Evrensel'i Takip Et