11 Nisan 2022 00:57

İşveren baskısıyla istifa durumunda feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilir

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

SORU: Merhabalar. Yazılı ve sözlü bir bildirim olmadan işverenim görevimde kıdem küçültmeye gitti. Bu durumu kabul etmedim ve gereğinin yapılmasını, işten çıkarılmayı talep ettim. Daha sonrasında da psikolojik baskı ile bunu kabul etmem istendi. Ben de yıllardır emek verdiğim bu iş yerinden herhangi bir ödeme almadan istifa etmeyeceğimi belirttim. İstifa olmaksızın çıkışımın yapılmayacağı belirtildi. Bilgi eksikliğinden ötürü henüz bana ödeme yapılmamışken, istifa dilekçemi yazdım. Daha sonra uygun bir iş bulamadım ve işsizlik maaşı için İŞKUR’a başvurdum. Muhtemelen sigorta çıkış bildirge kodumdan ötürü ret cevabı alacağım. Peki kod değişikliği için ve bu olumsuz konuyu haklı bir şekilde nasıl düzeltebilirim? Teşekkürler.

CEVAP: Genel kural olarak istifa eden işçi kaç yıl çalışmış olursa olsun, kıdem tazminatı alma hakkına sahip değildir. İşçinin istifa ederek işten ayrılmasına ilişkin işten çıkış kodu ise 03’tür ve istifa ederek işten ayrılan işçi işsizlik ödeneği almaya hak kazanamamaktadır.

Bunun için dava açmanız gerekmektedir. Öncelikle, sorunuzda da belirttiğiniz üzere işyerinizde “Yıllardır emek verdiğiniz” halde kıdem tazminatınızı alamadan ayrılmanıza dair başvuru yaparak dava açmanız gerekir.

Uygulamada, Yargıtay kararları ile işçi lehine yorum ilkesi gereği istifa eden işçinin tazminatını alabilmesi bazı şartların varlığı halinde mümkün olabilmektedir. İstifa eden işçinin kıdem tazminatı alabilmesi için işçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılması hususunu Yargıtay dikkatli incelemektedir. Özelilikle yıllardır çalışarak kıdemini hak etmiş bir işçinin aniden istifa dilekçesi vermesini kuşkulu bulmaktadır.

İşverence tazminatların derhal ödenmesi ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyarak istifa dilekçesi vermesi halinde gerçek bir istifa iradesinden de söz edilemez. Bu gibi durumlarda yapılan fesihlerde, feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmektedir. İş sözleşmesinin istifa ile sona ermesi halinde işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanması mümkün olmadığı gibi, ihbar ve kıdem tazminatlarına da hak kazanılamaz. Bundan başka işçinin işverene ihbar tazminatı ödemesi yükümü ortaya çıkabileceğinden uygulamada mahkemeler ve Yargıtay tarafından istifa türündeki belgeler titizlikle ele alınarak incelenmelidir.

Sorunuzda bahsetmiş olduğunuz istifanızın, belirttiğiniz gibi size manevi baskı yaparak imzalatıldığı sebebi ile dava açabilirsiniz.

“İşverenin haklı fesih nedenlerine dayanarak işçiye istifa dilekçesi vermesi halinde baskı uygulaması sonucu düzenlenen istifa dilekçesine de gerçek anlamda istifa olarak değer vermek mümkün olmaz. Dairemizce bu gibi hallerde feshin işverence gerçekleştirildiği, ancak işveren feshinin haklı olup olmadığını değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmektedir (Yargıtay 9.HD. 3.7.2007 gün 2007/14407 E, 2007/21552 K.). İşçinin haklı nedenle derhal fesih nedenleri mevcut olduğu ve buna uygun biçimde bir fesih yoluna gideceği sırada, iradesi fesada uğratılarak işverence istifa dilekçesi alınması durumunda da istifaya geçerlilik tanınması doğru olmaz. Bu ihtimalde ise işçinin haklı olarak sözleşmesini feshettiği sonucuna varılmalıdır. İstifa belgesindeki ifadenin genel bir içerik taşıması durumunda, işçinin dava dilekçesinde somut sebepleri belirtmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu halde de istifanın ardındaki gerçek durum araştırılmalıdır. Yargıtay 9. HD. 14.10.2010 Tarih, 2008/40996 E, 2010/30125 K.)     

Dolayısıyla, kıdem tazminatı alacağı gerekçesi ile açacağımız davada bu durum incelenerek davanın sonunda haklı çıkmanız durumunda işten çıkış kodunuz da düzeltilerek işsizlik ödeneği almaya hak kazanırsınız.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa