Söndürülen ışık

KİRLİLİK

Her şey hızla kirleniyor. Akmayan su, kuruyan toprak. Aydınlanmayan karanlıkta.

BATILI

Adın Batı olmalı. Güneşi batıran. Daha doğurtmayan.

BİR TÜRKÜDÜR ÖYKÜ

Bir türkü olmalıdır öykü. Çekilen/çektirilen bütün acılar, yaşanan/yaşatılan bütün haksızlıklar karşısında ağıt yerine bir türkü olmalıdır. Yaşanası bir dünyanın türküsü. Sevincin!

GAZETECİLER ÖLMEZ

Gazeteciler gerçeğin tanığıdır. Haksızlıklara, yolsuzluklara tanıklık ettiği, gördüklerini, duyduklarını, bildiklerini aktardığı için özgürce haber almasından korkanlarca öldürülürler. Öldürülseler de ölmezler. Çünkü tanıklık sürer.

AKLA KARA

Masmavi bir gökyüzü… Güneşin altında gemiler gidip geliyorken deniz üstünden bir ufuktan bir ufka, şişmiş cesetler vuruyor kıyıya.

ŞARKISIZ

Gül açtı, bülbül öttü, bahar geldi derlerdi eskiden bir solukta. Şarkılar söylenirdi. Şimdi açan bir gül var mıdır talan edilen bahçelerde. Sesi çıkmayan bülbüllerle. Şarkısız baharı bekleyen.

AÇILSIN UFUKLAR

Güneş bir açsın. Gökyüzü bir açılsın. Ağaçlar, kuşlar, çiçekler yayılsın dört bir yana. Bir rüzgar essin. Sis dağılsın. Kalmasın izi karanlığın. Açılsın ufuklar.

ŞİİRİNLE

Bir güneş gibi doğdun ömrüme. Bütün güzelliğinle. Isıtıp ışıttın beni. Batıdasın şimdi. Batmadan. Şiirinle doğuyorsun ömrümüze. Isıtıp ışıtarak herkesi.

SÖNDÜRÜLEN IŞIK

Köy enstitüleri bir nisan yağmuruydu. Kültürle emeğin ortaklaştığı masmavi bir göğün altında tarlalar boyu süren/sürdürülen bir imecenin yağmuru. Anadolu aydınlanmasına yakılan ışıktı. Göz kamaştırıcı bu ışıktan kör olma korkusuyla söndürdükleri bir ışık.