Futbolu da batırdılar

Ekonomiyi batırdılar.

Sağlık sistemini batırdılar.

Eğitim sistemini batırdılar.

Tarımı batırdılar.

Üniversiteleri batırdılar.

Birleşik kaplar kuralı burada da işledi. Her şeyi batırdıkları gibi futbolu da batırdılar.

Futbol kulüplerinin neredeyse tamamı iflas etmiş durumda. TFF dağıldı. MHK dağıldı. En tanınmış, en ünlü hakemleri görevden aldılar. Tahkim kurulu geri verdi. Fakat, bunlara maç verilmiyor. Bu hakemler neden görevden alındı açıklanmıyor. Gerekçe söylenmeyince herkes bir tahminde bulunuyor. Hakemler taraftarı oldukları takımları mı korudu? Maddi çıkar sonucu bazı takımların kazanması ya da kaybetmesinde kasıtlı mı davrandı? Bahis mafyası ile iş birliği mi yaptı? Barış mafyasına teslim mi oldu? Bahis mafyası hakemlere şantaj mı yaptı? Ligleri bahis mafyası mı yönetiyor? Bu işlerin öldürülen Halil Falyalı ile ilişkisi var mı?

Hakem meselesi öyle bir duruma geldi ki; bazı kimseler maçları yabancı hakemler yönetsin demeye başladı.

Bırakın süper ligi, birinci lig takımlarındaki futbolcuların dahi yüzde sekseni yabancı oyuncu. Futbol kulüpleri oyuncu yetiştiremiyor. Birçok ülke futbolcu ihracından gelir elde ederken, bizimkiler futbolcu ithalatına büyük paralar harcıyor.

Milli takım dahil yurt dışında neredeyse bütün takımlar kötü sonuç alıyor.

Süper Lig ve Birinci Lig maçlarını yayımlayacak televizyon kanalı bulamıyorlar. Yayımlamaya talip olanlar çok az para veriyor. Çünkü maçları seyretmek için abone olan futbolseverlerin sayısı çok az. Statlar bile dolmuyor. Elli bin kişilik statlara maç seyretmek için birkaç bin kişi geliyor. Onların da bir kısmı protokol ve bedava biletli.

İktidar bütün bu sorunları çözmek yerine bazı takımları şampiyon yapmak için mesai harcıyor.

Şimdi kulüp yönetimleri anonim şirket olacak. Kulübün geliri giderinden az ise şirket iflas edecek. Şirketler geliri kadar harcama yapacak. Peki eski borçlar ne olacak? Bunlar yapılandırma ile falan ödenebilecek borçlar değil. Hepsini devlet ödese Hazinede de para kalmadı. Bankalar uzun vadeli borç yapılandırması yapsa mevcut koşullarda kulüplerin bu borçları ödeme koşulları yok. Kulüpler yabancı futbolcu almasa, takımlarını yerli futbolculardan, altyapıdan alsa ve gelirlerinin bir kısmını borçlarını ödemeye ayırsa, borçlarını elli yılda ödeyemez. Çünkü maçların zaten az olan seyircisi daha da azalır ve borç ödeyecek bir gelir olmaz. Ve ayrıca bütün ligler üçüncü lige döner.

Gelinen yerde galiba sorunun nasıl çözüleceğini izlemek, maçları izlemekten zevkli olacak.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamu işçisi hedefte

Kamu işçisi hedefte

Ücretleri baskılayan Erdoğan-Şimşek programının yeni hedefi toplu sözleşme sürecine giren 600 bin kamu işçisi. Sendikal bürokrasi eliyle işçiden kaçırılan sözleşme taslağı, iktidar medyasına sızdırıldı. “Taleplerimizi karşılamıyor” diyen işçiler öfkeli. Ekonomide, iç ve dış politikada sıkışan Saray iktidarı, toplumu yönetebilmek için yasaklara, gözaltılara ve tutuklamalarla sarılıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et