22 Nisan 2022 00:32

Süper Lig yayın hakkı yine Bein Sports’un: Mevzu Katar’sa, kurallar susar!

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani | Fotoğraf: DHA

Paylaş

Katar sermayesi söz konusu olunca ‘akan sular durur’.

Çekilen peşkeş sorgulanamaz!

Kurallar rafa kalkar.

Bir sabah uyanırsınız şöyle bir haberler karşılaşırsınız: Katar, imzalanan anlaşmayla Borsa İstanbul’un yüzde 10’luk payını satın aldı.

Şartları nedir? Fiyatı belli olmadan, kamuoyuna açıklanmadan neden Katar’a satılır?

Bu soruların önemi yoktur.

Katar Emiri’nin annesi Kanal İstanbul güzergahında 44 dönüm tarla alır. Ardından şu bilgi düşer önümüze: “Katarlıların aldığı tarla, imar planında yapılan değişiklikle turizm ve ticaret alanına dönüştürüldü”.

Domates ekecek değillerdi ya!

Katarlıların iki bankası vardır Türkiye’de; Finansbank ve ABank.

Statlara girip, maç izleyebilmek için gerekli olan passolig kartını ABank’tan almak zorundasınız.

Bankaya bedava kaynak!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri’ni helikopterle güzelim, yemyeşil Karadeniz dağları üzerinde gezdirir. Sonra O’nun ağzından şu ifadeleri duyarsınız: “Gezi sırasında ‘birlikte burada bazı yatırımlar yapabiliriz’ dedim”.

Bir gün askeri araç üreten BMC’nin yarı hissesinin Katarlıların olduğunu öğreniriz. Ardından Erdoğan’ın, “BMC’nin yüzde 50 ortağı malum Katar olmuştur” övünç sözlerini duyarız.

Başka bir gün…

Tank Palet Fabrikasının 25 yıllığına Katar sernayesi ortaklığına kiralandığına tanık oluruz.

Devasa fabrikanın göstermelik bedelle teslim edilmesinin nedeni “TSK’ya tank üretilecek” diye açıklanır. Ama biz ‘yerli ve milli’ olacağı ilan edilen tek bir Altay tankının bile üretilip TSK’ya teslim edilmediği gerçeğiyle karşılaşırız.

Her gün bir yenisi eklenir bu kıyaklara. 

Kural basit: Reis derse ki ‘Katar’, gerisi hep birlikte uyar!

DEVLET DESTEKLİ İHALE

İktidarın tüm olanakları Katar sermayesinin ayağına serme tutumu da… Katar sermayesi aşkı da hiç eksik olmuyor.

Bir ihale daha Katarlı sermayenin istediği gibi sonuçlandı!

Süper Lig yayını için Katarlıların sahibi olduğu Digitürk Bein Sports’la anlaşıldı.

Aslında Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) yayın ihalesi sürecini Kasım 2021’de bitmeyi planlıyordu. Ancak anlaşma sağlanamayınca süreç Nisan 2022’ye uzatıldı.

Bu süreçte Digitürk adeta burnundan kıl aldırmadı.

Önce düşük teklif verdi. Sonraki ihalelere teklif dahi vermedi.

Yayın ihalesine en yüksek teklifi Saran Group vermesine rağmen bugüne kadar imza atılmadı. Daha doğrusu atılamadı.

TFF bu konuda inisiyatif alamadı. Çünkü Saray’dan ‘imza atabilirsin’ sinyali gelmedi.

Spor kamuoyunun genel kanısı belliydi: Bu iş Digitürk’e verilir.

Nitekim öyle de oldu.

Yılan hikayesine dönen yayın ihalesi, iki yıl daha Digitürk’te kaldı.

Süper Lig futbol maçları seyirciyle yine şifreli kanaldan ulaşacak.

Bugün-yarın açıklanması beklenen kararın ayrıntıları kamuoyuna yansındı.

Buna göre TFF yıllık 2 milyar 600 milyon liraya el sıkıştı. 

Ama söz konusu rakamın hepsini yayıncı kuruluş ödemeyecek!

İlk yıl için yayın ücretinin 2 milyar 100 milyonunu Bein Sports, 500 milyonunu da devlet karşılayacak.

Anlaşma önceki yılların aksine dolar yerine TL ile. Bir yılın sonunda Bein Sports ödeyeceği ücret enflasyon oranında artırılacak.

DEVLET BU ŞİRKET İÇİNELİNİ HEP CEBİNE ATTI

Bu şirkete kıyaklar işin başında başladı.

Devletin borçları karşılığında el koyduğu Digitürk, TMSF’nin bünyesindeydi.

Digitürk ihalesiz ve uzun süre satış fiyatı açıklanmadan Katarlı Bein Group’a satıldı.

Ardından şirket 21 Kasım 2016’daki lig yayın ihalesini 10 dakikada kazandı. Zira şartname alan 3 firma ihaleye katılmadı.

2017-18 sezonundan itibaren beş sezon boyunca Süper Lig ve 1. Lig yayın haklarının sahibi mevcut yayıncı Digitürk oldu.

Yıllık 500 milyon dolar + 90 milyon dolar KDV ile

Ancak süreç hiç de anlaşıldığı ve duyurulduğu gibi işlemedi.

Önce ihale bedelinin yarısı TL, diğer yarısı dolar olarak sabitlendi.

“5 yıl sonunda kasasından KDV dahil toplamda yaklaşık 3 milyar dolar çıkacak” denilen “Digiturk’ün ödediği rakam her yıl azaldı.

Kulüplerin kasasına para yağacaktı öyle olmadı. Tersine halkın parası Bein Sports’a aktarıldı.

Şöyle ki…

Kurlar yükselince yayıncı kuruluşun önce yaptığı ödemeyi azaltıp, sonra da durdurunca... Devreye cumhurbaşkanı girdi; Katarlı şirketin Türkiye Futbol Federasyonu’na ödemediği paranın bir kısmını devletin kasasından ödedi.

Spor yorumcusu Rıdvan Dilmen bu rakamın 300 milyon TL olduğunu açıkladı.

Bir talimatla vatandaşın ödediği vergiler Katar sermayeli şirkete aktarıldı.

Katarlı şirket kurtarıldı; ‘Futbol kurtarıldı’ diye pazarlandı. 

Bu arada şirketin ihale sırasında verdiği 160 milyon dolarlık teminat mektubunun da kayıp olduğu ortaya çıktı.

Şirket kendisi için köydeki köpeklerin bağlandığını, değneksiz dolaşabileceğini çok iyi biliyor nitekim!

İktidarın Katarlılarla siyasi gizli kapaklı işlerinin bedeli bu oluyor; Katar sermayesi için kurallar hiçleşiyor, birçok peşkeş çekiliyor, dağları-tarım alanlarını talan etmesi için önü açılıyor.

Ha bir de… ‘Yayın ihalesi sonrası gelirleriniz en az yüzde 30 artacak’ denilip har vurup harman savurmaya itilen kulüplerin düşen gelirler karşısında batma noktasına gelmesi var tabi!

İhale bedeli 500 milyon dolarlardan 150 milyon dolara geriledi. 

Her alanda tanık olunan memleket hikayesi işte!

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa