Kehanet çöktüğünde
Görsel: DHA
Leon Festinger sosyal psikolojinin önde gelen isimlerinden. 1956 yılında Riecken ve Schachter ile birlikte yazdıkları Kehanet Çöktüğünde isimli kitapta insanların inançları hayatın gerçeklikleriyle sınandığında ve alaşağı olduğunda yaşadıkları bilişsel çelişki ve bununla başa çıkma yöntemlerini inceliyorlar. Kitap Chicago merkezli bir UFO tarikatı olan Arayanlar’ın (Seekers) deneyimlerini merkeze alıyor.
Festinger Seekers tarikatıyla tanışması 1954 yılının eylül ayında gerçekleşmişti. Grubun lideri Dorothy Martin’in 21 Aralık tarihinde yaşanacak büyük bir sel felaketi sonucunda dünyanın büyük bölümünde yaşamın sona ereceği yönündeki açıklamaları ulusal basında büyük yankı bulmuştu. Martin kıyamet mesajını Clarion gezegeninde yaşayan uzaylılardan aldığını iddia ediyordu. Koruyucu olarak adlandırdığı uzaylılar kıyametten dört gün önce, akşamüstü saat 4’de uzay gemisiyle Martin’in arka bahçesine inecek ve inananları kıyametten kurtaracaktı. Basın tahmin edilebileceği gibi Martin’in kehanetini alaycı bir tarzda haberleştirmişti. Festinger ise gazeteyi eline aldığı anda teorisini test edebileceği bir gerçek yaşam deneyi fırsatı bulduğunu sezmişti.
Arkadaşlarıyla birlikte Dorothy Martin’i ikna ederek gruba katıldılar ve uzay gemisinin iniş yapacağı gün diğer tarikat üyeleriyle birlikte bekleyişe koyuldular. Tarikat üyeleri Martin’in kehanetine tüm benlikleriyle inanan insanlardan oluşuyordu. Pek çoğu malını mülkünü satmış, savmış, işlerinden ayrılmış, sevdikleriyle vedalaşmış ve soluğu Martin’in evinde almışlardı.
Saat 4’e geldiğinde... Tahmin edeceğiniz gibi gelen, giden yoktu. Ancak Arayanlar umutlarını yitirmemişti. Bekleyişi sürdürdüler. Saat gece yarısını gösterdiğinde Martin yeni bir mesaj aldığını ve uzay gemisinin yolda olduğunu söyledi. Ne var ki, yine gelen giden olmadı. Sonunda Martin uzay gemisinin gecikeceğini ve 21 Aralık tarihinde, kıyametten hemen önce geleceği yönünde yeni bir mesaj aldığını belirtti ve grup tekrar buluşmak üzere dağıldı.
Kıyamet günü bir kez daha Martin’in evinde toplanıldı. Bekleyiş uzadıkça sessizlik büyüyordu. Nihayet sabah 4:45’de Martin yeni bir mesaj aldığını, Arayanlar’ın sarsılmaz inancı nedeniyle Tanrı’nın dünyayı yok etmekten vazgeçtiğini açıkladı. Böylece Martin müritlerine içinde bulundukları zorlu durumdan elverişli bir çıkış yolu da yaratmış oluyordu. Enayi değillerdi, dünyayı kıyametin eşiğinden kurataran kahramanlardı.
Arayanlar Martin’in mesajları bir çok kez yanlışlanmasına rağmen ona dönük inançlarını kaybetmemişlerdi. Aksine, yaşananlara kendi inançları çerçevesinde mantıklı bir açıklama getirme çabasına girerek yaşamın gerçeklerini inançlarıyla uyumlandırma çabasına girmişlerdi. İnsanlar bir inanç uğruna ne kadar fedakarlık yaparsa inandıklarını yanlışlayan aksi yöndeki kanıtlara karşı da o yönde direngen olmaktaydılar.
***
Martin’in kıyamet kehanetinin ne kadar ayakları yere basıyorsa, hükümetin faiz-enflasyon teorisinin de o kadar basıyor. Tıpkı Martin’in gelmek bilmeyen uzay gemisi gibi enflasyon da düşmek bilmiyor. Önce Kasım, sonra Aralık, arkasından Nisan derken nihayet enflasyonun düşmesi için Aralık ayına kadar beklememiz gerektiğini öğrendik. Hatırlayacağınız gibi, kurun iyiden iyiye kontrolden çıktığı geçtiğimiz Aralık ayında enflasyon oranı aylık bazda yüzde 13.58 oranında artmıştı. Eğer gelecek Aralık ayında daha kötüsünü görmezsek baz etkisi devreye girecek. Enflasyon en azından o ay sonunda gerileyecek. Başarı hikayesi çıkarmak isteyene yeter de artar bile.
Tarikat mensuplarının bekleyiş süresi boyunca uzay gemisinin gelmeyişini farklı sebeplerle açıklamaları gibi bizde de enflasyonun yükselişi için bir çok sebep öne sürülüyor. İç sebepler var (fiyat şişiren fırsatçılar), dış sebepler var (Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve Fed’in faiz artırımı gibi). Bir MB’nın izlediği hatalı para politikası yok sayılanlar arasında.
İşin sonunda enflasyon karşısında halkın yaptığı fedakarlıkları vatan savunmasına bağladık mı kahramanlık hikayesi de çıkar yaşanan bunca olumsuzluktan. Sonrasında ise UFO tarikatı mensupları gibi oturur, sessiz sakin bir sonraki aralık ayını beklemeye koyuluruz.
- Kurtarıcı mı, yoksa yeni günah keçisi mi? 09 Haziran 2023 04:18
- Seçim senaryoları ve ekonomiye dönük beklentiler 12 Mayıs 2023 04:19
- Kurda istikrar illüzyonu 28 Nisan 2023 04:21
- SVB krizinin arka planı ve düşündürdükleri 17 Mart 2023 04:52
- Para politikasındaki ayrışma belirginleşiyor 24 Eylül 2022 04:50
- Şimdi solun tam zamanı 12 Ağustos 2022 04:26
- Enflasyon gelir dağılımını bozuyor 08 Temmuz 2022 04:47
- Merkez Bankası şaşırtmadı 27 Mayıs 2022 01:12
- Enflasyon doludizgin 08 Nisan 2022 00:40
- Faiz politikasının bilançosu 10 Mart 2022 23:31
- Enflasyon geriler mi? 10 Şubat 2022 23:18
- Gözler Fed’e çevrildi 21 Ocak 2022 04:30