Şampiyonluğun ucundan dönen fırtınalar
Fotoğraf:AA
1980’lerin ikinci yarısında futbola para saçmak devlet destekli bir milli spor haline gelirken Batı Avrupalı ünlü futbol figürleri de Türkiye’ye düşmeye başlamıştı. Jupp Derwall, Toni Schumacher, Didier Six, Gordon Milne, Guus Hiddink (1990’da) İstanbul’un yolunu tutmuş, Trabzonspor ise bu akıma 1989’da, 1986 Dünya Kupası’nın flaş ekiplerinden Belçika’nın ihtiyarlayan kalecisi Jean-Marie Pfaff ve aynı ülkeden teknik direktör Urbain Braems’le katılmıştı. Braems’in, kariyerinin başındaki Şenol Güneş’ten tartışmalı bir şekilde devraldığı takım, Trabzon’u “şampiyon” günlerine döndürme potansiyelini taşıyordu. Hami Mandıralı, Orhan Çıkırıkçı, Ogün Temizkanoğlu, Lemi Çelik, Soner Boz gibi yeni 10 yılda takımın belkemiği olacak isimlere 1990’da Abdullah Ercan ve Ünal Karaman eklenecek, ligin en etkileyici nüvelerinden biri kurulacaktı. Özkan Sümer’le Barcelona’yı 1-0 yenen, Braems’le Olympique Lyon’u (2 maçta 8 golle) eleyen takım yaklaşan fırtınanın habercisiydi. 1992 Türkiye Kupası finalinde Bursaspor’un ilk maçtaki 3-0’lık galibiyetini rövanşta 5-1’le cezalandıran Braems, yönetimi “Belçika aşısı”nın tuttuğuna ikna etmiş olacak ki koltuğunu vatandaşı Georges Leekens’e devredip emekliye ayrıldı. Takımı şampiyonluk seviyesine taşıyan isimse Leekens sonrası Şenol Güneş oldu. Güneş’le birlikte Şota&Arçil Arveladze kardeşler, Tolunay Kafkas, Osman Özköylü, Orhan Kaynak ve Cengiz Atila da gelmiş, eksik parçalar tamamlanmıştı. Güneş’in öğrencileri 1994/95’te Daum’un Beşiktaş’ına yaklaşabilen tek takımdı. 1995/96’da ise artık şampiyonluğun favorisiydiler. 30. haftaya 3 puan önde girdikten sonra Avni Aker’de, sayısız fırsatı harcayarak kaybedilen Vanspor ve Fenerbahçe maçları “altın jenerasyon”un şampiyonluk hayallerine dramatik bir son verdi.
***
Trabzonspor’un şampiyonluk hayalleri kurduran bir sonraki ekibi 2003/04 ve 2004/05’te yine Fenerbahçe’yle çekişiyordu. Kadro Fatih Tekke, Gökdeniz Karadeniz, Hüseyin Çimşir, Hasan Üçüncü, Mehmet Yılmaz, Tayfun Cora, Tolga Zengin gibi yörenin çocuklarının yanı sıra kaliteli yabancılarla harmanlanmıştı. Ancak yarış, 95/96’daki gibi eşit şartlarda değildi. Daum’un Fenerbahçe’si çok daha iyi bir takıma sahipti ve yarış, o kadar da yakın değildi.
Tartışması, kavgası hâlâ süren 2010/11 sezonu ise başka bir hikayeydi. Fenerbahçe, Aykut Kocaman’la son 18 maçında 17 galibiyet alarak şampiyonluğa ulaşırken Şenol Güneş, Trabzon’la bir kez daha “kaçmaz” denilen bir şampiyonluğu kaçırmanın hayal kırıklığını yaşıyordu.
2019/20 “pandemi” sezonunda bu kez Başakşehir’le girilen şampiyonluk yarışı politik yankıları bakımından 2010/11’le yarışırken akıllarda “Saray içi” kavgayı yansıtmasıyla yer etti. Öyle ki “Tayyip Erdoğan’ın takımı” Başakşehir’in şampiyonluğu Trabzonlu damat Berat Albayrak’ın medyası tarafından “tarihin en şaibelisi” ilan edildi ve dönemin Maliye Bakanı tarafından hiçbir şekilde tebrik edilmedi.
Siyasi/ailevi kavgaların ötesinde Trabzon’un bereketli futbol toprakları yeniden devredeydi. Uğurcan Çakır, Yusuf Yazıcı, Abdülkadir Ömür, Abdulkadir Parmak, Hüseyin Türkmen, Serkan Asan… Trabzon’u 1976’da zirveye çıkaran, 1984’e kadar 9 sezonda 6 şampiyonluk kazandıran “fabrika” Türkiye şartlarında hâlâ devrede sayılırdı. Bugün 38 yıllık hasreti dindiren kadronun temelinde, ruhunda yine bir şekilde onlar yer aldı. Böylece başta yeni stada adını veren Şenol Güneş olmak üzere 38 yıl boyunca şampiyonluğun ucundan dönen fırtına kadroların üzüntüsü bir nebze hafifledi. Bu süreçte başta benim en yakından tanıdığım Trabzonsporlular Bülent Falakaoğlu ve Şenay Aydemir olmak üzere sevgisiyle birlikte hasretini de büyüten herkese tebrikler.
Not: Bu yazı aslında bir dosyanın parçası olarak kurgulandı ve amaç 1984’ten bugüne şampiyonluk yarışı veren Trabzonspor kadrolarını yad etmekti. Daha kapsamlı bir şampiyonluk değerlendirmesi için Bülent Falakaoğlu’nun “Karadeniz fırtınası yeniden koptu: İhtilal tarihi canlandı” yazısını tavsiye ederim.
- 100 yıl arayla Paris’te iki olimpik dönüm noktası 26 Temmuz 2024 05:27
- Papara baskını ve marka değeri 19 Mart 2024 04:10
- Bozacılar ve şıracılar 12 Mart 2024 04:46
- Beşiktaş'a cüret gerek 05 Mart 2024 04:42
- "Dünümüzü getirin, yarınımızı verelim" 27 Şubat 2024 04:15
- Geriden oyun kurmayı, yarım alanlara sızmayı atla, göğe bakalım 20 Şubat 2024 04:50
- "En eski spor arkadaşları"nın 2024 model çekişmesi 13 Şubat 2024 04:21
- Gerçeğin yumruğu: İşte Türk futbolu bu! 13 Aralık 2023 04:56
- Çalınmış ülke, bölünmüş spor: Filistin 23 Ekim 2023 04:36
- City Football Group-Başakşehir flörtü 09 Ekim 2023 04:00
- Süper Lig, süper sömürü 02 Ekim 2023 04:30
- 'Voleybol Ülkesi' miyiz? 25 Eylül 2023 04:25