Baraj çekilince

Bölgesel Amatör Lig’de, birkaç play out (baraj maçı) haricinde; küme düşen takımların belirlendiği maçlar nihayete erdi… İl kontenjanı gereği, grubunu lider bitiren Bartınspor’un dahi baraj maçı oynadığı bu serüvenden bazı detayları aktaralım…

Geçen hafta bu köşede, grup lideri Bartınspor’un play off ile 3. Lig’e çıkamadığı için il kontenjanından ötürü baraj maçı oynayacağını ve küme düşme ihtimali olduğunu yazmıştım.  Bartınspor, 30 Nisan’da oynanan maçta rakibi Kozcağız Belediyespor’u 3-0 yenerek; TFF’yi lider bir takımı küme düşürme başarısından (!) mahrum etti. Fakat liderlik kaçsa da TFF ikincilik ve dördüncülüğü kaçırmadı.

BAL 5. Bölge 1. Grup’ta liderliği bir puanla kaçıran Merzifonspor mesela… Grup ikincisiyken, il kontenjanı nedeniyle Suluova Sebatspor ile maç yaptı, baraj maçını 2-1 kaybettiği için Süper Amatör Lig’e düştü.

Keza BAL 5. Bölge 3. Grup’ta liderle aynı puanda olmasına rağmen averaj nedeniyle grup ikincisi olarak kalan Keçiören Bağlumspor, lider Ankara TKİ’nin play off’larda kaybetmesi nedeniyle il kontenjanından dolayı play out maçı oynadı ve Kavaklıderespor’a 3-1 kaybederek Süper Amatör Lig’e düştü! Aynı grupta ligi beşinci sırada bitiren Sorgun Belediyespor ve yedinci sırada bitiren Yeşil Kamanspor takımları da baraj maçlarını kaybederek Süper Amatör Lig’e düşünce, dokuz takımlı grupta ligi BAL’da tamamlayabilen sadece üç takım kaldı.

BAL 4. Bölge 2. Grup takımlarından, dört grup ikincisi gibi 39 puan alan ancak averajla beşinci sıraya kurulan Isparta 32 Emrespor da baraj maçında Keçiborlu Belediyespor’a 1-0 mağlup olarak SAL’ın yolunu tuttu. On takımdan oluşan aynı grupta, ligi beşinci sırada bitiren Akşehirspor ise il kontenjanı nedeniyle baraj maçı dahi oynayamadan, doğrudan küme düştü.

Benzer bir tablo, BAL 5. Bölge 2. Grup’ta Çubukspor’un da başına geldi. 35 puanla ligi dördüncü sırada bitiren Ankara temsilcisi, il kontenjanı nedeniyle baraj maçı oynadı ve Gölbaşı Belediyespor’a 1-0 yenilerek Süper Amatör’e düştü.

Grup liderlerinin baraj maçıyla güç bela kümede kalabildiği, grup ikincilerinin ve dördüncülerinin ise onu başaramadığı; dokuz takımlı grupta sadece üç takımın kümede kaldığı bir statüde inat etmenin manasını çözemiyorum.

Mevcut hali ile il kontenjanı statüsü; grubunu sondan üçüncü bitirmiş olan kulüplerin aynı şehrin takımının 3. Lig’e çıkmasını beklediği, kendi maçlarını bir noktadan sonra katiyen önemsemediği bir formata büründü. Oynatılan şey kağıt üzerinde futbol ama oynanan şeyin futbol olduğuna ben emin değilim.

Yıllardır envai çeşit mağduriyetler doğurmuş ve oynatılan ‘şeyin’ seviyesinde bir ilerleme gözlenmesini sağlayamamış il kontenjanında inat etmekten ziyade, başarı çıtası belirleyip kulüpleri ligde tutacak modelleri geliştirmek gerekiyor. Peki nasıl?

O da haftaya…