Şükürle zikir arasında
Tayyip Erdoğan | Fotoğraf: Serhat Çağdaş/AA
Gazete haberlerinden okuduğumuz habere göre Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Tersane Komutanlığı işçileriyle iftarda bir araya gelmiş. Bu iftarda konuşan Erdoğan “Maalesef ülkemizde bazı kesimlerde bir şükürsüzlük, bir tatminsizlik, bir karamsarlık hali aldı başını gidiyor” diyor ve “Halbuki önce elimizdekilere şükredeceğiz sonra daha iyisi, daha güzeli için çalışacağız, mücadele edeceğiz… Hayat pahalılığı sebebiyle alım gücümüz bir parça düşmüş olabilir ama 30 milyon vatandaşımıza çalışacak iş, her ay evine girecek düzenli gelir sağladıktan sonra inşallah bu kayıpların hepsini kısa sürece telafi ederiz” diye de ekliyor.
Bu ülkenin işçi ve emekçi kesimleri, bütün halk kitleleri ağır bir ekonomik bunalımın altında her geçen gün daha fazla yoksullaşmanın ağır sonuçlarını yaşıyor. Açlık sınırının altına düşmüş bir asgari ücret, büyük çoğunluğu aylık 2 bin 500 TL’ye mahkum olmuş emekliler, enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında eriyen ücret ve maaşlar, genel ücretlerin neredeyse asgari ücret düzeyine düşmesi, çarşı pazarın yangın yerine dönmesi, korkunç oranlarda bindirilen zamlarla elektriğin, doğal gazın, akaryakıt fiyatlarının artık alım gücünü çok aşması, üreticilerin gübre ve yem fiyatlarının, akaryakıtın rekor düzeyde artması ile üretim yapamaz, hayvancılık yapamaz duruma gelmesi bu ülkenin şu andaki gerçekleridir. Çalışma meselesine gelince; bu ülkenin işçi ve emekçileri Avrupa’nın en uzun çalışma saatlerine mahkum edilmiş durumda ve elde edebildikleri ancak sefalet ücreti. Bütün bunlar halkın şükretmesi gereken gerçekler midir?
Erdoğan’ın söylediklerine bakılırsa bunlara şükretmek gerekir. Bu şükürün ardından da her halde zikretmek gelecektir ki çekilen acılar, yaşanılan sefalet unutulsun, genel bir dini uyuşukluk hali topluma egemen olsun. Bütün bunlara şükretmek bir yana neşeyle karşılayan bir kesim de var. Bunlar içlerinde beşli çetenin de olduğu büyük tekeller, para babası rantiye asalaklardır. Kâr garantili yatırımları, kur garantili paracıkları onlara her gün milyonlar kazandırıyor, kasalarını, ceplerini dolduruyor. Bunlar sadece olağan dönemde değil, halkın yoksullaşmasının arttığı pandemi döneminde de servetlerini, kârlarını ikiye katladılar, sadece garantili gelirleriyle değil, vergi afları ve indirimleriyle de iktidara derin şükranlarını sundular, sunuyorlar.
Ama bunun böyle devam etmeyeceğini, şükretmek ve zikir çekmek dışında da bir yol olduğunu, meydanları ve alanları 1 Mayıs’ta dolduran işçi ve emekçiler keskin bir biçimde ortaya koydular. İşçi ve emekçiler, gençler ve kadınlar ekonomik ve politik baskıya, yıkıma karşı mücadele edeceklerini, geleceklerine sahip çıkacaklarını, krizin tüm yükünün kendi sırtlarına yıkılmasını kabul etmeyeceklerini yüz binler halinde haykırdılar. Bu 1 Mayıs yakın dönemin, oldukça sıcak geçecek bir yazın habercisi oldu. Şimdi ortaya çıkan bu enerjinin daha geniş kitleleri kucaklayarak büyümesi, yayılması, kendilerini ateşe atıp şükretmeyi tavsiye edenleri yerlerinde oturamaz hale getirmesini beklemek gerek. Bunun için koşulların son derece elverişli olduğunu tespit etmek gerekiyor.
Kuşkusuz mücadele sadece ekonomik alanda devam etmiyor ve etmeyecek. Politik özgürlükler için mücadele etmek, ülkenin demokratikleşmesini sağlamak için enerjik bir biçimde, her geçen an daha fazla kitleyi harekete geçirebilecek bir kapsayıcılık ve yetenekle çalışmak gibi zorunluluklar mücadelenin en önünde yürüyenlerin sorumluluklarını daha fazla artırıyor. Ama 1 Mayıs’ta ortaya çıkan tablo kitleler arasında mücadele isteğinin arttığını, daha geniş kitlelerin hareketlenmeye hazırlandığını çarpıcı bir biçimde ortaya koydu. Bu durum daha geniş mücadele birlikleri sağlamak için çaba gösterenleri güçlendiren ve morallerini yükselten bir etkendir. Şimdi yenilenmiş bir enerji ile yürüme, işçi ve emekçilerin şükürle zikre mahkum olmadığını kanıtlama vaktidir.
- Gelişmelerin kısa özeti 17 Ocak 2025 05:12
- 13 Ocak güçlendirilmeli 10 Ocak 2025 04:24
- Değişimin zorunluluğu 03 Ocak 2025 07:15
- 'Zaferden' işçiye düşen 27 Aralık 2024 05:25
- Seyredecek misiniz? 20 Aralık 2024 05:42
- Ücret asgari, yaşam sefalet 13 Aralık 2024 05:40
- Genel grev ve direnişi gerçeğe dönüştürmek için 06 Aralık 2024 06:15
- Birleşik ve genel mücadele için 29 Kasım 2024 06:55
- Siz ne diyorsunuz? 22 Kasım 2024 05:31
- Gelişmelerin anlamı üzerine 15 Kasım 2024 05:25
- Direnerek kazanmak 08 Kasım 2024 11:13
- Elde ne var? 01 Kasım 2024 05:05