1996'nın alkışları

Fotoğraf:AA
1995/96 sezonunun 32. haftasında Trabzonspor ile Fenerbahçe ligin gayriresmi final maçına çıkarken sahada başarıya aç iki takım vardı. Ev sahibi 1984’ten, deplasman ekibi ise 1989’dan beri şampiyon olamıyordu. Trabzonspor’un favori çıktığı böylesi bir finali, hem de öne geçmesine rağmen kaybetmesinin bugünün yenilgilerden travma çıkarmaya meraklı spor anlatısı dünyasına göre hayli acı sonuçları olmalıydı. Ama 90 dakika boyunca rakibine “Cehennemi yaşatan” Trabzonspor tribünleri maç sonu muzaffer Fenerbahçe kadrosunu alkışlarla uğurladı. Şampiyonluğu getiren golleri atan Oğuz Çetin ve Aykut Kocaman’ı aforoz edenler ise ’80’ler tınılı “Ali Şen başkan Fenerbahçe şampiyon” sloganının büyüsüne kapılan sarı-lacivertliler oldu.
Bugünden bakınca o stresli atmosferde dahi rakibini alkışlayan Trabzonlulara akıl sır erdirmek güç! Elbette derenin altından epey kirli su aktı. 2010/11 sezonu, şike tartışmaları, kurşunlanan otobüs, sosyal medyada çocukça paylaşımlarla körüklendikçe körüklenen düşmanlık… Artık değil son nefeste kupayı kaybedip alkışlamak, bitime haftalar kala ilan edilen şampiyonluğu tebrik etmek dahi zayıflık olarak görülüyor. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç birkaç hafta önce Trabzonspor’un şampiyonluğu hak ettiğini söylerken tefe konulurken şimdi yaptığı agresif çıkışlarıyla takdir ediliyor. Sosyal medyanın çarpan etkisiyle bu tip kutuplaşmaları keskinleştirmede ne kadar becerikli olduğu malum. Hal böyleyken Fenerbahçe’yle Trabzonspor arasında zamansız bir kan davasıymış gibi kabul ettirilmeye çalışılan bu düşmanlığın varabileceği nokta korkutuyor.
Varlıklarını spor kulüpleri ve “sorumlu oldukları” kentler üzerindeki nüfuzlarıyla güçlendirmeye çalışan siyasetçiler ve başarısızlıklarını yapay düşmanlıkları körükleyerek örteceğine inanan spor yöneticileri oldukça 1996’nın alkışlarını unutmaya mahkummuşuz gibi görünüyor. Ondan sonra da sıra silme Fenerbahçeli Hababam Sınıfı’nın Trabzonspor maçı dönüşü hüznünü sansürlemeye gelir herhalde. Tarihi baştan yazma merakı ve bu yolla iç kamuoyunu “birleştirme” kolaycılığı bünyeyi bir kere sarmayagörsün! Düşmanlığın icat edildiği yerde aklıselim de gerçeklerle birlikte göçer.
Evrensel'i Takip Et