Evrensel için yeni bir dönem
Evrensel için yeni bir dönem

‘Uygar insan’ üretme suçu

Hawaii yerlisi çocukların okulda çekilmiş fotoğrafı. Yıl 1900. Fotoğraf: Wikimedia Commons

Geçtiğimiz hafta ABD’de uzun süredir beklenen bir rapor kamuoyuna sunuldu. İçişleri Bakanı Deb Haaland düzenlediği basın toplantısında raporun önemine dikkat çekti. Rapor, 1819’dan 1969’a dek uygulanan ve yerli çocukların yatılı okullar aracılığıyla asimilasyona uğratılmasına dayalı kampanyaya ışık tutuyor. Raporun ana işlevi, ABD sınırları içerisinde yaşayan yerlilere yönelik olarak gerçekleştirilen acımasız asimilasyon kampanyasının çocuklara verdiği zararın resmi makamlar tarafından kabul edilmesi.

Bu asimilasyon kampanyasında, ABD’nin birçok eyaleti yanında, Alaska ve Hawaii adası yerlilerinin çocukları da hedef alınmış. Tıpkı Kanada’da yapıldığı gibi, yerli çocuklar 4-5 yaşındakilerden başlanarak ailelerinden ve halklarından koparılmış; toplam 37 eyalet veya bölgede kurulan 400 kadar yatılı okula yerleştirilmişler. Çocuklar, “Yerliden insan üretme” sloganıyla yürütülen bir “terbiye rejimi” uyarınca ağır işlere koşulmuşlar, acımasızca cezalandırılmışlar ve ana dillerini konuşmaları yasaklanmış. Bu koşullarda yaşamak zorunda bırakılan 500’den fazla çocuğun öldüğü anlaşılıyor. Fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalan çocukların sayısı ise bilinmiyor.

Çocuklara yönelik asimilasyon kampanyası, tıpkı Kanada’da olduğu gibi, çocukların olabildiğince erken yaşta evlerinden koparılmasına, topraklarından ve halklarından çok uzaklara götürülmesine dayanıyordu. Yatılı okullarda uygulanan acımasız disiplin, çocukların direnmelerini engellemek ve iradelerini kırmak içindi. Okul yaşamı, çocukların ailelerine, geleneklerine, kültür ve topraklarına yabancılaştırılmasına odaklıydı. Çocukların asimile olmaları yalnız “olumlu” değil, “doğal” olandı çünkü yerliler yeterince “uygar” değillerdi. Onların kültür ve inançları, devlet eliyle baskın kılınmak istenen kültür ve inançlardan aşağıydı. Uygar ve dindar beyazlar, uygar ve dindar olmayanlardan üstündü. Bu nedenle çocuklara yapılanların yanlış olması söz konusu olamazdı.

Raporu açıklayan Haaland, ABD’nin ilk yerli bakanı. Geçtiğimiz yıl, New Mexico Temsilciler Meclisi üyesiyken Başkan Biden tarafından göreve getirilen 60 yaşındaki Haaland kuşaklardır New Mexico’da yaşayan Pueblo of Laguna halkından. Haaland basın toplantısında raporun kendisi için de çok önemli olduğunu göstermekten kaçınmadı.

Ezilen halkların uzun süredir yaptıkları gibi ABD yerlileri de güçlü ve dirençli olduklarını vurgulamayı çok önemsiyorlar. Bu söylem, yerlilere yukarıdan bakan tüm siyasi anlayışlara karşı güçlü bir duruş sergiliyor.

Haaland da konuşmasında güç ve direnç vurguları yaptı ve şunları söyledi: “Bugün burada, ilk yerli bakan olarak bulunmam, yerli halkların gücünün ve kararlılığının bir göstergesidir. Bugün buradayım çünkü atalarım azimle direndiler. Burada, anneannemin ve annemin omuzlarından güç alarak duruyorum. Federal Yatılı Okul Girişimi ile birlikte gerçekleştireceğimiz çalışma, bizden sonraki kuşaklar için dönüştürücü bir etkiye sahip olacaktır.

Bu rapor olumlu bir adım. Suçun kabulü ile başlayan süreç ne gibi kazanımlar getirecek, zaman gösterecek.

Evrensel'i Takip Et