20 Mayıs 2022 00:17

Boğaziçi'de 500. gün: İlmihal, kateşizm, 19 Mayıs, Atatürk Havalimanı

Boğaziçi 500. gün

Fotoğraf: Can Candan

Paylaş

Su hangi kiri temizler, manevi kiri de temizler mi, iktidarların kirini ne temizler, maddi kiri ne temizler, açık bir yanıtı yok bende, ilmihallere bakmak gerekiyor. İlmihaller din, akaid, iman, küfür, itikat, fıkıh nedir diye daha genel kelam ve mezhep bilgileri verdikten sonra “temizlik”, “oruç”, “namaz”, “zekat”, “hac ve umre” diye devam ediyor. Umreyi de daha çok sanki bizim “Diyanet” eklemiş bulunuyor.

İlmihal geleneği Hristiyan, Yahudi geleneği, çok fark etmiyor. Ha kateşik/didaktik Hristiyan el kitapları, davranış kılavuzları ha İslam ilmihali veya davranış kılavuzları veya temel dini bilgileri.

İslam ilmihallerinin uygulamalı kısmı çoğunlukla “temizlik” ile, temiz su nedir ile başlıyor.” Abdest anlatılıyor uzun uzun. Su yoksa nasıl temizlenilecek, nasıl abdest alınacak, kadınlar ne yapacak. Çölde ne olacak.

Abdest veya temizlik, özellikle işin ruhani kısmı özel olarak irdelenmesi gerekiyor. Bu manevi temizlikte Boğaziçi Üniversitesinin tasfiyesi meselesi, Atatürk Havalimanının tasfiyesi meselesi, cumhuriyetin tasfiyesi meselesi arasında nasıl bir bağ var, irdelenmesi gerekiyor. Bu modellerle ilmihal arasında hangi örtüşme veya uzlaşmazlıklar var acaba?

Neden “ilmihal” örneği ile başladım. Aslında bu sürecin akıl, düşünce, vicdan, bilgi, bilim, felsefe, sanat meselelerinin binlerce yıllık geleneğine ve safsatasına-retoriğine, pratiğine dikkat çekmek için ilmihalden/kateşiklerden yola çıktım. Arada bir bağ var mı, diktasyon, doktrin, ilmihal arada nasıl bir bağ var, üniversite ve aydınlanma ile ilişkisi ne, bu açıdan bakılabilmesi, yaşama kılavuzluk edecek şiar ve modellerin ne olması gerektiği açısından.

YAŞAM BİÇİMİ VE DOKTRİN İLİŞKİSİ: AKIL VİCDAN ÜNİVERSİTE Mİ, DİN DİYANET Mİ?

Yahudi, Hristiyan veya İslam ilmihallerine göre Boğaziçi’de veya Atatürk Havalimanında nasıl hareket edilmeli, bu temel soru AKP ve dindar kesimlerin dünya görüşleri içinde nasıl bir bakışa sahip olduklarını anlamak için, kılavuzluk edebilir.

Yaşam biçimleri masum olmadığı gibi günahın da aydınlanmanın da temel taşlarındandır. Kateşiklerde Hristiyan ilmihalinde veya İslam ilmihalinde her insanın bütün hayatı boyunca nasıl hareket edeceği belirlenmeye ve dikte edilmeye çalışılıyor. Okul eğitiminin temel ayağı, hayatın olmazsa olmazı bu ilmihallerde yazılıyor ve halka dikte ediliyor.

Üniversiteler ne yapılmak istendiğinin farkında olsa da olmasa da (Farkında olmaması pek makbul bir durum değil ama) Boğaziçi veya Atatürk Havalimanında yapılanlar sadece bilim değil yaşam biçimlerine, siyaset biçimlerine, iktisat biçimlerine dair doktrin mücadelelerini içeriyor.

Din Diyanete göre evrenin, hayatın, insanın sırlarını, açıklamasını araştıranlar, bunun için akla ve bilime başvuranlar, farkında olsa da olmasa da küfür ile iman arasında çok tehlikeli sularda yüzüyor ve gençlere kötü örnek oluyor, Müslümanların kafalarını karıştırıyor.

19 Mayıs’ta, Atatürk Havalimanında, Boğaziçi, okul veya üniversitelerde bu karışıklığa son vermek gereği, sanki Diyanetin ilmihalini/temel ereğini oluşturuyor.

Abdest veya namaz manevi kötülüğün ne kadar kefareti olabilir, rüşvet veya zorbalığın karşılıkları, farklı düzeylerin insanın manevi dünyasındaki yeri nedir, önemli sorular.

Örneğin Diyanetin ilmihaline göre hac veya umrede “İhramlı iken karada yaşayan av hayvanı avlanırsa” ceza gerektirir.Hanefiler dışındaki üç mezhepte ise av hayvanları, benzeri olanlar ve olmayanlar olmak üzere ikiye ayrılır. Mesela yaban eşeği sığıra; ceylan keçiye ve tavşan oğlağa benzetilmiştir. Avlanan hayvanın benzeri varsa, o harem bölgesinde kesilip eti yoksullara tasadduk edilir veya takdir edilen bedelin her bir fıtır sadakası miktarı için bir gün oruç tutulur. Benzeri olmayan hayvanların, takdir edilen kıymetlerine itibar edilir.”

Bir hayvana zarar verince bir başka hayvanın kurban/adak/kefâret sayılması arasındaki bağı sizler kurunuz.

Boğaziçi’nin temsil ettiği akıl ve bilimde, 19 Mayıs’ın temsil ettiği halk kongreleri/egemenliğin millete ait sayılmasındaki siyasette, Atatürk Havalimanında kurtuluş savaşının ve Mustafa Kemal’in model gösterilmesinde ne anlam aranacağını, ilmihale göre bunların yerini ve bunlara ne yapılması gerektiğini, iman ile küfür arasındaki sınırı sizler düşününüz.

1492. Colomb, koloniyalizm ile Mondros Mütarekesi ve Kurtuluş Savaşı arasındaki bağı sizler düşününüz?

Semboller, üniversiteler, 19 Mayıs, Atatürk Havalimanı, AKP veya Diyanet masum değildir. Soru şu ki, hangisi neyi sembolize ediyor?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa