Dilimleme taktiğine karşı

Büyük yiyecek parçalarını -gerçi bugünlerde yiyecek bulmak büyük mesele- olduğu tüketmek olanaksızdır. Bunları dilim dilim keserek mideye indirerek yemek gerekir. İktidarın son zamanlarda mücadeleci muhalif kesimlere karşı uyguladığı taktik onların işini dilimleyerek görmeyi hedefliyor dersek her halde yanlış bir söylemiş olmayız. Yeni seçim yasası, Gezi, Kaftancıoğlu kararları, HDP’ye kapatma dahil saldırılar, TV’lere ve basına verilen cezalar, sanatçıların engellenmesi vb. peş peşe gündeme getirildi ve ciddi ve büyük tepkiler olmazsa iktidarın bu yolda ilerleyeceği anlaşılıyor.

Yani iktidar açıkça şöyle demiyor; ‘Demokratik hak ve özgürlük var olan kırıntılarını da ortadan kaldırıyorum, hadi bakalım ne haliniz varsa görün’. Bunun yerine adım adım ilerleme, dilim dilim kesme taktiğini uyguluyor. Böylece her olaya karşı verilmesi gereken tepki yeterince güçlü ve caydırıcı olamıyor, dikkatler dağılıyor, parça parça verilen tepkiler zayıf kalıyor ve sönüyor. Oysa pek çok toplumsal kesim oldukça hareketli ve haklarını savunma konusunda oldukça kararlı. Kadınlar, emeklilikte yaşa takılanlar dikkat çekici eylemlere yöneldiler ve mücadele potansiyellerini ortaya koydular. Yılın ilk aylarındaki işçi eylemleri de taze ve diri güçlerin harekete geçtiğini göstermesi bakımından önemliydi.

İktidar bütünü parçalama konusunda deneyimli ve elindeki olanakları da kullanarak saldırısını sürdürüyor. Oysa işçi ve emekçi halkın ileri kesimlerinin az mücadele deneyimi yok. Onlar saldırıya uğrayan, ekonomik, politik ve sosyal haklarını savunmak için harekete geçen, çağrı yapan her kesimin yalnız mücadele etmemesi için halkın diğer kesimlerine onlarla birlikte mücadele etme çağrısı yapabilir ve birleşik bir mücadele örülmesi konusunda harekete geçebilirler.

Saldırıya uğrayan az çok demokrasi potansiyeli taşıyan politik bir parti de olabilir. Onunla da dayanışmak onlara yedeklenmek anlamına gelmez. Aksine demokrasi ve özgürlükler mücadelesine kendi tarzı ve çizgisiyle katılmak, bu mücadeleyi ilerletmek ve genişletmek anlamına gelir. Bu yaklaşım halkın geniş kesimleri arasında ortak düşmana karşı birlikte mücadele etme, birlikte davranma yeteneğini geliştiren ve güçlendiren bir rol oynayacaktır.

Böylece geniş kesimler bu mücadele içerisinde tutarsızlıkları, yalpalamaları fark etme, sonuna kadar kararlılıkla ve tutarlılıkla gitme tutumunu ayırt etme, işçi ve emekçi halkın temel ve acil taleplerini savunma konusundaki içtenliği anlama olanağına da kavuşacaklardır. Birlikte mücadele edenlerin hem birbirlerini, hem de gelişen olayların anlamını daha iyi anlayacaklarından hiç kuşku duymamak gerekir. Bu tutum her gün bindirilen zamlarla, hayat pahalılığının korkunç bir hal almasıyla yaşamı kabusa çevrilen halk yığınlarının daha geniş kitleler halinde harekete geçmesini teşvik edici olacaktır.

Bunları yazmakla çeşitli kesimleriyle işçi ve emekçi hareketine bir biçim öneriyor, ya da dayatıyor değiliz. Onlar zaten kendi hareketlerine uygun biçimler buluyorlar ve mücadele ediyorlar. Yapmak istediğimiz sadece ileri kesimlerin bu hareketlere katılarak onları birleştirme ve güçlendirme çabalarının oynayacağı olumlu role dikkat çekmektir. Yani parçaları birleştirme, dilimlenenlere bütünü gösterme, genel saldırıya birleşik bir yanıt verme çabasının önemi. Çöküyorlar, çözülüyorlar hayallerine son vermek, işçi ve emekçi halk yığınlarının acil ve temel talepleri etrafında birleşmesini kolaylaştırmak ve saldırıları püskürtmek için çeşitli biçimler alabilecek mücadeleyi geliştirebilmek amacıyla olağanüstü bir çaba göstermek. Faşizmin ve gericiliğin saldırısını püskürtmenin başka bir yolu bulunmuyor.