AKP, gençliği kaybederken…

Tarih 23 Mart 2014. 30 Mart 2014 yerel seçimleri öncesi Yenikapı’da gerçekleşen AKP’nin İstanbul mitingine dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan helikopterle iniyor. Bazı kaynaklara göre cumhuriyet tarihinin en kitlesel seçim mitingi olan bu miting için AKP’li belediyeler seferber oluyor ve en geniş katılım için ciddi bir organizasyon yapılıyor.

Erdoğan alana geldiğinde yapılan anonsla katılımcı sayısının 1.5 milyonun üzerinde olduğu duyurulurken, konuşmasının sonunda Erdoğan “Burası bugün 2 milyon kişiyi gördü” ifadelerini kullanıyor.

Katılımcılarla birlikte alandan izlediğim o mitingde mahşeri bir kalabalık vardı. Alanın ruh halini, özelliklerini anlamak için gözlem yapmaya çalışırken genç bir kadın partili heyecanla bana doğru dönerek şunları söylemişti: “Abi nasıl, tarih yazıyor değil mi?​” 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde AKP oyların yüzde 45.43’ünü almıştı.

Aradan geçen zamanda AKP’nin seçmen desteği aşamalı olarak azalırken, yapılan birçok kamuoyu araştırması gençlerin AKP’ye desteğin de gözle görülür bir düşüş yaşandığına dikkat çekti. ‘Millet İttifakı’nın gençler arasında daha fazla ilgi odağı olduğunu ortaya koyan araştırma sonuçları karşısında Erdoğan’ın rahatsızlığını ifade ettiği birçok mesajı olmuştu.

Örneğin, Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Mayıs 2017 günü İstanbul Kongre Merkezinde düzenlenen Ensar Vakfı Genel Kurulunda yaptığı konuşmada gençliğe dair mesajlar verirken şu ifadeleri de kullanmıştı: “Siyasi olarak iktidar olmak başka bir şeydir. Sosyal ve kültürel iktidar ise başka bir şeydir. Medyadan sinemaya, bilim teknolojiden hukuka kadar pek çok alanda hâlâ en etkin yerlerde ülkesine ve milletine yabancı zihniyetteki kişilerin, ekiplerin, hiziplerin bulunduğunu biliyorum. Biz 14 yıldır kesintisiz iktidarız. Ama hâlâ sosyal ve kültürel iktidarımız konusunda sıkıntılarımız var.”

Aradan geçen zamanda AKP’nin gençlik içindeki etkisi daha da erimeye başladı. KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Gazete Oksijen’de 25 Mart 2022 günü yayımlanan ‘AKP artık kitlelerin değil bir hayat tarzının partisi’ başlıklı yazısında şu saptamayı yapıyor örneğin: “Ak Parti seçmen dağılımında gençlerin oranı Türkiye ortalamasının çok altında. Ak Parti seçmenlerinin 2010-2021 yılları arasındaki yaş grubu oranları karşılaştırıldığında 18-32 yaş grubu seçmenlerin oranında düzenli ve yüksek bir düşüş gözlemleniyor.”

AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, dün Twitter hesabından şu paylaşımı yaptı: “Başımız sağ olsun… Konya’dan Adana programımıza gelen 3 kardeşimizi dönüş yolunda otobüs kazasında yitirdik.

Çok üzgünüz. Allah rahmet eylesin. Yaralılarımıza şifa diliyoruz…”

AKP örgütlerinin günler öncesinden hazırlığını yaptıkları, en yüksek katılım için türlü enstrümanın harekete geçirildiği Adana’daki “gençlik şöleni” sonrası, dönüş yolunda gençlerin bulunduğu otobüs Niğde’de şarampole yuvarlanıyor ve 3 genç yaşamını yitirirken, 41 kişi ise yaralanıyor.

Valiler eliyle pek çok ilde festivaller dahil olmak üzere açık alan etkinlikleri yasaklanırken, AKP’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla Adana’da gerçekleştirdiği ve miting gibi olması için özel bir çaba gösterilen ‘gençlik şöleni’nin ardından yaşandı bu trajedi. Evrensel’in Adana Muhabirleri Barış Gülmüş ve Salih Can Aldemir’in bugün gazetemizde yayımlanan haberleri bu trajedinin örgütlenme biçimi açısından oldukça aydınlatıcı.

Etkinliğe güçlü katılım açısından gençler için cazip olabileceği düşünülen türlü numaralara başvuruluyor. Örneğin WhatsApp gruplarında dolaşan bir mesaj şöyle: “Arkadaşlar merhabalar! Sizlere çok güzel bir şehir dışı haberiyle geldik. Sizleri 21 Mayıs’ta Adana’da gerçekleşecek olan Ece Mumay-Oğuzhan Koç-Tuğçe Kandemir vb. sanatçılarımızın katılımı ile gerçekleşecek olan GENÇLİK FESTİVALİNE götürüyoruz!” (Anlatım bozuklukları ve büyük harfler mesaja aittir) Mesajın sonunda yolda ikramların olacağı da belirtiliyor.

Ancak gençler şölenin gerçekleşeceği Adana Yeni Stadyumuna geldiklerinde AKP’nin seçim şarkıları ile karşılaşıyorlar. Stada girebilmek için güneş altında epey beklemeleri gerekiyor. Yiyecek ve içecek ikramı da ayrı bir perişanlık. Adıyaman’dan gelmiş bir üniversite öğrencisi, “Keşke gelmeseydim, şu an arkadaşlarımla bilardo oynamayı tercih ederdim’’ diyor ve devam ediyor: “Birçok arkadaşım buraya aşırı ısrarla getirildi. Ben de öyleyim, ücretsiz yolculuk, yemek ve konser diye ikna ettiler. Aslında sanatçıları dinlemek için geldim.’’ Benzer yakınmaları içeren ayrıntılar arkadaşlarımızın haberinde var.

Yirmi yıllık AKP iktidarının son sekiz yılında gelinen nokta bu. Erdoğan’ı sekiz yıl önce Yenikapı’da dinlerken ‘Tarih yazdığını’ düşünen gençlerden, şölene farklı vaatlerle getirilen gençlerin hayal kırıklıklarını ve şikayetlerini dillendirdikleri gençlere doğru gelinen bir tablo var karşımızda. Dönüş yolundaki can kaybı konusundaki soruşturma sürecinin, iktidar etkinliğinin gölgesinde geçiştirme biçiminde yapılıp yapılmayacağını da ayrıca takip etmek gerekiyor.