Menfaat cehalet olunca

Fotoğraf: Freepik
Reklam kuşaklarında omega-3’ün yararlarından, TV sağlık programlarında somon balığının faydalarından geçilmiyor. Ama balinalardan bu bağlamda bahseden yok. Yani ekosistemin gerekliliğinden...
Oysa balinalar olmasaydı sağlık açısından somon aynı somon olur muydu? Hiç sanmam. Balıklar genelde yüzeye yakın beslenip derine dışkılarken, balinalar diğer balıkların aksine davranır. Denizin derinliklerinden nitrojen, demir ve fosforu alıp dışkılarıyla yüzeye bırakırlar. İşte o çok sevdiğimiz, sağlığa yararlı somon balıkları bu dışkılarla beslenir. Sonra bir kuş gelir somonu avlar, kıyıdaki yavrusuna götürür, derken onu bir memeli avlar, hasılı okyanus derinliklerinden ana karaya mineraller devridaim olur.
Agnotoloji “Menfaat gereği cehalet yaymayı” inceleyen bilim dalı. Kişiler, şirketler, kurumlar ve hatta devletler menfaatleri gereği cehalet yaymada pek mahir. Eksik bilgi yaymayı da bu alana eklemekte yarar var. Somon, omega 3, dışkı, balina, ekosistem bağlamında olduğu üzere.
Sakın mideniz bulanmasın hemen. Bizim coğrafyada tezeği ne çabuk unuttuk!
Hayvan dışkısı önemli bir geçim kaynağı. Misal, “Guano olarak da bilinen yarasa dışkıları gübre olarak oldukça değerli”. Özellikle yoksul ülkelerde bu meşakkatli iş bir geçim kaynağı.
Kenya’da ise fil dışkısı geçim kaynağı. Kağıt üretimi için fil dışkısından yararlanmak yeni bir süreç değil. Yirmiye yakın firma fil dışkısı peşinde koşmakta.
Dört kişilik bir fil ailesi günde yaklaşık bir ton bitki tüketmekte. Dolayısıyla 200 kg da dışkı çıkıyor. İşte bu dışkıdan 500 dosya kağıdı elde ediliyormuş uzunca yıllardır.
Dışkıdan çok bahsedince iğrenme duygusu bir yerlerde çıkıverir karşımıza. Öyle ya robot değil insanız, değil mi?
Tam da burada robot/insan ayrımında hissiyatımızı ele veren bir çalışmayı paylaşmak isterim. Bu çalışmada tek kelime ile bu ayrımı ifade edecek kelime önermeleri istenmiş çalışmaya katılan bin kişiden. Araştırma Journal of Experimental Social Psychology’de yayımlanmıştı.
İlk sıraları sevgi, şefkat, merhamet, empati almış. Cevaplar arasında daha alt sıralarda “tuvalete gitmek” de var.
Hasılı dünyada iğrenç kalan hiçbir şey yok. Bütün mesele düşünce sistematiğimiz ve geleneksel kodlarımızda. Yoksa dünya zengini Bill Gates dışkıdan elde edilen suyu içermiydi hiç? 2015 yılı basınında yer aldığı üzere “İnsan dışkısından filtrelenen suyu içerek, makinenin güvenilirliğini ispat etmek istemişti.” Kendisinin de ortağı olduğu şirketin ürettiği “100 bin insanın dışkısıyla 86 bin litre temiz su ve 250 kW elektrik enerjisi üretilebilen” bir sistemdi tanıttığı.
Ama hayatın bize öğrettiği bu suyu en yoksullarımızın tüketeceğidir. Ne dersiniz?
Sağlıcakla kalın.
Evrensel'i Takip Et