07 Haziran 2022 04:20

Türkiye halkı bunlara layık değil!..

Gebze'de pazar alışverişi yapan yurttaşlar

Fotoğraf: Hasret Gültekin Kozan/Evrensel

Paylaş

Türkiye yaşanır bir ülke olmaktan çıkıyor. Ekonomi tahammül sınırlarını sadece zorlamıyor, aştı demek abartı değil artık.

Dünyada da petrol fiyatları artıyor, ama Türkiye bir başka. 2021 mayısında dizel 7.21, benzin ise 7.73 TL’ydi. Bu yıl haziran başında dizel 25.90, benzinse 26.24 TL oldu. Yaklaşık 20 TL’lik zam. Akaryakıt fiyatları bir yıl içinde neredeyse 4 kat arttı. Bu istisnasız her ürünün pahalanması demek.

Ama genel fiyat artışlarıyla övünmek olanaksız olsa bile, içki ve sigara fiyatlarının zamlanması övünme vesilesi olabiliyor. Taban olarak ne kalmışsa, hesapta konsolide edilecek: ”Hem suluda artırıyoruz hem sigarada artırıyoruz. Fakat aç sefil geziyor, almaktan geri durmuyor.

Enflasyon açıklanıyor. Rakamlara 40 takla attırılmasına karşın resmi rakam yıllık yüzde 73.50. ENAG yüzde 160’a dayandığını bildiriyor. Zaten üretici fiyatlarından belli; yüzde 132.16. Bu resmi rakamlarla bile birkaç ay sonra, tüketici fiyatlarıyla da yüzde 100’ün aşılacak olması demek. Ancak aylardan beri bugün yarın düşecek diyen Nebati, en son enflasyon korumalı tahville önümüzdeki günlerde enflasyonun düşeceğini söylüyor. Kim inanıyor? Kimse!

Ve propaganda durmuyor. Ekonominin yılın ilk çeyreğinde yüzde 7.3 büyüdüğü açıklanıyor. Finans ve sigortacılık gibi sektörlerle birlikte en fazla birkaç milyon kişi büyüse bile iddia bu. GSYH’de ücretlerin payı bir yıl içinde yüzde 35’ten yüzde 25.8’e düşürülerek, enflasyon koşullarında ücretlerin düşmesi sağlanırken anormal de değil. Sürdürülebilir mi? Değil. Yarın düştüğünü herkes görecek.

Büyük çoğunluğun karnının doymasını sağlayacak tarımın durumu ise içler acısı. Bir yıl içinde neredeyse sıfır büyüme. Dünya tahılının 1/3’ünü sağlayan Rusya ile Ukrayna’nın ihraç yasağı tarım ürünlerini pahalandırırken mazotla gübre fiyatlarının uçuşa geçmesi iç üretimi durdurarak alarm veriyor.

Sonra gelsin hakaretler. Sürtükler mürtükler… Israr da ediliyor.

Peki, Erdoğan ailesinin kaçış hazırlığı yapıp ABD’de kurulan bir vakfa TÜRGEV ve Ensar vakıfları aracılığıyla milyarlar transfer ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu ve ortakları ne yapıyor?

Kılıçdaroğlu, Çankaya Belediyesinin düzenlediği etkinlikte ekonomi ile ilgili ortak açıklama yapan “6 lider Türkiye’ye aydınlığı getirecek” diyor. Kim? Erdoğan AKP’sinin ekonomi sorumlusu Babacan mı? Ya da Erdoğan’ın Başbakanı Davutoğlu mu? Bunlar mı aydınlatacak Türkiye’yi!

Başka?

İstanbul Maltepe’de Avrupa Birliği ile ilgili konuşuyor Kılıçdaroğulu. “CHP, Avrupa Birliği’ne tam üyeliği hedefliyor” diyor.

Vize serbestliği istiyor. Ardından, “23. Yargı ve Temel Haklar ve 24. Adalet, Özgürlük ve Güvenlik fasıllarına konulan blokaj kaldırılmalı” diyor. Türkiye de üstüne düşeni yapmalıymış; ama “adalet” isteyen ve yargıyı siyasallığı dolayısıyla eleştiren CHP lideri, iş milliyetçiliğe gelince, sanki adalet varmış ve yargı sorunsuzmuş gibi fasılların kaldırılmasını talep ediyor. Bir de, “Kıbrıs ve Yunanistan yer alırken, Doğu Akdeniz Doğal Gaz Forumu’nda Türkiye neden yer almıyor” diye soruyor. Ve ekliyor: “Türkiye ile AB’nin sığınmacı sorununda ortak sorumluluk ve külfet üstlenerek yaklaşmalarını beklerdik.

Kendisi beklenti içinde, ama halka da bekleyin “Sandık gelecek ve gidecekler” demekle yetiniyor!

Bu halk bunlara layık mı? “Her halk layık olduğu yönetime sahip olur” denir, ancak giderek mızrak çuvala sığmaz olmaktadır ve kim kime layık tartışılır olmaya başlamıştır.

Halkın egemenliğini gerçekleştirecek ve her iki burjuva gerici mihrak karşısında en acil talepleri etrafında halkın birleşmesini sağlamak üzere atağa kalkacak bir muhalefet odağına ihtiyaç yakıcı. Tekelleri savunarak genel laflarla halkı oyalamayacak, düzenin restorasyonunu değil, değiştirilmesini esas alacak bir halk muhalefeti. Bayrağına, toplumsal barışı değil, ücretlerde artış ve işten çıkarma yasağının yanı sıra temel ürünlerde zamlarının geri alınması ve emekçi ailelerin desteklenmesini yazacak bir halk muhalefeti. Savaşa ve sınır ötesine asker gönderilmesine karşı çıkıp barışı savunacak bir halk muhalefeti. Adaletin ve laikliğin yanında emperyalizme ve NATO’ya karşı mücadeleyi savunacak bir halk muhalefeti.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa