9 Haziran 2022

Türkiye'nin yürüttüğü savaş

Fotoğraf: Hediye Levent

Türkiye hem ülke içinde hem de sınırları ötesinde bir savaş yürütüyor.

Savaşın yeni aşaması hakkında ne söylenebilir?

Bence tutum açıklamak gerek. Savaşa ‘hayır’ demek gerek. Bu kadar açık ve net: Çünkü savaş yeni değil.

Devletler böyle şeyler yaparlar. Mesela ‘Etkisiz hale getirme’ flu bir laf. Yakalayarak mı öldürerek mi etkisiz hale getirilmiş, anlaşılamıyor. Ölen ve yaralananlar ile ilgili verilerde de bu yuvarlak/flu sözler sarfediliyor. Kimse kendi kayıplarını söylemiyor. Rusya, Ukrayna savaşında ve  Türkiye de Irak ve Suriye operasyonlarına da hiçbir zaman savaş demedi. ‘Operasyon’ diyor, ‘harekat’ diyor. Devletler akıllarınca böyle derlerse Cenevre Sözleşmelerindeki yükümlülüklerinden kurtulacaklarını düşünüyorlar.

Bizim memlekette ana sorun insan hakları ve demokrasi sorunudur. İHD on yıllardır bunu söylüyor. Bu ana sorunun en önemli halkası da Kürt sorunudur. Nasıl olmasın bu sorun savaşla çözülmek isteniyor. Tankla, topla, uçak bombardumanlarıyla. Öldürerek, hapse atarak. Köyleri boşaltarak, zorla yerinden ederek, yakarak yıkarak. Biz zannettik ki, devlet politika değişikliğine gitti, AKP iktidarında, yanılmışız.

Daha önce de Demirel “Kürt realitesini tanıyoruz” dediğinde de iyimserlik havasına girmiştik.

Devlet politika değişikliğine gidiyor herhalde diye düşünmüştük. Yanılmıştık.

Şu anda Kürtlerin en büyük yasal partisi kapatılmak isteniyor. Parti yöneticileri ki en başta Eş Başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, yıllardır hapiste tutuluyor. 94 seçilmiş belediye başkanı yerine kayyım atanmış durumda. Belediye başkanlarına hapishane adres gösteriliyor.

Yeni olmayan savaşın yeni unsuru daha önce de ifade edilmiş olan 30 kilometrelik bir derinlikte ne yapılacağı?

Bu 30 kilometrelik derinlik Türkiye’nin başını çok ağrıtacak. Çünkü başka bir ülkenin toprağına giriliyor ve orada egemenlik alanı yaratılıyor. Açıklamalardan anlaşılan budur. Bu ise, telaffuz edilmese de bütün dünyada ve BM, AK gibi devletler arası topluluklarda ve Türkiye’nin imzasının bulunduğu belgelerde “işgal “olarak anlaşılır.

Türkiye bu yola girmemelidir.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Palavra çöktü

Palavra çöktü

Merkez Bankası, 2025 yıl sonu enflasyon tahminini, daha yılın ilk sunumunda yüzde 21'den yüzde 24'e yükseltti. Enflasyonu düşürme bahanesiyle 20 aydır ücret ve maaşlara saldıran ekonomi yönetiminin hiçbir öngörüsü gerçekleşmedi. Enflasyonun temel sebebinin iç talep ve ‘ücret artışları’ olduğu palavrası tamamen çöktü.

2025’te asgari ücrete yüzde 30 zam

Memur ve emeklilere yüzde 11.54 zam

İşçi emeklilerine yüzde 15.75 zam

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et