Evrensel’in 27. yılında Kadraj

Kolaj: Özcan Yaman
Evrensel’in 27. yılı. Günün anlam ve önemine ilişkin ben de kendi muhasebemi yapayım istedim. ‘Kadraj köşesi’ olarak ilk yazımı 8 Şubat 2009 tarihinde paylaşmışım. Kadraj köşesi değişik biçimlerde karşınıza çıktı. Uzun bir süre pazar günleri Evrensel’in arka sayfasını işgal etti. Sonunda makale köşesi olarak köşesine çekildi. Her hafta fotoğraf eksenli gündemle bağlantılı siyaset, sanat ve kültür üzerine yazdım. Geçen yıllarda yazdıklarıma bakınca değinmediğim nokta kalmamış gibi. Ama ülkenin her günü yeni bir gündem belirliyor onun için ne yalan söyleyeyim zorlanmadım.
Bugün 544. yazıyı sizlerle paylaşıyorum. Yani 13 yıl artı 4 ayı geride bırakmışım. Aralıksız her hafta yazmak ve fotoğraflarla sunmak, normalde düşündüğümde olanaksız gibi geliyor. Ama başarmışım. Burada en önemli desteğin sizlerden geldiğini söylemem gerek. Bu anlamda Kadraj köşesine sizler sahip çıkıp benim aracılığımla devamını sağladığımızı düşünüyorum. Gerek fotoğraflarıyla, gerekse görüş ve düşünceleriyle katkı veren Evrensel okuyucularına şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca gazeteler içinde fotoğrafa, fotoğrafın kuramsal yanına, bugünle ilişkisine Evrensel gazetesi kadar yer ayıran olmaması, omuzlarımdaki yükü daha da arttırdığının farkındayım. Evrensel gazetesine, bana böyle bir olanak verdiği için de teşekkürlerimi sunuyorum.
Evrensel deyince aklımıza öncelikle Metin Göktepe gelir. Muhabir ve fotoğrafçıdır Metin. Toplamında gazeteciydi. Basın fotoğrafçılığı konusu başlı başına sayfalar dolusu yazmayı gerektirir ama ben biraz Evrensel’in fotoğrafla olan ilişkisi üzerinde durmak istiyorum.
Fotoğrafın basında kullanımının üzerinden yüz yılı aşkın zaman geçmiştir. Fotoğrafın basında kapladığı alan büyüdükçe büyümüştür. Toplumu sarsan büyük olaylar hep fotoğrafla açıklanır. Okuyucu önce fotoğrafla ilişki kurar ve yazıyla detayları öğrenir. Okuma yazma oranının düşük olduğu yerlerde ise fotoğrafın işlevi daha da artar. Bu bakımdan fotoğrafın ikna ve öğretme yeteneği basın için vazgeçilmez olmuştur. İlk kullanımından bu yana gerek fotoğraftaki teknik gelişmeler, gerekse matbaa ve basın sektöründeki gelişmeler hız ve kaliteyi arttırmıştır. Geçmişte, bir fotoğrafçının bilmesi gereken teknik bilgiler önemli bir yer tutarken günümüzde sıradan herkesin yediden yetmişe cep telefonlarıyla bile altından kalkabildiği bir noktaya ulaştı. Birçok gazeteci cebinde küçük bir makineyle haberden fotoğrafa tek başına her şeyi yapar hale gelmiştir. Fotoğrafın iyi çekilmiş olmasının yanında kullanım biçimi de önemli (mizanpaj). Çok iyi bir fotoğraf kötü bir kullanımla harcanabiliyor. Ya da tam tersi kötü bir fotoğraf gereksiz bir kullanımla boşuna yer işgal ediyor olabilir. Fotoğraf editörleri aslında gazetelerin bel kemiğidirler. Fakat ne derece başarılı oldukları tartışılır. Fotoğraf editörlerinin görevi arşivci noktasına indirgenmiş, konuya uygun fotoğrafları bilgisayar arşivinden bulan kişi haline gelmiştir. Sonrasında internet yazılı medyayı terke zorlar hale geldi.
EVRENSEL BİR OKULDUR
Birçok gazete çıkıyor ama gerçekte iki gazete var ortada. Sermaye ve siyasal iktidarın yandaş gazeteleri isimleri ayrı olsa da sonuçta tek bir yere hizmet eden gazeteler. Onların karşısında milyonların sesi kulağı olmaya çalışan Evrensel. Neredeyse bütün gazeteler ‘Bağımsız, tarafsız, milliyetçi ve siyasi bir gazete’ olduklarını logolarının altına yazarlarken, aslında düzenden yana, sermayeden taraf olduklarını vurgularken; Evrensel ‘Emek evrenseldir’ diyerek bir karşı koyuşu temsil ediyor. Emekten yana taraf olduğunu söylüyor. Bu yüzden yok sayılmaya, görülmemeye çalışılıyor. Cezalar, yargılamalar ve sansürlerle geçen yirmi yedi yıl. Ama Evrensel’i gören, okuyan milyonlarca insanın desteğiyle yayın hayatını sürdürüyor…
KOLEKTİF ÇALIŞMANIN VE PAYLAŞMANIN ADIDIR EVRENSEL
Gerektiğinde okurları ve çalışanları tarafından eleştirilen, gerektiğinde övülen ve ödüllendirilen bir gazetedir Evrensel. Dedim ya bir okuldur Evrensel. Bilginin araç-gereçlerin kullanımlarının öğrenildiği ve öğretildiği bir okul. Sürekli daha iyi ve güzeli yakalamanın peşinde koşanların gazetesi Evrensel’dir. Kimi zamanlar yayımladığı fotoğraflarla Mecliste sallanan, kimi zaman toplumsal olayların soruşturulmasına yol açan gazetedir Evrensel. İş yerlerinde yaptığı haberlerle hak alma mücadelesinin kazanımla sonuçlanmasını sağlayan gazetedir Evrensel. Çünkü okurları aynı zamanda muhabirleri ve fotoğrafçılarıdır Evrensel’in. Bu büyük ailenin ortak emek ve üretkenliği ile yoluna devam etmektedir Evrensel. İşçisinden bilim insanına, sanatçısından köylüsüne sahip çıkılan bir gazetedir Evrensel. Eksikleri ve hataları da var kuşkusuz. Bunları da aşa aşa, çoğala çoğala daha nice yılarda birlikte olacağız. Gisele Freund’un fotoğraf ve gazeteye ilişkin tanımıyla sonlandıralım.
“Fotoğraf, inanmayı kolaylaştırıcı, bir anı insan bakışı gerçekliğinde sunabilen yegane araç. Gazete ise insanı çevresinde olan bitenle ilişkilendiren, yaşadığı dünyanın parçası yapan, haber ileten ve yayan başka bir araç. (…) Bu durum salt mali bir yatırım ya da kaynak değil, düşüncelerin, görüşlerin, tasarıların yanı sıra idealizmin ve coşkudan üzüntüye kadar farklı çoğu duygulanımın da yer aldığı bir bütün...”
İşçi sınıfı var olduğu sürece var olacak Evrensel’e daha nice yıllar…
Evrensel'i Takip Et