Halkın denetimi ve yönetime katılması

Fotoğraf: DHA
Hep diyoruz, halkın içine sokulduğu açlık, yoksulluk ve sefaleti konuşalım. Ancak bu şekilde AKP iktidarı değiştirilebilir. Doğru mu? Elbette, halkın yoksulluğu, çaresizliği konuşulmalı. Ama, bu tek başına yetmez. Halk zaten açlığı, yoksulluğu, işsizliği, pahalılığı yaşıyor. Hayatının her anında bu olgularla yüz yüze. Esas olan bütün bunların neden olduğunun halka anlatılması, halkla tartışılması ve nasıl değişeceğinin anlatılmasıdır. Aksi takdirde AKP iktidarında olduğu gibi borçlanarak ya da emperyalist ülkelerde olduğu gibi sömürüden az bir payı sendikacılara vd. dağıtarak ya da başka yöntemlerle kapitalist sistem iktidarını devam ettirir.
İşsizlik, sömürü ve yoksulluğun şu kötü iktidarın kötü yönetiminden değil de sistemden kaynaklandığını anlatamazsak ya da işçiler ve emekçiler bunu anlayamazsa, bu iktidar gider şu iktidar gelir ama sömürü, yoksulluk, baskı üç aşağı, beş yukarı devam eder.
Bunun böyle olmamasının yolu sömürü ve zulüm düzenini değiştirmek, işçilerin ve emekçilerin kendi kendini yönetmesi, kendi iktidarını oluşturması ile mümkündür.
Daha şimdiden, iktidar olmadan, sadece maaşına ya da ücretine bakmakla yetinmeden; toplumsal gelirin nasıl paylaştırıldığı, hangi sınıflara, kimlere ne kadar pay aktarıldığı, toplanan vergilerin ihtiyaçlara mı, israfa mı ya da hortumculara mı aktarıldığı işçi ve emekçiler tarafından takip edilmeli; itiraz edilmeli, denetlenmeli, denetim organları yaratılmalı, işçiler ve emekçiler şu anda iktidar olmadıkları koşullarda dahi en alt birimden en üst organlara kadar müdahale etme bilinci ve organlarını oluşturma yeteneğine kavuşmalıdır.
İşçi ve emekçiler maaş, ücret ve gelirinin beş bin liradan on bin liraya çıkarılması için mücadele ile yetinmemeli; vergilerin saraylara, yandaşlara, yöneticilerin aile efradına, makam arabalarına, çift maaşlara, danışmanlara aktarılmasına izin vermemelidir.
İşçi ve emekçiler kapitalistlerden daha çok siyasetle ilgilenmelidir. Hem de halk iktidarını kurana kadar değil; bilhassa kurduktan sonra. İşçi ve emekçiler yönetmeyi şimdiden öğrenmelidir. Bir halk iktidarından söz ediyorsak, halk iktidarında ülkeyi onlar yönetecekse mutlaka bugünden yönetmeyi ve yönetime katılmayı istemek ve öğrenmek, tecrübe edinmek gerekir.
Bugünkü iktidarını kadroları dahi ülkeyi yönetebiliyorsa, herkes yönetebilir.
İşçi ve emekçiler, yılların alışkanlığıyla maalesef yönetme işini burjuvalara ve onların paralı adamlarına bırakmıştır. Birileri bizim adımıza yönetsin rahatlığına sığınmıştır. Oysa birileri onları, onlar için değil kendileri için yönetmektedir.
Yoksulluğa, açlığa, işsizliğe karşı çıkmaya; ücretlerini ve gelirlerini arttırmak için mücadeleye evet ama siyaset yapma, yönetmeye talip olma, yöneticileri her aşamada denetlemeye daha fazla evet.
Evrensel'i Takip Et