Muhalefet Suriye operasyonuna ‘evet’ derse kendi ezilmesine ‘evet’ demiş olacak!
Fotoğraf: DHA
Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni illere gittikçe eserlerine eser katmaya devam ediyor.
En son Van ziyareti sırasında 1982’de kurulmuş olan 100. Yıl Üniversitesini kendilerinin kurduğunu ilan etti. Bir gün sonra ise seçme seçilme yaşının 18’e indirilmesinin de kendileri tarafından yapıldığını söylemekte hiçbir sakınca görmedi! Oysa seçme yaşının 18’e indirilmesi 1995’te yapılmıştı. Neyse ki seçilme yaşının AKP tarafından yapıldığı gerçekti. Ama şimdi gençlerin AKP’ye oy vermeyeceğine dair araştırmaları gördükçe Erdoğan, “Bu 18 yaş konusunda bizi oyuna getirmişler” demekten de kendisini alamıyor olmalı!
Ama kamuoyunun önemli bir bölümü, kimi gazeteciler bile hâlâ, “Cumhurbaşkanı bu apaçık gerçekleri nasıl bilmez. O bilmese bile danışmanları uyaramaz mı?” diye hayıflanıyorlar. Oysa bu “kör gözüm parmağına” gerçeklerin tersini söylemek bunların bilinmemesinden değil, tam tersine bilinmesinden ama iktidarın gerçeği ters yüz etme ihtiyacından dolayı yapılmaktadır.
Kısacası Erdoğan ve tek adam yönetimi, enflasyon-faiz-döviz ilişkisinde burjuva iktisadın en temel dayanaklarını “İktisat bilmemek”ten değil “Bilerek ve isteyerek” terse çevirmektedirler. Kara propaganda da yalanlara bir sistematiklik kazandırmak için icat edilmiştir!
SONBAHARDA BİR ERKEN SEÇİM OLASILIĞI VAR MI?
Seçim süreci ilerledikçe de gerçeği daha çok ters çevireceklerdir. Çünkü Erdoğan ve partisinin, gerçeklerle sınırlı kalındığında halka verecek bir şeyi kalmamıştır. Bu yüzden de herkesin açıkça bildiği gerçekleri tersine çevirerek siyasi ortamın kendi lehine oluşmasını sağmayı amaçlamaktadır. Seçim süreci ilerledikçe gerçekleri çarpıtmanın daha da artacağı artık bildiğimiz bir gerçektir. Ki;
Son günlerde gündeme getirilen Suriye’ye yönelik bir askeri operasyon ve Yunanistan’la “Ege adalarının silahlandırılması”nın, sanki yeni olmuş gibi, yeni bir gerilim vesilesi olarak kullanılması, “NATO’daki veto krizi”, yandaş medyada “Adalarda Yunanlılar hendek kazıyor”, Suriye için “Mehmetçik’in eli tetikte”ye varan provokatif haberler yapılmasının tamamen iç politika amaçlı olması,Ekonomide halkın şikayetlerin umursanmaması, enflasyona karşı bir mücadelenin söz konusu olmadığı, tersine enflasyonun yüksek olmasının istihdam ve ihracatın itici gücü olarak benimsenmiş olması, dolasıyla iktidarın seçimlerde halkın yaşam düzeyinin az çok iyileştirilmesi gibi bir amacın eski önemini yitirmiş olması ve elbette kış aylarının halkın yaşama koşulları bakımından çok daha ağırlaşmasının kaçınılmaz görünmesi,Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı için aday olduğunu ilan etmesi,HDP’nin kapatılması davasında son aşamaya gelinmiş olması ve bu yaz sonuna kadar HDP’nin kapatılması ya da kapatılmaması, olmadı yüzlerce HDP’liye siyaset yasağı getirilmesi gibi HDP’yi etkisizleştirme amaçlı girişimler için sonbaharda daha başarılı sonuçlar alınacağı hesaplarının yapılması… gibi gelişmeler dikkate alındığında “sonbaharda bir erken seçim olasılığı” güçlenmiş görünmektedir.
SURİYE OPERASYONU ASIL OLARAK MUHALEFETİ EZMEYE YÖNELİK!
Burada Erdoğan ve Cumhur İttifakının hesaplarının az çok başarılı olmasının koşulu ise Suriye’ye yönelik operasyondan beklediği sonuçları almasıdır.
Çünkü bu köşede ve gazetemizde sıkça ifade edildiği gibi Suriye’ye yönelik bir operasyonda asıl amaç yeni topraklar kazanmak değil iç politikada muhalefete yönelik bir operasyon olarak elde edilecek sonuçlardır. İktidarın amacı Suriye operasyonu üstünden ülkede OHAL ya da “savaş hali” ilan edip muhalefetin çalışmasını sınırlarken, aynı zamanda onu itibarsızlaştırıp halk indinde, “Bu muhalefet iktidar olamaz” duygusu yaratabilmektir. Çünkü iktidar, “olağan” koşullarda kazanamayacağı seçimi “olağanüstü” koşullarda “götürme”yi amaçlamaktadır. Bu imkanı kaçırmak istemeyeceği tartışılmazdır.
Ancak gelişmelere bakıldığında iktidar böyle istedi diye istedikleri olacak değildir. Çünkü, bugün iktidar en güçsüz dönemini yaşamaktadır ve istediği her şeyi yapabilecek bir güce sahip değildir. Tersine gerek burjuva siyasi partiler muhalefeti gerekse genel olarak halk muhalefeti, en önemlisi de ideolojik olarak iktidara yakın olan halk kesimleri de dahil geniş halk yığınları iktidarın uygulamaları nedeniyle derin bir hoşnutsuzluk içindedir ve bu yüzden de iktidardan gelecek çağrılara yanıt vermek istemeyecek bir durumdadır.
Yani eğer muhalefet üstüne düşeni az çok yaparsa, Erdoğan ve iktidarı istediği sonuçları elde edemeyecektir!
MUHALEFET ÜSTÜNE DÜŞENİ YAPARSA İKTİDAR AMACINA VARAMAZ!
Elbette iktidarın Suriye operasyonu planının önünde “Biz istersek yaparız. Hazırlıklarımızı tamamlar tamamlamaz başlayacağız” diyemeyeceği engeller de vardır.
Erdoğan’ın açıklamaları yeni operasyonun hedefi olarak Membiç ve Tel Rıfat bölgesini işaret etmektedir. Ki bu bölge Rusya, İran ve Suriye ordusunun kontrolündedir. Bu yüzden ABD bu bölgedeki operasyona itiraz eder görünse de gerçekte Fırat’ın batısında kalması şartıyla operasyona çok da karşı değildir.
Rusya ise bu durumu SDG’nin Suriye Hükümetiyle uzlaşması için baskı unsuru olarak kullanırken İranlı milisler ve Suriye ordusunun Rusya’nın da desteğinde bölgeye askeri birlikler sevk ettiği haberleri gelmektedir. Ancak Rusya ile başka alanlarda da pazarlıkların sürdürüldüğü dikkate alındığında bölgede sınırlı bir operasyon için Rusya’nın Türkiye ile anlaşması da sürpriz olmaz.
Bu nedenledir ki Suriye’den çok iç politikaya yönelik bu operasyonun durması için esas mücadele içeride muhalif güçlerin tutumu ile olacaktır.
Çünkü bu operasyon belki Suriye’de yeni ve ciddi sonuçlar doğurmayacaktır ama Türkiye’nin iç politikasında yukarıda belirtildiği gibi muhalif güçlere karşı bir operasyon olacağı dikkate alındığında asıl olarak muhalefetin bir tutum alması belirleyici önemde olacaktır.
Bu yüzden de Suriye’ye yönelik bir operasyon yapılması değilse de bunun iç politikaya yansımasının ölçütü tüm muhalif güçlerin üstlerine düşeni yapmasıyla bağlantılı olacaktır.
Eğer muhalefet güçleri üstlerine düşeni yaparsa iktidarın amaçlarına varması olanaklı olmayacaktır!
- Tartışmalar "Sadece Türkiye’nin Kürt sorununun demokratik çözümü" kapsamını aşıyor 05 Ocak 2025 04:58
- 2025'in emek, barış ve özgürlük yılı olması dileği ile... 31 Aralık 2024 06:59
- Ülkemiz işçi emekçileri 2025'i emek yılı yapacak güce ve deneyime sahiptir! 28 Aralık 2024 06:16
- Asgari ücretli işçinin grev hakkıyla da donatılmış yeni bir mekanizma talebiyle mücadeleye! 24 Aralık 2024 16:44
- Son iki haftada oluşan Suriye haritası neyi gösteriyor? 12 Aralık 2024 04:45
- Asgari ücret miktarı, AÜTK'ye bırakılamayacak kadar ciddi ve önemli taleptir! 08 Aralık 2024 04:44
- Suriye'de çıkar peşindeki herkes operasyonun içinde ama kimse rolünü kabul etmiyor 05 Aralık 2024 06:45
- Eğer ‘Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz’se... 01 Aralık 2024 04:54
- İşçilerin özelleştirmeye karşı cepheden ‘hayır’ demekten başka bir seçeneği yok! 27 Kasım 2024 06:55
- Tek adam yönetiminin ülkeyi nereye getirdiğinin bir haftaya sığan fotoğrafıdır! 24 Kasım 2024 04:47
- Bakan Tekin ve arkasındakiler laikliğe cepheden savaş açan bir konumdadır! 21 Kasım 2024 04:52
- İktidar 'iç cepheyi güçlendirmek' istiyor, emek ve demokrasi güçleri ise 'birleşik mücadele' diyor 17 Kasım 2024 04:44