16 Haziran 2022 02:04

Küçük Ali

Murad Uçaner'in Antep'te gerçekleştirdiği söyleşiden fotoğraf.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Murad Uçaner’in kuyumcu titizliği ile topladığı, derlediği ve bildiklerini Antep’in taş duvarlarına anlattırdığı “Hafızasını Kaybeden Kent ANTEB” kitabının daha birkaç hafta önce imza gününü yaptığımız, avlusu Ermeni çocuklarının hayaletlerinin cıvıltılarıyla dolu taş evdeyiz. Nar Sanat Derneğinin bu eşsiz mekanı, sanatın, eğitimin, emeğin kullanımına sunmuş olması çok değerli.

Geçtiğimiz hafta sonu bu kez işçilerle bir araya geldik. Gaziantep Organize Sanayi Bölgesindeki fabrikalarda çalışan ve yeni kurulan BİRTEK-SEN içerisinde örgütlenen işçilerle hem sohbet ettik, hem serin Antep sabahının güzelliğinde hep birlikte kahvaltı ettik.

Sağımda, solumda yaşı en çok, Ünaldı işçi direnişinin önderleri, devrimci işçiler Mikail Usta, Mecit Başkan. Tam karşımda belki 8, belki 10 yaşında en genç devrimci işçi çocuğu Ali. Ali boğazsız. Tabağına doldurduğum domatesleri, peynirleri çatalıyla bir sağa, bir sola iteliyor. Antep’in tırnaklı ekmeğine peynir, domates sarıp dürüm ettiğim küçücük lokma Ali’ye sanki işkence. Tırnaklı ekmekten kopardığı küçük parçaları çay karıştırma çubuklarına takıp vakit kazanma peşinde.

Abdullah başlıyor söze. Umut dolu, inançlı.

“Başarı öykülerimiz işçiler arasında efsaneye dönüşecek.”

Mehmet Türkmen anlatıyor sendikanın geçmişini, geleceğini, hayallerini, hedeflerini. Herkes umut dolu.

“Kişiler geçici, sendika sizinle güçlü olmalı.”

Genel kaygı sendikalı olan işçilere karşı patronların acımasız tavrı, kıdem ve ihbar tazminatları ödenmeden işten atılma. Hakan, Ali’nin babası. İşini iyi biliyor. Naylonu eritip halı ipliği yapan makinenin ustası. Biliyor ki o olmasa ne iplik olacak, ne halı, ne de patronun son model arabası. “Biliyor” olmanın güveniyle, sendikaya üye olmuş. Bir gözü Ali’de.

Mikail Usta soruyor yılların verdiği onurlu mücadelesinin gücüyle, “Hanginiz ilk başladığı fabrikada? Biri olmazsa öteki. Emeğimiz, gücümüz. Nasıl olsa atacaklar sendikalı olsak da olmasak da. Onurumuzla mücadele edelim, çocuklarımıza, torunlarımıza onurlu bir hikaye bırakalım.”

Doğan, Mehmet, Nazmi, Hakan ve diğerleri.

Emeklemeye başlamış sendikalarını yürütmeye, koşturmaya kararlılar.

Ve kuşlar umudun şarkısını söylüyor bu eski Anteb’in, serin taş avlusunda.         

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa