İtaatsizlik
Fotoğraf: Evrensel
Uzun bir aradan sonra, beş haftadır alanlarda ve eylemlerde olmanın sonucu bir türlü yazamadığım onca olay birikmişken, bugün yazmamak olmazdı. Malum, Türk Tabipleri Birliğinin seçimli büyük kongresi var, haftaya bugün meslek örgütümüz için emek verecek meslektaşlarımızı hep birlikte seçmiş olacağız. Seçip kenara çekilmiyoruz elbette. Seçilmiş kurullarda görev alan arkadaşlarımız sesimiz olmaya gayret ediyor, bizler de el, akıl ve gönül birliği ile yetebildiği kadar katkımızı sunmaya, birlikte üretmeye çalışıyoruz. Bu dönem sesi duyurma görevi üstlenenlerden biri olarak, meslektaşlarımızın sesini olanca çoğulluğuyla yansıtabilmek için elimizden geleni yaptık. Halk sağlığının korunmasına dair yaptığımız çalışmalar, sağlığı üreten tüm sağlık emekçileri olarak yan yana durma irademiz, sağlıkta dönüşümün yarattığı tahribatın görünür kılınması için yürüttüğümüz mücadelenin ortaklaştırılması bir yana, bir demokratik kitle meslek örgütü olarak demokratik bir ülkede barış içinde ve özgürce yaşayabilmek için de bu alanlarda sözümüzü güçlendirmek adına elimizden geleni yapmaya çalıştık. Yetemediğimiz pek çok durumda, yetememenin ağırlığını hissederek, eksiklerimizi tamamlamaya çabaladık.
Bu mücadelenin damgalanması, olabildiğince katmaya çalıştığımız tüm renkleri birbirinden ayırma girişimi de hiç eksik olmadı beklendiği gibi. Memleketin üzerine yıllar içinde artarak çökmüş bir baskı ve sindirmenin yarattığı sessizliği yırtan bir eylem süreciyle Türk Tabipleri Birliği sözünü en yüksek perdeden kurma gayreti içinde hanidir. Aylardır hekimlerin en fazla konuşulan meslek grubu olmasında meslek örgütümüzün ve emek verenlerin kattığı değer çok açık. Beyaz Yürüyüş ve Forum’un ardından Bakanın bir açıklama yapma ihtiyacından, gerçek karar merciinin neresi olduğunu gösteren o meşum videoya attıkları her adımlarında nasıl da rahatsızlık verdiğimizi hep birlikte görüyoruz. Nöbetiyle GöREV’iyle beyaza kesmemiş tek bir yaprak altı bırakmamaya çaba gösterirken, bu derin sessizliğin içinde coşkusunu umutla hissettiğimiz bir mitingin katılımı niye düşük diyerek sorgulamak hem de katılmamak bu damgalama ve ayırma davranışlarından ayrı okunabilir mi, sizin takdirinize bırakayım.
Sağlıkta yaratılan tahribatın artık halı altına süpürülemeyecek boyuta ulaşması ve toplumun birikimi elinde tutan azınlığı dışında kalanlarının çoklu krizler içinde boğulduğu koşullarda her kesime bir parmak balla rıza üretme ve oy devşirme aracı olarak kullandıkları sağlık sisteminde bal tükenip itirazlar yükselince bizi bölüp güçsüz düşürmekte gecikmeyecekleri muhakkaktı. Örgütlü mücadele ihtiyacının da hissedilmesiyle hekimlerin sendikalaşma girişimi hız kazandı. Ayrı ayrı durdukları sürece bu bölünmüşlük siyasi otoritenin memnuniyetine mazhar olsa da yüzey gerilimleri azaltılıp su damlaları birleşerek göllere doğru büyüdükçe rahatsızlık hisleri arttı. Rahatsızlık vermeye devam etmenin ötesinde, öfkelerinin nasıl da taşıp köpürdüğüne son suçlulaştırma adımlarıyla tanıklık ediyoruz.
Toplumun sesi olan TBMM içinde, sesimizi bizzat duyurma girişimimiz neyse ki sadece beni hedef alıyor. Ne de olsa ben artık olağan suçluyum! Olan bir de milletvekillerine oluyor tabii... Bu ülkenin düşünen, tartışan, eleştiren ve sözünü esirgemeyen bir yurttaşı olarak bana TBMM giriş yasağı koymanın keyfi ve hukuk dışı olması ötesinde, bu hukuk dışı yasağı ömrü haksız hukuksuz uygulamalara karşı mücadele ve itaatsizlikle geçmiş birine itaatsizlik suçlaması için kullanmaları pek alışık oldukları algı oyunlarının bir parçasıdır. Yandaş basın sonsuz bir iştahla bu itaatsizliğe diğer suçlarımı(!) da ekleyerek ortalığı yaygaraya verirken, iktidarı eleştirmekten geri durmayanlarda hakim olan sessizliği anlamak zor diyeceğimi sanıyorsunuz ama, hayır! Kimisi tartışma konusu dahi yapılmamamdan, kimisi hak mücadelesi içinde beğenmediklerinin haklarını da savunma suçumdan dem vuracaktır. O nedenle hiç zor olmaz o sessizliği anlamak. İnsan hakları mücadelesi bazen kendimize itiraf etmekten kaçındığımız yaralarımızı derinleştirecek yüzleşmeleri yaparak ama o yaraları onaracak adımlar da atarak hakikatten vazgeçmeden devam eder. İtaatsizlik karakterimdir, insan hakları mücadelesi içinde mücadele arkadaşlarımdan öğrenerek edindim o karakteri ne iyi ki! Onurlu bir gelecek inşası için mücadeleye devam, ortaklaştırabildiğimiz her yerde hep birlikte...
- Memoria 16 Ocak 2025 04:45
- Hoş gelmedin yeni yıl, bizsiz olmaz! 02 Ocak 2025 04:46
- Bir ödülün hikayesi 26 Aralık 2024 06:25
- Hüsnü Öndül, insan hakları mücadelesine armağandı... 19 Aralık 2024 04:45
- İnadına tanıklık 05 Aralık 2024 04:41
- Çetelere bütçe 21 Kasım 2024 04:59
- Büyümeden annen sana, ölüm alacak 14 Kasım 2024 04:42
- Bu zamanda hekim olmak 07 Kasım 2024 04:43
- İnsan hakları mücadelesine devam 31 Ekim 2024 04:43
- Çeteler kol geziyor 24 Ekim 2024 04:43
- Kimi, niye aşağılıyoruz? 17 Ekim 2024 04:34
- Şiir yazmanın sorumluluğu 03 Ekim 2024 04:43