Doğuştan başkan(lar)

Fotoğrof: Pixabay
TFF yönetiminde değişim olunca, 2. Lig ve 3. Lig Kulüpler Birliği yönetimi için de bir değişiklik hasıl olmuş olacak ki; yönetime talip çıktı. Battalbey Çiğköfte Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Adıyaman FK’nin de başkanı olan Sait Aybak; yapılacak ilk seçim için yönetime aday olduğunu deklare etti.
Aslında, Sayın Aybak bu başkanlığı fazlasıyla hak ediyor. Neden mi?
Önce vaatlerini inceleyelim.
- “Gelir kalemleri yükselecek.
- Harcama limiti çalışması yapılacak.
- Spor Toto gelir katsayıları artırılacak”
şeklinde üç ana başlıkta vaat sunan Sait Aybak, profesyonel liglere hızlı bir giriş yaparak bu başkanlığa yükseleceğinin sinyallerini fazlasıyla vermişti.
Kendisini nereden hatırlıyoruz, ben biraz hafızanızı tazeleyeyim müsaadenizle…
2019-2020 sezonunda BAL’dan 3. Lig’e, 2020-2021 sezonunda ise 3. Lig’den 2. Lig’e yükselmeyi başaran Adıyaman FK geride bıraktığımız 2021-2022 sezonunda 10 haftada beş, toplamda ise 11 teknik direktörle çalıştı. Kulüpte en uzun süre kalan isim 97 günle Tolgay Kerimoğlu olurken; 9’ar günlük tecrübeleriyle Uğur Balcıoğlu ve Ergün Işık da en az süre çalışan isimler oldu. Kulübün teknik direktörleriyle ilk 11 kurulsa, maçlara çıkabilirlerdi. Kulüp başkanı Sait Aybak da muhtemel suretle hayal ettiği teknik direktörle, yani kendisiyle, takımın başında boy gösterebilirdi.
Sistem, bir futbolcunun veya teknik direktörün sene içinde çalışacağı kulüp sayısını kısıtlıyor ama kulüplere bu konuyla ilgili herhangi bir kısıtlama getirmiyor. Dolayısıyla Sait Aybak, doğuştan başkan. Sistemin, yürüyen bir temsilcisi. Değil 2. Lig ve 3. Lig Kulüpler Birliği; ileride TFF’nin yönetimine bile girmeyi hak ediyor fazlasıyla.
Ancak onu sollayabilecek birileri var. Muhtemel rakipleri birer birer beliriyor.
Örneğin, Darıca Gençlerbirliği Başkanı Arif Gülen.
Geçen hafta yaptığı açıklamada “TFF’den rica ediyorum, SGK primini kaldırın! Milyon avrolar kazanan futbolcular kendi primlerini kendileri yatırsın; ben niye yatırıyorum?” şeklinde trajikomik bir söz sarf etti. Tam da sistemin hayal ettiği gibi bir yönetici profili işte.
Oysa aynı Arif Gülen, daha bir yıl önce kendilerine sponsor olan bir holding aynı grupta yer aldıkları başka bir kulübün yönetimini de devraldığında “Bu durum rekabet etiğine aykırı” demiyordu. Anlaşılan etik ayrı yere düşüyor, SGK primi ayrı yere…
Benim bir tavsiyem var, maksat gönüller kırılmasın. Yılın altı ayında Sait Aybak, diğer altı ayında ise Arif Gülen 2. Lig ve 3. Lig Kulüpler Birliğine başkanlık etsin. Onlardan daha fantastik adaylar bulmak şimdilik zor…
Ama bu şartlar altında imkansız değil.
Evrensel'i Takip Et