Ölümsüz

HER HAZİRAN

Nazım Hikmet, Ahmed Arif, Hasan İzzetin Dinamo şiirlerinde, Orhan Kemal öyküleriyle romanlarında, her haziranda halkın özgürleşmesinden söz eder. Güneşin aydınlığında.

Onlar, Nâzım Hikmet’in deyişiyle:

“Bir ağaç gibi tek ve gür.

Ve bir orman gibi kardeşçesine” olmak hasretinin peşindedir her haziranda.

Çünkü haziranda ölmek zor!

ÖLÜMSÜZ

Şairler ölmez. Hiç ölmeden yaş alır, yaşar. Şiiriyle sürer. Tek bir sözcüğü, tek bir dizesiyle kalsa da…

ŞİİRİN İŞLEVİ

Usul bir yağmurun izindedir şiir. Toprağa işler. Buğdayı yeşertir. Ekmeği böler.

AKLIN IŞIĞI

Fotoğraf bakmanın/bakabilmenin, görmenin/görebilmenin sergilenişidir. Bakılanın, görülenin ışığıyla birlikte aklın ışığını yansıtmalıdır.

IŞIK OYUNU

Issız bir ormanda bir tahta kulübenin karanlığında. Tahtaların arasından kalem kalem sızan ışıkta. Işıtan parmaklıklar arasındayız. Üstümüze bulaşan ama aydınlatmayan ışık altında.

HER BAHAR

Sokak ıhlamur kokuyor. Saçlarının kokusundan. Geçtiğimizden beri ıhlamurlar altından. Her bahar.

UĞUR KÖKDEN’İN YAZDIKLARI

Uğur Kökden deneme, gezi, anı yazılarıyla bir ömür boyu yaşadıklarını yazdı. Kitaplar dolusu bu yazılar, bizim de yaşadıklarımızın siyasal, toplumsal, ekonomik alanda hepimize yaşatılanların birer iz düşümüdür.

RENGİ RENGİNE

Gök mavi olsun, güneş sarı. Ufka uzanan mavi, yeşil menevişli bir deniz manzarası. Ak köpüklü dalgaların dövdüğü güneş sarısı kumsala yayılan. Arkası yeşilliklerle bir orman. Ne varsa renklensin. Hepsi rengi rengine. Karartık bir yer kalmasın. Siyah beyaz filmlerden.