28 Haziran 2022 04:18

Silahlanma meselesi

Fotoğraf: DHA

Paylaş

ABD’de Biden silah edinme yaşının 18’den 21’e çıkarılmasını onaylamış. Halkın silah taşıma hakkı meselesi ABD’de olduğu kadar olmasa da bizde de tartışılıyor.

ABD’de halkın silah sahibi olma hakkı, özellikle okullara girip çok sayıda öğrenciyi öldüren caniler nedeniyle sık sık tartışılıyor. Bizde ise, özellikle erkeklerin kadınlara karşı şiddeti, işlediği yüksek sayıda cinayet nedeniyle silahsızlanma tartışmaları yapılıyor. Hatta bireysel silahlanmaya karşı inisiyatifler dahi var.

ABD’de halkın silahlanma hakkı üç temel hak içinde. Diğerleri ifade özgürlüğü ve özel mülkiyetin korunması. ABD’nin kuruluş felsefesi bu üç hakka dayanıyor. Bu hakları ortadan kaldırmak da kolay değil. Onun için bireysel silahlanma hakkı konusundaki kısıtlama girişimleri tepki topluyor.

ABD’nin kuruluş yıllarında, kovboy filmlerinde de sık sık işlendiği gibi, silahlı saldırganlara, çetelere karşı halkın silahlanması ve kendisini koruması bir haktı. ABD vatandaşının özel mülkünü ve kendini koruması için silah kullanması hakkıydı.

Aslında bu hak bizde de yasal olarak mevcuttur. Belirli koşullara (yaş, sağlıklı olma, silahlı bir suçtan ceza almama vs.) sahip herkes silah bulundurma ve taşıma hakkına sahiptir. Fakat, idare bu hakkı herkese kullandırmaz. Muhalif olarak fişlediği ya da düşündüğü yurttaşlara silah ruhsatı vermez. Ama, sağcı-gerici örgüt mensuplarının hemen hemen hepsi silahlıdır. Ruhsatlı ya da ruhsatsız. Daha birkaç gün önce Sedat Peker bir uluslararası uyuşturucu baronuna nasıl silah ruhsatı verildiğini açıkladı. Daha önce de Balat semtinde araba bagajlarında taşınan silahlardan söz etmişti. Her dönem, devlet zorunun yanı sıra, iktidarlar yandaşlarını silahlandırmış ve gerektiğinde silahlı yandaşları ile de muhalif kişi ve örgütlere terör uygulamıştır. Bunun en son örneği yetmişli yıllardır. Gelişen işçi hareketi, antiemperyalist hareket, polis ve adliyenin yanı sıra Komünizmle Mücadele Dernekleri ve ülkücü örgütlerin baskısı ile engellenemeyince; o dönem komanda denilen ve devlete yardım ettiği savunulan güçler silahlandırılarak; devrimci güçlere, aydınlara, işçi önderlerine karşı planlı ve örgütlü silahlı saldırılar başlatılmıştı. Devrimciler bu saldırılara karşı silahlanarak kendilerini korumaya çalıştı. 12 Eylül darbecilerinin ilk icraatlarından biri de halkı silahsızlandırması olmuştu.

Evet, silahlanmaya hayır. Ama, koşulsuz olarak değil. Eğer silahlardan kendimizi arındıracaksak; faşistlerin de, İŞİD ve türevi çetelerin de, mafyanın da, iktidar yandaşı kişi ve örgütlerin de silahsızlandırılması gerekir. Herkesin bunun yapıldığına ikna olması gerekir. Bu da yetmez, devletin silahlı güçlerinin silahlı güçlerini muhalifleri ezmek için kullanmaması gerekir. Bunlar olmadan silahsızlanmayı savunmak, “Köpeklerin salınıp, taşların bağlanması” anlamına gelir. O nedenle, seçim öncesi ve seçim gecesi gerici çeteler silahları ile gösteri yapıyor. Onun için, hâlâ pek çok insanın kafasında iktidardakiler seçimi kaybederse, iktidarı terk eder mi kaygısı var. Onun için iktidar seçimi kaybederse iç savaş çıkarır iddiası taraftar bulabiliyor. İktidar yandaşlarının, çetelerin, gerici güçlerin silahlı olması muhaliflerin ciddi bir kısmını  kaygılandırıyor, korkutuyor.

Silahsızlandırılacaksa, herkes silahsızlandırılsın. Silahlandırılacaksa, herkes silahlandırılsın. Meseleyi bir de bu açıdan tartışmak gerekli bizce.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa