El ele verince
![](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/160526.jpg)
Fotoğraf: Pixabay
GELECEĞE
Ya bir yol bulacaksın ya da bir yol açacaksın yola çıktığında. Geleceğe uzanan bir yol. Arkandan geleceklere.
AKŞAMLARI
Soluk akşamların karanlığında kimse kimsenin ayırdına varmayacak. Sarı, kırmızı, mor akşamsefaları açmasa…
KUMSALDAN BAKINCA
Upuzun kumsaldan ufkun elverdiğince uzaklara bakıyorum. Kara görünmeyen o yerlere. Tek başına dikildiğim yerde denizin dalgaları ayaklarımın altındaki kumu oyarken karada mıyız, değil miyiz bilmiyorum…
SÖZCÜK TAŞIYICILARI
Şairler sözcükleri taşırlar sırtlarında. Karıncalar gibi durmamacasına. Dizelerini örerler özgürlüğü duyuran şiirlerinde.
EL ELE VERİNCE
Bir insan milyonlarca insana dönüşür. Bir ağacın dönüşmesi gibi ormana. Karınca değildir ama. Taşımak için yükünü yaşamın el ele verdiği anda.
BEKLEYİŞ
Bir denizin kıyısındayız. Göz alabildiğine maviliğin içinde. Ne bir iskele, ne bir kayık, ne de bir gemi. Beklerken martı çığlıklarında gelecekleri…
BEKLEŞEN KALABALIK
Yeşil ile mavinin kalmadığı kül rengi tepeleri çeviren bulanık denizin kıyısında ne havalanan bir kuş, ne yüzen bir balık. Birikerek bekleşen insan kalabalığı arasında.
BULANIK
Yeşille mavinin çevrelediği kentin rengi siliniyor. Tepelere her sabah çimento renkli boz bulutlar çökerken. Gözü göze göstermeyen bulanıklıkta.
ANNA KARENİNA GERÇEĞİ
Anna’nın ak kağıt üstündeki güzelliği, saflığı belki Karenina’nın kendini loş bir garda buğday tarlaları arasında koşturan trenin altına atışıyla yok olabilir mi?
Evrensel'i Takip Et