Postacı geri geldi, tak tak

Fotoğraf: Evrensel Bilgin
FIDE Adaylar Turnuvası pazartesi günü sona erdi. Böylece 2023 Dünya Satranç Şampiyonluğu maçının tarafları da belli oldu. Turnuvada çok başarılı bir performans sergileyen Ian Nepomniachtchi (Yan Nepomnişi) 2023 yılında Dünya Şampiyonu Carlsen’in karşısında bir kez daha şampiyonluk mücadelesi verecek. Geçen yıl şampiyonluk maçındaki mücadelenin sonunda, Carlsen satranç tarihindeki en farklı galibiyetlerden (4-0) birini alarak Nepo’yu adeta tahtadan silmişti. Ancak Adaylar Turnuvası’nı bir kez daha kazanarak, adeta kapıdan kovulup bacadan giren Nepo, Carlsen’e bu sefer işlerin o kadar kolay olmayacağını söylemek istiyor. Nepo’nun performansının zirvesinde olduğu çok açık, ya Carlsen? Carlsen daha önce Adaylar Turnuvası’nı Ali Reza Firouzja’nın kazanmaması durumunda şampiyonluk maçını oynamayabileceğini ifade etmişti. Ancak Nepo’nun azimle tekrar karşısına gelmesi onun için büyük bir motivasyon kaynağı olacak. Evet, belki ilk maçtaki kadar rahat bir sonuç alamayacak ama Carlsen’in hem oyun stili açısından hem de psikolojik açıdan üstünlüğü söz konusu. Düşüncem o dur ki, Carlsen yaşlanmadığı ya da satrancı bırakmadığı sürece Nepo satranç tarihindeki daimi ikincilerden biri olarak kalacaktır.
Şimdi oyuncuların performanslarına kısaca göz atalım. Adaylar Turnuvası nedir? başlıklı yazımda Richard Rapport’un turnuvanın en zayıf oyuncusu olduğunu düşündüğümü belirtmiştim. Turnuvaya çok iyi başlayan Rapport 5.5 puanla turnuvayı sekizinci (sonuncu) bitirerek haksız olmadığımı kanıtladı.
Aynı şekilde Jan Krzysztof Duda’nın da tehlikeli bir oyuncu olduğunu ancak ilk üçe giremeyeceğini ifade etmiştim. 10’ncu turda, lideri kovalayan Caruana’yı yenerek onu saf dışı bırakması ve kendisinin 5.5 puanla yedinci olması Duda’nın da geleceğin şampiyonlarından biri olamayacağını düşünmeme sebep oluyor.
Turnuvayı 6 puanla altıncı sırada bitiren Ali Reza Firouzja, Carlsen’in açıklamalarının gazına gelmiş de patlamış bir balon görüntüsü veriyor. Çok yetenekli olmasına rağmen sporcu felsefesi ve karakter olarak henüz olgunlaşmamış olduğunu düşünüyorum. Çok genç olması geleceğe dair umutlarımızı yeşertebilir ancak bunun gerçekleşmesi için ciddi bir yardım alması gerekiyor. Turnuvanın en önemli oyunundan (Nepo oyunu) önce bütün gece yıldırım satranç oynarsanız duvara toslamanız garantidir. Turnuvanın kırılma anlarından biridir ayrıca bu durum.
Daha önce Carlsen’le şampiyonluk maçı oynamış olan ve önceki yazımda sürpriz yapabilir dediğim Fabiano Caruana uzun süre Nepo’nun ensesinden ayrılmadı ama bu zorlu mücadelenin sonlarına doğru adeta benzini biten bir araba gibi teklemeye başladı ve son turlara doğru aldığı mağlubiyetlerle 6.5 puanda kalarak beşinci olabildi.
İstikrarsız oyun tarzı nedeniyle favori olamayacağını söylediğim Hikaru Nakamura’nın bir ara turnuvayı kazanmasını umutsuzca diledim, çünkü Carlsen- Nakamura maçı Carlsen-Nepo maçından daha heyecanlı, daha kestirilemez olacaktı. 7.5 puan alarak dördüncü olan Nakamura son turda Ding’i yenebilseydi ikinci olacaktı fakat Ding daha fazla motive olmuştu.
İtiraf ediyorum ki Teimour Radjabov’un üçüncü olabileceğini kestiremedim. Göz ardı ettiğim şey Radjabov’un ne kadar istikrarlı bir oyuncu olduğuydu. Nakamura ve Ding’i yenebilmesi ve Nepo ile iki oyunda da kaybetmemesi gücünü hatırlatması açısından önemli oyunlardı. Üçüncülüğü sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum.
Ding Liren, turnuvanın ilk oyununda Nepo’ya üstelik beyaz taşlarla kaybetmeseydi turnuvanın sonucu çok farklı olabilirdi. Turnuvanın bu ilk kırılma anından sonra Ding kötü çıkış yapıp sondan gelerek gücünü ispat etmeye çalışan bir yarış atı gibiydi. Teke tek maçta Carlsen’i en çok zorlayacak oyuncu olduğunu düşündüğüm için bir numaralı favorimdi, ancak turnuvanın ilk yarısındaki performansı nedeniyle ümidimi kaybetmiştim. Ding ümidini kaybetmemiş olacak ki inanılmaz bir sıçrama yaparak 8 puanla ikinciliğe ulaşmayı başardı. Olur da Carlsen bir nedenle şampiyonluk maçına çıkmazsa (ki hiç inandırıcı değil) Nepo ile Ding kurallar gereği dünya şampiyonluğu maçı oynayabilir.
9.5 puanla şampiyon olan Nepo’ya gelecek olursak, Adaylar Turnuvasını ikinci defa üstelik 14 oyunda hiç kaybetmeden kazanması gerçekten çok güçlü ama aynı zamanda istikrarlı bir oyuncu olduğunu net olarak ortaya koyuyor. İlk oyundaki Ding galibiyetinden sonra Radjabov, Nakamura ve Caruana’yı beraberliklerle adeta rölantiye alarak en zayıf üç oyuncuyu yenmesi aynı zamanda çok iyi hazırlanmış bir turnuva stratejisi olarak göze çarpıyor. Carlsen’in bu defa daha dikkatli olması gerektiği bir dünya şampiyonluğu bizi bekliyor olacak.
Görsel: Evrensel Bilgin
Evrensel'i Takip Et