Dijital mülkiyet ve insanlığın birikiminin korunması
Fotoğraf: Pixabay
Kültür, sanat ve eğlence ürünlerinde dijitalleşmenin en önemli etkilerinden biri eserlerin satışında fiziki kayıt ortamının ortadan kaldırılması. Sadece dijital olarak yayımlanan kitaplar ve albümler, DVD ya da benzeri bir kayıt ortamında piyasaya sürülmeyen oyunlar ve filmler… Fiziki bir kayıt ortamında bir kopyasını satın alıp da arşivinize koyabileceğiniz eser sayısı günden güne azalıyor. Öte yanda sadece dijital olarak sahip olunabilen içeriklerin sayısı da günden güne artıyor. Ancak dijital mülkiyet sahipliği; basılı kitap, film-oyun DVD’si ya da müzik CD’sine sahip olmakla aynı şey değil. Bir içeriğin fiziki bir kopyasına sahip olduğunuzda o içerik -fiziki ortamın ömrü yettikçe- dilediğiniz şekilde değerlendirmek üzere sizinledir: İster arşivinizde yıllandırırsınız, ister arkadaşlarınıza ödünç verirsiniz, ister takas eder, isterse de satarsınız. Dijital mülkiyet açısından ise servisi sağlayana göre değişmekle birlikte bu saydığım olasılıklar ya yoktur ya da oldukça sınırlıdır. Üstelik fiziki kayıt ömrünün yerini servisi sağlayan şirketin ömrü ve kararları almıştır.
Almanya ve Avusturya Playstation mağazalarından Studio Canal’a ait filmlerden satın almış kullanıcılar dijital mülkiyet sistemine dair bu problemi şu sıralarda yaşıyor. Playstation mağazasının Almanya ve Avusturya sitelerinde değişen lisanslama anlaşmalarının bir sonucu olarak 31 Ağustos 2022’den itibaren daha önce satın alınmış olan Studio Canal’a ait içeriklerin satın alanların dijital kütüphanelerinden kaldırılacağı duyuruldu. Sony, ağustos 2021’de Playstation mağazasında film kiralama ve satmayı durdurmuş, ancak daha önce satın alınan içeriklerin izlenebilir olmaya devam edeceğinin sözünü vermişti. Şimdi değişmekte olan lisans anlaşmaları nedeni ile aralarında Apocalypse Now, John Wick ve La La Land gibi yapımların da bulunduğu çok sayıda içerik bu içerikleri Almanya ya da Avusturya Playstation mağazalarından satın almış olanların kütüphanelerinden silinecek. Sony’nin para iadesi yapıp yapmayacağı ise henüz bilinmiyor.
Benzer bir durumun dijital içerik satan başka bir sağlayıcıda da yaşanmasının önünde bir engel yok. Sağlayıcının kapanması ya da kârlılık ve benzeri sebeplerle sektörden çekilmesi satın aldığınız içeriği kaybetmenizle sonuçlanabilir. Sony ve Tesco e-kitap pazarından çekilirken müşterilerini Kobo’ya devrederek olası bir krizi önlemişlerdi. Ancak bu sürecin tam tersi şekilde işlemesi de gayet mümkün ve üstelik yasaldı. Steam, Playstation mağazası, Amazon Kindle ve Amazon Music gibi herhangi bir servisin lisans anlaşmasını okuyacak olursanız ilk fark edeceğiniz şey satın aldığınızı zannettiğiniz ürünün aslında satılmadığı sadece kullanım hakkının lisanslandığıdır. Üstelik satıcı bu kullanım hakkını değiştirme, askıya alma ya da sürdürmeme hakkına da sahiptir.
Kullanıcıların, “Satın aldıkları” içeriklerin ellerinden alınması ciddi bir sıkıntı olmakla birlikte dijital mülkiyet sistemi kültür sanat ürünlerinin korunması ve geleceğe taşınması açısından çok daha büyük sıkıntılar üretmeye de gebe. Arşivlerde saklanmakta ya da kütüphanelerde paylaşılmakta olan dijital içeriklerin bu şekilde yitirilmesi olağanlaşıyor. İyisiyle kötüsüyle insanlığın ortak birikimi sayabileceğimiz tüm bu eserler bu şartlar altında nasıl korunup da geleceğe taşınacak? En azından kitaplar için bu yükü sırtlamış gruplar var. Pirate Library Mirror (Korsan Kütüphane Yansısı)[1] bu tip girişimlerin yenilerinden biri. PLM, Library Genesis’te yer almayan yaklaşık 7TB kitabı torrent olarak yansılıyor. Bu torrent paketi öyle içinde kolayca arama yapılabilir bir paket değil. Zaten PLM’nin amacı da aranabilirlik değil var olanın uzun süreli korunması ve saklanması. Bu büyüklükte bir arşivi korumak ve saklamak için ise telif yasalarını çiğnemek dışında bir yol yok. PLM, telif hukukunun gözünde “suçlu” olabilir ama insanlığın bilim, kültür ve sanat alanındaki birikimini koruma misyonu gayet meşrudur.
- Yapay Zekanın arkasındaki görünmez maliyet 04 Ocak 2025 04:26
- Geniş dil modellerinde yeni rakip: DeepSeek V3 28 Aralık 2024 04:26
- Çocukları çevrimiçi tehlikelerden kim koruyacak? 14 Aralık 2024 04:24
- Sosyal medyaya yaş sınırlaması çocukları koruyabilir mi? 30 Kasım 2024 04:50
- Medyanın arama tekeli ile imtihanı 23 Kasım 2024 05:01
- Teknoloji patronları ABD seçiminin galiplerinden 09 Kasım 2024 04:32
- Platformlar ve yayıncılar çevrim içi radikalleşmenin neresinde? 19 Ekim 2024 06:56
- Hamam böceği yuvası mutfakta değil 10 Ekim 2024 04:55
- ‘Yerli ve milli’lik siber güvenliğin neresinde? 21 Eylül 2024 06:01
- Sızan/sızmayan veri ve sonrası 14 Eylül 2024 04:54
- Modern İskenderiye Kütüphanesi yanarken 07 Eylül 2024 04:43
- Genç oyun geliştiricilere vadedilen kabus 24 Ağustos 2024 05:58