12 Temmuz 2022

Erzurum city

Kısa süre önce bir ‘Görevden affını isteme’ hadisesi de futbol ortamımızda cereyan etti. Tabii, ağırlıklı olarak spekülatif kulüpleri ve sansasyonel/magazinel hadiseleri diline dolamayı seven ana akım medyamız bu af mevzusuna pek ilişmedi. Kısaca özetleyelim…

Temmuz ayının başında Ömer Düzgün’ün başkanlığında toplanan BB Erzurum Yönetim Kurulu toplantısında Başkan Düzgün ‘görevden affını’ istiyor. Bu ifade bana ait değil, kulübün resmi hesaplarında kullanılan üslup doğrudan bu şekilde. Yönetim Kurulu, görevden af talebini kabul ederek oy birliğiyle kulübün asbaşkanı, basın ve medya sorumlusu olan Ahmet Dal’ı başkan ilan ediyor. Daha doğrusu, söz konusu olağanüstü genel kurulda bir başkan adayı çıkmıyor. Kongre gerçekleşene kadar Ahmet Dal, biraz da ‘vekaleten’ başkanlık koltuğuna oturmak zorunda kalıyor…

Sonrasında ise bir değil iki başkan adayı çıkıyor.

İlk başkan adayı, 2011’de Yalova’dan AKP milletvekili aday adayı olan Hukukçu Ali Demirhan. Daha önce 19 ay boyunca Erzurum ekibinin başkanlığını yürüten ve kulübe iki şampiyonluk yaşatan Demirhan, kendi ifadeleriyle Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in ricasıyla geldiği kulüp başkanlığından kendisine iftira atıldığı iddiasıyla görevden ayrılmıştı. AKP Milletvekili Mustafa Ilıcalı’nın “Ali Demirhan maç satıyor” dediğini ve belediyenin kulübe yerleştirdiği yöneticilerin kendi arkasından iş çevirdiğini iddia eden Demirhan; “FETÖ’cülerin delege kaydedildiği bir kulüp” olarak nitelendirdiği BB Erzurum başkanlığından 2017 yılında istifa etmişti.

Bu ay itibarıyla, Kulübün Onursal Başkanı Mehmet Sekmen’den destek aldığını iddia ederek başkanlığa yeniden aday olan Demirhan’ın birkaç vaadi var. Kulübün AŞ yapılacağı, transfer tahtasının açılacağı, altyapıya değer kazandırılacağı, Süper Lig’de kalıcı bir ekip kurulacağı gibi vaatleri ne kadar iş görür bilinmez. Rakibi biraz daha kuvvetli…

En son 12 Haziran’da oynanan playoff maçını kazanarak İtalya Serie B’ye dönüş yapan Palermo’nun yüzde 80’lik hissesi için 13 milyon avro ödeyeceği iddia edilen City Football Groupun farklı ülkelerdeki futbol kulüplerine dönük yatırımlarına Erzurum’u da dahil edeceği konuşuluyor.

2013 yılında Birleşik Arap Emirlikleri’ne mensup iki yatırımcı tarafından kurulan City Football Group; aslında aynı ikilinin 2008’de Manchester City’i satın almasıyla temelleri atılan bir oluşum. Resmi olarak futbol yatırım şirketini kurduktan sonra ilk olarak 2013’te New York FC’yi, 2014’te Avustralya’dan Melbourne City’i ve Japonya’dan Yokohama Marinos’u alan şirket, 2017’de Uruguay’dan Montevideo ve İspanya’dan Girona’nın yüzde 44’lük hisselerini satın almıştı. Sonrasında Çin’den Sichuan Jiuniu, Belçika’dan Lommel ve Fransa’dan Troyes’i alan şirketin son resmi yatırımı Palermo oldu.

Peki, Palermo’da ne oldu?

Yatırımcıların Palermo’nun genel menajerliği için Lazio ve Inter’de çalışmış Giovanni Gardini’yle görüştükleri ifade edildi. Kulübün teknik direktörü değiştirilmezken; kulübün maçlarını oynadığı 36 bin kapasiteli stadyumun modernize edilerek önemli bir gelir kaynağına dönüştürüleceği iddia edildi.

Ancak temelde gaye çok net. Şirket mantığı ile bakacak olursak, bir şirketin en fazla kâr getiren ‘ürününe’ yatırım amaçlı yeni halkalara uzandığını söyleyebiliriz. Söz konusu City Football Group olunca da en kârlı ürün de Manchester City olarak kabul edilebilir. Farklı ülkelerde rekabete dönük transferler yapan, ciddi paralar harcayan ama futbolun asıl yapısında olması gereken yeni futbolcular yetiştirmeye, amatör kulüpleri güçlendirmeye, köklü kulüplerin tarihlerini yaşatmaya dönük hamleleri kati surette ortaya koyamayan bir şirketten bahsediyoruz.

Söz konusu, yapay bir tarihe sahip ve şehir takımı hüviyeti kazandırılmaya çalışılan bir kulüp olduğunda hangisi daha iyi bilemiyor insan… Öyle ya, daha bir yıl önce Acun Ilıcalı’nın kanalında bağış geceleri düzenlenen bir kulüpten söz ediyoruz. Belki köprüden önceki son çıkış, sermayeye uzanmaktansa yokluğa tamah etmektir…

Tıpkı, ‘orijinal’ Erzurumspor gibi.

Sahi, ne oldu ona? Hani bir zamanlar Süper Lig’de mücadele etmişti… 1. Lig’de bir, 3. Lig’de iki şampiyonluğu vardı. Profesyonel liglerde en son 2011’de boy gösteren 1967 kuruluşlu Erzurumspor 2011’den 2015’e kadar dört yıl amatör liglerde mücadele ettikten sonra iki kez olağan genel kurulunu düzenleyemediği gerekçesiyle mahkeme kararıyla kapatıldı.

Keşke o yıllarda TV8 olsaydı, belki bir canlı yayınla başkan bulunurdu.

Gerçi orijinal Erzurumspor kapatılırken, aynı yıl (2015) şehir kenetlenmiş; Ali Demirhan başkanlığındaki BB Erzurumspor’u 3. Lig’de şampiyon yapmaya çalışıyordu…

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamu işçisi hedefte

Kamu işçisi hedefte

Ücretleri baskılayan Erdoğan-Şimşek programının yeni hedefi toplu sözleşme sürecine giren 600 bin kamu işçisi. Sendikal bürokrasi eliyle işçiden kaçırılan sözleşme taslağı, iktidar medyasına sızdırıldı. “Taleplerimizi karşılamıyor” diyen işçiler öfkeli. Ekonomide, iç ve dış politikada sıkışan Saray iktidarı, toplumu yönetebilmek için yasaklara, gözaltılara ve tutuklamalarla sarılıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et