Nurettinlerle Sri Lanka…
Fotoğraf: M.A. Pushpa Kumara/AA
Ekonominin bataktaki yürüyüşünü koordine eden bir Nureddin’imiz var. Gözlerindeki dolar parıltılarını enflasyonun kontrol altına alınacağının kanıtı olarak ileri sürmüştü. Kulislere epeydir kısa süre önce başladığı bakanlık macerasının artık daha fazla sürmeyeceği bilgisi düşüyor. Sürekli ertelediği enflasyonun düşeceği iddialarına inanan AKP’li bile kalmadı sayılır.
Onun adı “d” ile yazılıyor. Bir de epeydir gazete/TV haberlerine konu olan bir Nurettin var. Onun adı “t” ile. AKP’nin önemli yönetici kadrolarından. Adaşı gibi ekonomiden anlıyor. Ama anladıkları, ekonomiyi iyi bilmek ve yönetmek değil, altını oymak. Yasalara sığsa da sığmasa da, tekelci kapitalistleri, özellikle “5’liler” türünden yakınları olanları, aile/akraba türünden kan bağı olan yakınları ve doğal olarak kendilerini ihya etmeyi iyi biliyorlar. Nebati Nureddin aldığı ekonomik önlemlerin “Yoksullara yaramadığını” açıkça söylüyor. Canikli Nurettin fazla konuşmayı sevenlerden değil, uygulamalarıyla ünleniyor.
15 Temmuz darbe girişimin ardından başbakan yardımcılığını iyi değerlendiriyor. TMSF kendisine bağlı ve 15 Temmuz sonrası Gülen’le bağlantılı olan ya da öyle sayılan şirketler eski sahiplerinden alınıp buraya devrediliyor. Başlarına da kayyumlar atanıyor. Nurettin Bey’imiz hemen tümünü, akrabaları, şoförleri, danışmanları gibi yakınlarından seçiyor. Bir örnek, Kayseri’nin ünlü Boydakları. Bir kayyum, Ertunç Laçiner. Aynı kişiye Slovakya’da bir depo alımı için 20 milyon avro gönderiliyor. Adam parayla birlikte kayıp, aranıyor, muhtemelen Gülenci. Bir başka örnek, Bergama’da altın çıkaran ünlü Koza şirketi. Oraya atananlar, akrabası da olan danışmanı, özel kalem müdürü ve şoförü.
Sedat Peker’in açıklamaları ve Mehmet Ağar’ın marinasıyla literatüre giren “çökme” sözcüğü, darbe sonrası TMSF’ye devredilen Gülen yakınlarının şirketleri için söylenmiş sanki. Tümüne çökülüyor.
Canikli, bu görevi üstlenenlerin başında görünüyor. Pervasız mı pervasız. Kimsenin kendisine hesap soramayacağını düşünerek davranıyor. Yasa, kural hak getire! Darbeyi püskürtmenin coşkusuyla kantarın topuzu iyice kaçıyor: Canikli yeminli mali müşavir ve hâlâ adına kayıtlı olan ve iş gören müşavirlik şirketi var. Bu şirket, TMSF’ye devredilen şirketleri de denetliyor. Hem devredilenleri, hem devralanları üstelik. Pervasızlığı şu ki, bu şirketinin kayıtlı olduğu adresle devredilen ve devralan şirketlerin kayıtlı adresleri hep aynı.
Kuşkusuz bazı paralar ortada görünmüyor, kayboluyorlar.
Zamanında eski Ankara Belediye Başkanı Gökçek de parsel parsel Gülen ve yakınlarına arazi verdiğini söylemiş, tabii ki kendisi de en az o kadar almıştı. Diğer AKP’li belediyelerin yandaş vakıflara örneğin aktardığı mal varlıklarının haddi hesabı olmadığı biliniyor. Yakınların vergi borçlarının bir kalemde silindiği de. Erdoğan’ın dediği gibidir tamamen: “2023 seçimlerini Mecliste Cumhur İttifakının, Cumhurbaşkanlığında bizim kazanmamız şarttır. Artık kaybedecek çok şeyimiz var.” Gerçekten kaybedilecek çok şeyleri var artık. Ve kaybedebileceklerini koruma koşulları da giderek zorlaşıyor. AKP gemisini terk edenler artıyor örneğin. AKP’nin sadece tabanından değil, destek kaybını görerek, artık “feleğin” kendilerine gülmeyeceğini düşünüp eski-yeni yönetici kadrolardan da “gemiyi” terk edenlerin olduğu ortada. Davutoğlu ve Babacan ilk terk edenlerdendi. Şimdi örneğin dışlanan eski belediye başkanları toplanıp yeni vaatlerle ikna edilmeye çalışılıyor.
Çünkü başka ülkelerde yaşananlar izleniyor ve benzer bir sondan kaçınılmaya çalışılıyor, bundan şüphe edilemez.
Önce Kazakistan işçileriyle emekçileri ayaklanmıştı. Şili benzeri seçim ve referandum süreçlerinden geçerek hükümet değiştirdi. En son, milliyetçiliği tırmandıran bir “zafer”in de işe yaramazlığını göstererek, 10-12 sene önce Tamillerin direnişini kanla bastıran Sri Lanka’da halk ayaklanıp sarayı bastı ve hâlâ elinde tutarak cumhurbaşkanını istifaya zorluyor. Tümünün nedeni ortak: Saraylarda şatafat sürerken, yiyecek, ilaç ve enerji gibi zorunlu tüketim maddelerinin fiyatlarının uçması ve derinleşen yoksulluk.
- Ortadoğu yeniden dizayn edilirken... 10 Aralık 2024 05:08
- Esad’la görüşüp anlaşma mı, kavga mı? Hangisi? 03 Aralık 2024 06:45
- CHP ile Cumhur ve sınama yanılma… 27 Kasım 2024 06:45
- Papatya falı ve havuçla sopa... 19 Kasım 2024 04:58
- İngiltere'de Kasım Gelincikleri ya da 'şehitleri anma' günü 12 Kasım 2024 04:26
- Hoş geliyorsun faşizm… 06 Kasım 2024 04:55
- İşçi sınıfının ekonomik mücadelesinde kendisinden başka güvenecek kimsesi yoktur! 22 Ekim 2024 04:50
- Bahçeli, MHP ve terör... 17 Ekim 2024 05:43
- CHP ile nereye kadar? 15 Ekim 2024 05:11
- Sadece İsrail mi terörist? 08 Ekim 2024 04:51
- İsrail’le uzlaşıp anlaşma mı, mücadele mi? 06 Ekim 2024 03:57
- Haydut başı: Amerikan emperyalizmi 01 Ekim 2024 05:02