Dijital ödünç verme ve kütüphanelerin geleceği

Bugün baskısı olmayan bir kitaba ulaşmak ya da bir çalışma için çokça kaynağa hepsini satın almadan ulaşmak istiyorsanız ilk başvurulacak yerlerden biri kütüphanelerdir. Kimi zaman milyonlarla ölçülen içerik sayısı ile insanlığın bilgisi, kültürü ve birikiminin nesnel olarak bir araya getirildiği ve bu birikimin kitlelerin erişimine açıldığı mekanlardır kütüphaneler. Bu misyonları kütüphanelerin tarih boyunca çeşitli çatışmalarda hedef haline gelmesine de yol açmıştır.

Çeşitli çatışmalarda defalarca kez hasar görerek sonunda zamana yenilen İskenderiye Kütüphanesi ilk akla gelen örnek olsa da daha çokça kütüphane yıkımı var insanlığın tarihinde: İskenderiye Kütüphanesi’nin küçük kardeşi Serapeum ‘pagan içerikleri’ nedeni ile Roma askerleri ve Hristiyan bir güruh tarafından yok edildi ve yerine kilise yapıldı. 2. Hakem’in Córdoba’da kurdurduğu kütüphanede bulunan ‘eski bilim’e ait ya da islama göre ‘sapkın’ bulunan her şey el Mansur tarafından yok edildi. Konstantinopol İmparatorluk Kütüphanesi 4. Haçlı Sefer’inde haçlılar tarafından yağmalandı. Yukatan’da bulunan Maya kitapları İspanyol istilacılarca yakılarak yok edildi. Varşova’daki Zaluski kütüphanesi ve halk kütüphanesi Naziler tarafından, Pol-i-Khomri Halk Kütüphanesi Taliban tarafından yok edildi. Zamanında Güney Asya’nın en büyük kütüphanelerinden biri olan Sri Lanka’daki Jaffna Halk Kütüphanesi sivil giyimli polisler tarafından yakıldı. Musul Halk Kütüphanesi IŞİD tarafından yakıldı.

İnsanlığın bilgi birikiminin yok edilmesinin listesi burada andıklarımdan daha uzun elbette. Ancak kütüphane yok edicilerin her biri o ya da bu bahaneyi öne sürerek içeriklere kitlelerin erişememesinde ortaklaşıyor. Her kütüphane yakıcı Nazi ya da IŞİD’ci kılığında çıkmıyor karşımıza. Bu kez saldırı takım elbiseli, kravatlı yayıncılık şirketi avukatları şeklinde karşımızda.

Internet Archive’ın Açık Kütüphane[0] girişimi dünyanın en büyük dijitalleştirilmiş kütüphanelerinden biri. Açık kütüphane, edindiği basılı kitapları dijitalleştirerek kitapların dijital hallerini tıpkı bir kütüphaneden ödünç alır gibi ödünç almanıza olanak tanıyor. Eğer bir kitabın telif süresi bitmiş ise o kitabı aynı anda ödünç alabilecek kişi sayısının bir sınırı yok. Yok eğer halihazırda telifi sürmekte olan bir kitapsa aynı anda ödünç alınabilecek sayı Açık Kütüphane’nin elinde olan basılı kopyaların sayısı kadar. Kontrollü Dijital Ödünç Verme (Controlled Digital Lending - CDL) olarak anılan bu metodun aslında telif açısından basılı bir kitabı ödünç vermekten farkı yok. Üstelik de kütüphaneye gitme eyleminin kendisini dijitale taşıdığından okurlar açısından da oldukça avantajlı.

Yayınevleri ise kütüphanelere normal satış fiyatlarına kıyasla fahiş fiyatlardan e-kitap satmak istiyor. Tam da bu nedenle CDL’ye karşı çıkıyorlar. Sanki yayınevleri yazarlara  çok para ödüyormuşçasına bahaneleri de hazır: Yazarların hakları… Oysa ABD Yazarlar Birliği verilerine göre tam zamanlı çalışan yazarların ortalama yıllık geliri 20 bin 300 dolar ve bu 4 kişilik bir aile için yoksulluk sınırının altında bir meblağ. 2020 verilerine göre ABD’de kitap yayıncılığı sektörünün hasılatı ise 25.7 milyar dolar.

Pandemi sürecinde kütüphanelerin çoğunlukla kapalı olması nedeni ile Açık Kütüphane “Ulusal Acil Durum Kütüphanesi” sloganıyla kontrollü dijital ödünç verme sayı sınırlarını bir süreliğine kaldırdı. Amaç kitlelerin pandemi sırasında kitaplara ulaşabilmesini garantiye almaktı ancak bu hamle yayıncılara aradıkları cephaneyi verdi. Dört büyük yayınevi; Hachette, Penguin Random House, Wiley ve HarperCollins, Internet Archive’a kendilerine ait 127 kitaptan kaynaklanan mali kayıpları nedeni ile dava açtılar. Eğer kazanırlarsa Internet Archive’ın yaklaşık bir yıllık çalışma maliyetine karşılık gelen 19 milyon dolar civarında bir tazminat ödemesi söz konusu. Yanılsama olmasın, yayın evlerinin açtığı dava sadece “Ulusal Acil Durum Kütüphanesi”ne değil tümden CDL’ye. İstiyorlarki kütüphaneler dijital içerik ödünç vereceklerse kendilerinden fahiş fiyatlardan hak satın alınsın. Geçen hafta Internet Archive yazılı savunmalarını ve uzman görüşlerini de ekleyerek duruşmasız yargılama ile hüküm verilmesi için başvuruda bulundu. Davanın sonucu kütüphanelerin geleceğini etkileyecek potansiyele sahip. İnsanlığın bilgi ve kültür birikimini kendi kârları için yağmalayan telif lobileri mi yoksa insanlık için bir araya toplayıp herkese yayanlar mı kazanacak birlikte göreceğiz.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Palavra çöktü

Palavra çöktü

Merkez Bankası, 2025 yıl sonu enflasyon tahminini, daha yılın ilk sunumunda yüzde 21'den yüzde 24'e yükseltti. Enflasyonu düşürme bahanesiyle 20 aydır ücret ve maaşlara saldıran ekonomi yönetiminin hiçbir öngörüsü gerçekleşmedi. Enflasyonun temel sebebinin iç talep ve ‘ücret artışları’ olduğu palavrası tamamen çöktü.

2025’te asgari ücrete yüzde 30 zam

Memur ve emeklilere yüzde 11.54 zam

İşçi emeklilerine yüzde 15.75 zam

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et