22 Temmuz 2022

‘Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Ödülleri’ne çağrı

Yeni Yaşam gazetesinin bu yıl 29.’sunu düzenleyeceği Musa Anter Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri için başvurular başladı. “Türkçe Haber”, “Kürtçe Haber”, “Fotoğraf (haber fotoğrafı)”, “Karikatür” ve “Kadın Haberciliği” dallarında düzenlenecek ödüllerin sonuçları ise 18 Eylül’de açıklanacak. Yarışma için son başvuru tarihi ise 10 Eylül 2022.

Bilgi almak ve eserleri yollamak için: yeniyasamgazetesi@gmail.com

Foto muhabiri arkadaşları ödüllere çağırırken günümüz gazeteciliğini bir güncelleyelim.

Yıllardır sıkça duyduğumuz gazetecilik, basın, medya kelimeleri beraberinde akla sansür, baskı, yandaşlık ve havuz kelimelerini de çağrıştırıyor. Aynen belediye deyince ‘kayyum’u çağrıştırması gibi. Bir de hamasi slogan olmuş nutukları unutmayalım. “Basın hürdür, sansür edilemez!”, “Basın dördüncü kuvvettir!”

Eskiden gazetecileri muhabir (haber yazan), foto muhabir (Haberi görüntü ile anlatma başarısını gösteren) olmak üzere genelde ikiye ayırırdık. Teknolojinin gelişmesiyle TV’ler eklenince bir de kameramanlar çıktı. Turizm, inşaat, banka vb. alanlarda olan büyük şirketlerin TV’lere el atmaları ve gazetelerle birleştirerek hegemonya kurmaları, internet de onlarsız olmaz tabii, medya diye adlandırdığımız son yılların modasını yarattı. Medyada gazeteciler (muhabir, foto muhabir, kameraman) tek kişide birleştirildi. Böylece üç gazetecinin yapacağı iş bir gazeteciye yüklendi. Foto muhabirlik Ara Güler’in tatlı nostaljilerine gönderme yapar hale getirildi. Artık iletişim ve gazetecilik mezunları asgari ya da daha az maaşla hem haber yazacak hem fotoğraf çekecek hem de video çekerek TV/sosyal medyalara malzeme sağlayacak kişiler olacaklar. Aslında oldular. Teknoloji biçimsel olarak buna olanak sağlarken, kalite ve içerik doğal olarak çöktü.

Gerçekler maniple edilerek sermayenin ve iktidarın talimatlarının duyuru alanına dönüştürüldü. Yakında sanal gazetecilerle (yapay zekalı) bu işleri halledecekler. İşin uzmanlık alanları mekanikleştirildi. Ne uğruna? Ucuz iş gücü ve haberleri denetim altında tutma uğruna...

Gelelim sarı basın kartlarına (Gerçi artık turkuaz olmuşlar ya); yargı-yasama-yürütme zaten birleşmişti. Şimdi de üstüne ‘basın’ı koydular. Kuvvetler ayrılığı falan hikaye anlayacağınız. İleri demokrasi buysa gerisi kim bilir nasıl olurdu dedirtiyor.

Herkesin foto muhabir/kameraman olduğu günler yaşıyoruz. Nerede bir olay olsa vatandaş muhabirler imdada koşuyorlar. Slogan da şu; “Yolla medyamızın WhatsApp hattına, ol gazeteci.” Bak ne kadar kolay(!) Sarı/Turkuaz karta da lüzum yok. Editörler WhatsApp görüntülerine güzel haberler yazar, süsler püsler. Zaten çekmemeniz gereken görüntüler varsa önlemleri alınmıştır. Ama yine de çekenler olur da muhalif kanallara ulaşırsa o zaman da vatan millet terör falan internet sansürüyle itinayla sorun çözülür. 21. yüzyıl Türkiye’si böyle ileri demokrasiyi yaşıyor. Basına sansür yasası da diğer yandan hayata geçirilmeye çalışılıyor.

Bol retorik, bol manipülasyon işte gazetecilik, işte basın, işte medya güncellemesi.

Evet tam da bu günlerde gerçek gazetecilere ihtiyaç var. Bu günleri tarihe kazıyacak. Bu anlamda Musa Anter ve Metin Göktepe ödülleri anlamlarını daha da katlıyor. Evet gazeteciler gözaltına alınıyor, tutuklanıyor baskı ve sansür altında yıldırılmaya çalışılıyor.

Odak Dergisi Eski Yazı İşleri Müdürü, Şair, Hasta Tutuklu Erol Zavar’ın sözleriyle bitireyim: “Pis bir cehennemi / çiğnemekten / yanmış ve kirlenmiş / botlarımız / taşıyacak bizi yarına… Cennetin güzellikleri / cehennemde yaratılır.”

Not: Bu yazının bazı bölümleri 2016 yılında Evrensel/Kadraj köşesinde yayımlanmıştır.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!

Peşkeşe ‘dur’ de!

Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
5 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et