Bumerang etkisi ve bazı sonuçlar
Fotoğraf: Ukrayna Acil Durumlar Servisi
Bumerang Avusturalya yerlilerinin -Aborjin- kullandığı bir av silahı. Atana geri dönmesi ile tanınıyor. Dikkatli kullanılmazsa atanı vurabilir. Toplumsal ve politik olaylarda da isabetli olmayan adım ve kararlarda, sonuçların bu kararları alanları vurmasına bumerang etkisi de deniyor. ABD emperyalizminin peşine takılarak Rusya’ya karşı ambargo kararları alan bazı Batılı emperyalistlerin durumlarını böyle tanımlamak yanlış olmayacaktır.
Başta enerji olmak üzere gıda vb. konularda ortaya çıkan sıkıntılar Avrupalı emperyalistleri bazı alanlarda geri adım atmaya zorluyor. Almanya ve Hollanda Ukrayna’ya artık silah gönderemeyeceklerini açıkladılar. Almanya Dışişleri Bakanı Kanada’ya bakım için gönderilen ve Rusya’dan gaz sevkiyatında önemli olan tribün parçasının ambargo nedeniyle Rusya’ya geri gönderilmemesi durumunda “Ukrayna’ya yardım edemeyeceklerini” söylüyor! Fransa ise baştan beri hoşnutsuzluğunu belli ediyordu vb.
Yapılan son tahıl anlaşmasında da görüldüğü gibi Rusya’ya mal ve ticari bazı alanlarda uygulanan ambargolar ya kaldırıldı ya da gevşetildi. ABD ve İngiltere, Ukrayna’nın Rusya ile bir anlaşmaya varmasını bugüne kadar engellediler. Bu devletler Rusya’nın kuşatılması ve yıpratılması politikasının öncülüğünü üstlenmiş durumdalar. NATO’nun son toplantısında da bu yönde kararlar aldırmayı başardılar. Ama Batılı emperyalistler arasında birlik görüntüsü veren bu kararlar özellikle Avrupalı emperyalistlerin çıkarlarına zarar veriyor. ABD zaten baştan beri Almanya ve Fransa’nın Rusya ile ilişkilerine darbe vurmayı hedeflemişti ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ABD’ye bu amacını gerçekleştirmek için bulunmaz bir fırsat sundu.
Ama Rusya’ya karşı alınan ambargo kararlarının dönüp Avrupalı emperyalistleri vurmaya başlaması onların bazı alanlarda geriye çark etmesini beraberinde getirdi ve önümüzdeki dönem bazı gelişmelere de açık durumda. Rusya ve Çin’e karşı ABD ve İngiltere’nin uygulamaya çalıştığı politikalar, aynı zamanda Batılı emperyalistlerin kendi aralarındaki çelişkileri derinleştiren özellikler taşıyor ve onlar açısından sürdürülemez özelliklere sahip.
Kuşkusuz bütün bu gelişmeler Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısını ve işgalini haklı çıkarmıyor. Batılı emperyalistlerin ve Rus emperyalizmin bağımsız bir ülke ve halkı kendi çıkarları için kumar masasındaki paralar gibi karşılıklı olarak ortaya sürmeleri rezilce bir politika ama emperyalist dünyanın acı gerçeği de maalesef bu. Ukrayna halkı da bugün hangi yanılgıların içerisinde olursa olsun, süreç içinde onların bu yanılgılarından kurtulabileceğini ummak gerekir. Onlar emperyalist politikaların iki yüzlülüğünü, stratejik gerici çıkarlarını gerçekleştirmek için attığı alçakça adımları her halde göreceklerdir.
Bugün şu gerçeğin altını açık seçik çizmek gerekiyor: ABD emperyalizmi gücünün aşınmasını ve gerilemesini engellemek, Çin gibi ülkelerin ilerlemesini frenlemek için saldırgan bir politika izliyor ve Batılı emperyalistlerin liderliği yapma pozisyonunu elinde tutmak istiyor. Ama bu politika Batılı bazı büyük emperyalistlerin -Almanya, Fransa vb- çıkarlarına zarar veriyor ve onları farklı politikalar izleme konusunda hareketlendiriyor. Örneğin Fransa devlet Başkanı Macron’un, ABD’nin Japonya, Güney Kore, Avusturalya, Yeni Zelanda gibi ülkeleri NATO toplantısına çağırmasına karşın, “o bölgelerdeki sorunlar NATO sorunu değil” açıklaması, izlenecek farklı politikaların işaretini de veriyor. Açıkçası görünüşteki “birlik”, uzun süre çıkar çatışmalarının üzerini örtemeyecek.
Erdoğan iktidarı ise NATO’yu, Batılı emperyalistleri sürekli olarak daha etkin politikalar izlemeye çağırdı. Ukrayna’ya da silahlı İHA’lar gönderdi. Ama iki yüzlü bir “denge politikası” izleyen görüntüsünü de korudu. Gelişmelerin onun bu iki yüzlü politikasını sürdürmesine olanak tanıdığını da görmek gerekiyor. Erdoğan iktidarı güneyinde Suriye ve Irak’ta, kuzeyinde Ukrayna, Kafkaslarda halkların nefretini ve öfkesini özerine çeken yayılmacı, saldırgan ve savaşçı politikalar izliyor. İç politikadaki iflası, dış politika adımları ile örtmeye çalışmanın bu iktidarı kurtaramayacağını göreceğiz.
- Bir yoldaşa mektup-1 31 Ocak 2025 05:00
- Gelişmelerin kısa özeti 17 Ocak 2025 05:12
- 13 Ocak güçlendirilmeli 10 Ocak 2025 04:24
- Değişimin zorunluluğu 03 Ocak 2025 07:15
- 'Zaferden' işçiye düşen 27 Aralık 2024 05:25
- Seyredecek misiniz? 20 Aralık 2024 05:42
- Ücret asgari, yaşam sefalet 13 Aralık 2024 05:40
- Genel grev ve direnişi gerçeğe dönüştürmek için 06 Aralık 2024 06:15
- Birleşik ve genel mücadele için 29 Kasım 2024 06:55
- Siz ne diyorsunuz? 22 Kasım 2024 05:31
- Gelişmelerin anlamı üzerine 15 Kasım 2024 05:25
- Direnerek kazanmak 08 Kasım 2024 11:13