02 Ağustos 2022 04:30

Genel grev gündemi zorluyor…

İngiliz işçiler

Fotoğraf: Arif Bektaş/Evrensel

Paylaş

İşçi ve emekçiler sadece Sri Lanka’da ayağa kalkmakla kalmadı. Genel eğilim, işçi sınıfı ve halkların aşağı katmanlarının hoşnutsuzluğunun hareketlenmeye dönüşmesi yönünde.

Kapitalizmin açmaz ve tıkanıklıklarının ifadesi olan işsizlik ve pahalılığın atağa kalkması türünden sonuçlar yalnızca görece geri bağımlı ülkelerde emekçilerin tepkilerini körüklemiyor. Zorunlu tüketim maddeleri fiyatlarının uçuşa geçmesiyle çalışma ve yaşam koşullarının eskisi gibi sürdürülemez oluşu, yoksulluğun derinleşmesiyle birlikte Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde de işçi ve emekçileri fazlasıyla etkiledi.

Fransa’da borsanın en büyük 40 şirketi 2022’nin ilk yarısında rekor kârlar elde etti. Enerji tekeli Total örneğin bu yılın 2. çeyreğinde net kârını iki kattan çok artırdı, ilk 6 ay 17.7 milyar avro kâr etti, patronu ise kendi maaşına %52 zam yaptı. Aynı patron halka “enerji tasarrufu” önerirken, Fransa parlamentosu Türkiye’yi hatırlatırcasına, %10’a yaklaşan enflasyona karşın emekli maaşlarıyla sosyal yardımların artırılmasını reddetti. Tepki vermesiyle ünlü Fransa işçi sınıfında bir hareketlenme çoktan başladı.

Aynı şey, Ukrayna Savaşı’nın ağırlaştırdığı kapitalizmin sorunlarından en fazla etkilenen Avrupa ülkesi olan İngiltere için de geçerli. Enflasyon tırmanışta ve yaşam giderek pahalanırken, Fransa’daki gibi kârlarını katlayan tekelci patronlar işçi ücretlerine zam yapmada aşırı pinti. Birkaç yıldır sıfır zamda ısrar ediyorlardı, şimdi enflasyon artışı umurlarında değil. Tersine, ücret ve sosyal hak kesintilerini kapsayan sözleşme yenilemeleri peşindeler. Grevler geçen yıl sonundan bu yana toplumsal yaşamın bir parçası. Demiryolu işçileri sendikası başı çekerken neredeyse grevi gündemine almayan sendika kalmadı. Aynı ve benzer işkolları grevlerini çakıştırmaya yöneliyor. RMT ve sekreteri Lynch “genel grev” tartışmasını başlattı.

Ukrayna’ya silah gönderip Rus gazını boykot sözü eden Almanya hükümeti, Rusya’nın gaz sevkiyatını sınırlaması karşısında tasarrufa yönelirken enerji çıkmazının kışın halkın tepkisini tırmandıracağını hesaplıyor. Alman mali sermayesi, enerji açığıyla sanayinin gireceği krizin ve kimi sözcüleriyle “ayaklanma” sözcüğünü kullanmaktan kaçınmadığı halkın hoşnutsuzluğunun büyümesinin tedirginliğinde.

İşçi ve emekçilerin tepkisinin İngiltere’deki dalgakıranı İşçi Partisi. Liderlik koltuğundaki “Sir” Kier Starmer, Muhafazakarlardan farksız bir gerici. Bırakın desteği, demiryolcuların grevine desteğe giden vekilleri tehdit edip gölge Ulaştırma Bakanını görevden aldı. Almanya’da dünün çevrecisi silahlanma ve nükleer karşıtı Yeşiller bugün hükümette silahlanma yarışının başını çekip enerji açığını kapatmanın çaresi olarak nükleer reaktörlerin saf dışı edilmesi sürecini durdurmayı savunuyor.

Türkiye, enflasyonun en yükseği, gelir dağılımı uçurumununsa en deriniyle Avrupa şampiyonu. Milyarderleriyle haramzadeleri arttı, açlık sınırının altında yaşayanları çoğaldı. Asgari ücret açlığı gidermeye yetmiyor, kiraları kimse yakalayamıyor. Doğal ki, grevler birbirini izliyor. İşten atılan, ücretini alamayanla artırmaya çalışan, sendikalaşamayan ya da sarı sendika tarafından arkadan hançerlenen işçiler grevde ve direnişteler.

Birkaç sendikayla az sayıda şube ve sendikacı dışında sendika bürokrasi alanın egemeni ve konfederasyonlar başlıca grev engelleyici ve kırıcıları. HAK-İŞ mevcut düzenin tamamlayıcısı, TÜRK-İŞ yatıştırıcısı. Bırakın grevlerin önüne düşmeyi, mücadeleci işçilerin önünü kesiyorlar. Patronla işbirliği içinde işten attırma dahil yapmadıkları yok. Üstelik “her şeyi güzelleştirmeyi” vaat eden, ama son örneği enflasyonun altında kalan ücretlerine zam isteyen Çankaya Belediyesi’nde olduğu gibi iktidarda olduğu belediyelerde Genel-İş’le el ele işçinin hakkını tanımayan, “seçimi bekleyin” deyip eylemsizliğe çağıran CHP ve Millet İttifakı da temel bir engel. “6’lı masa”, asıl, rekabet gücünü desteklediği patronlara düşük ücretli çalışma yaşamı vaat ediyor.

Ancak gidişat da ortada ve talepleri birkaç maddede ortaklaşan yerel grev ve direnişleri bir genel grev içinde ortaklaştırmaktan başka çare görünmüyor. Türkiye ve dünya işçi sınıfı güncelleşmiş bir sınavla yüz yüze.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa