Erdoğan ve Putin’in Soçi görüşmesi ve yankıları
Fotoğraf: Murat Kula / AA
Erdoğan Astana’nın devamı niteliğindeki Tahran toplantısında dilediğini elde edemedi. Kürtlere yönelik yeni planını devreye sokamadı. “Bir gece ansızın” dese de “realize” edip iç politikada propaganda malzemesi yapamadı.
NATO toplantısından da boş dönmüştü. Gitmeden önce içeride esip gürlese de Madrid’te İsveç ve Finlandiya’nın üyeliğine onay vermek zorunda kaldı. Kuzey Doğu Suriye ya da Rojava bölgesine yönelik yeni bir operasyon hesabı askıda kaldı.
Ancak seçime giderken Kürtlerin acısı üzerinde yeni bir “başarı”ya çok ihtiyacı var. Ekonomideki kötü gidişat, yüksek enflasyon, işsizlik, yüksek kur ve düşük TL ve buna eşlik eden yolsuzluk, usulsüzlük tükenişi hızlandırırken tek çıkar yol olarak Kürtlere yönelik “bölücülük” ve “terörizm” politikası kalıyor. İçeride HDP’ye yüklenecek, baskıyı ve hukuksuzluğu artıracak, dışarıda savaş politikasına sarılarak kendine yol açacak. Muhalefeti de bu yolla köşeye sıkıştıracak…
Ancak bu defa ne ABD ne Rusya Rojava bölgesine yapılacak askeri harekata yeşil ışık yaktı. Bunun nedeni onların Kürt dostu oluşu ya da barıştan yana tutum aldıklarından değil. Emperyalistler, Kürtlerin kanı üzerinde süren pazarlıkta yeni kozlar ileri sürme çabasındalar. Erdoğan yönetimine pahalıya mal olacak hesaplar yapılıyor. 2015 seçimlerinde kazanmış olduğu şiddet yolunu bir kez daha deneyerek başarı elde edeceğini ummakta olan Erdoğan’ı adeta esir almış durumdalar.
Daha doğrusu Türkiye halklarının ödeyeceği pazarlıklar peşindeler. Erdoğan’ın seçimleri kazanmak için her şeyi vermeye hazır olduğunu bilen emparyal güçlerin bu süreci tepe tepe kullanacaklarını tahmin etmek zor değil.
Erdoğan ne kadar esip gürlerse gürlesin önünde sonunda tüm hesabı kazanacağı seçim üzerine kurulu. Ve bundandır ki, Tahran’da yapılan Astana’nın devamı niteliğindeki toplantıda yeni bir sınır ötesi harekat için umduğunu bulamayan Erdoğan bu defa soluğu Soçi’de aldı. Putin ile görüşmesinin esasını da ekonomideki çıkmaza kaynak bulma ve aynı zamanda Rojava bölgesine yönelik harekata onay alma üzerinde şekillendi. Erdoğan yönetimin Batı ile ilişkilerindeki zikzakları bir avantaj olarak değerlendirmede acele eden Putin, fırsatları kara çevirmekte gecikmedi. Erdoğan’ın sıkışmışlığının farkında olan Putin, Akkuyu Nükleer Santralinin üzerindeki tüm hakları Rusya listesine kaydederek Erdoğan’a kaynak yarattı! Rus oligarkların kaynaklarının Türkiye’ye aktarımı konusu da Putin’in hesaplarından biriydi. Doğal gazda kısmen Ruble ile ödeme, MİR kartın devreye sokulması, Rosatom’un Akkuyu Nükleer AŞ’ye sermaye aktarımı, Ziraat Bankasının yeni kaynak aktarım merkezine dönüşmesi Soçi görüşmesinin temel konuları oldu. Erdoğan’ı Özbekistan’da yapılacak “Şangay Beşlisi” toplantısına da davet etti.
Diğer tarafta sınır ötesi operasyona “olur” alma çabasındaki Erdoğan, Soçi dönüşünde yaptığı açıklamada, Putin’in Suriye yönetimi ile birlikte hareket etmelerini önerdiğini açıkladı. Kürtlerin kazanımlarının gasbı üzerine kurulu pazarlık yeni bir boyut kazanmış bulunuyor. Erdoğan’ın Esad ile yapacağı telefon görüşmesi haberi yandaş medyada yer aldı. Daha şimdiden hazırlıklara başlandı. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Suriye Dışişleri Bakanı ile Belgrat’taki bağlantısız ülkeler toplantısında ayaküstü görüştüğünü açıklaması da önümüzdeki dönemin rotasına ilişkin ip uçlarını veriyor.
Erdoğan, Putin’den sınır ötesi harekat için onay alamamıştı. Ancak SİHA ve İHA’larla sınır ötesine yönelik hareketlilik arttı. Rusya’nın Erdoğan’a “sınırı aşmadan” sürecek bir harekata izin verdiği anlaşılıyor. Bir güçten bu yana suikastlar, obüs atışları sürüyor. Kürtlere içeride ve dışarıda rahat yok. Bölge egemen devletleri ve emperyalist güçler Kürtlerin kanı ve canı üzerinden pazarlık sürdürmeye devam ederken tek çıkar yol halkların dayanışması ve direnişi. Emperyalizme ve bölge egemen güçlerine karşı barışı, demokrasiyi, hakların eşit ve özgür geleceğini ancak ezilen ve sömürülen halklar, işçi ve emekçiler sağlayabilir. Dönem mücadeleyi ve dayanışmayı büyütmeyi gerektiriyor.
- Emperyalizm, savaş ve yeni dönem 21 Ekim 2023 04:47
- Filistin ve TBMM'de gizli görüşme kararı 14 Ekim 2023 04:51
- Ankara saldırısı ve iktidarın yeni planı 07 Ekim 2023 04:50
- Yine Gezi, yine hukuksuzluk 30 Eylül 2023 04:53
- İktidarın politikalarına boyun eğen muhalefet yol alamaz 23 Eylül 2023 04:51
- CHP Tanrıkulu'yu AKP'nin önüne attı 16 Eylül 2023 05:32
- Karaburun Bilim Kongresi; kapitalizm ve yıkım 09 Eylül 2023 04:45
- 1 Eylül Dünya Barış Günü ve dinmeyen savaşlar 02 Eylül 2023 04:45
- Antep’teki işçi direnişleri ve gösterdikleri 26 Ağustos 2023 04:26
- Yargıtaydan hukuksuzluğa bir onay daha… 19 Ağustos 2023 04:57
- Yeni dönem ve dayatılan "yeni" yaşam tarzı 12 Ağustos 2023 04:40
- Diyanetten Kobanê davası fetvası 05 Ağustos 2023 05:05