14 Ağustos 2022 04:54

Hem Hiroşima, hem Nagazaki

Tsutomu Yamaguchi (YouTube/ Simplicissimus hesabından alınan ekran görüntüleri. Kolaj: Evrensel)

Paylaş

77 yıl önce, 6 Ağustos 1945’te, bir atom bombası Hiroşima’yı bir anda kavrulmuş bir düzlüğe, bir tür çöle çevirdi. Bu nükleer saldırıyı gerçekleştirenler on binlerce insanı acımasızca öldürdüler. Bu nükleer katliamdan kurtulanların (Hibakusha) payına ise çok ağır, ömür boyu sürecek bedensel ve duygusal yaralar düştü.

Tsutomu Yamaguchi kurtulanlardan biriydi. Bir mühendis olarak Hiroşima’ya gönderilmişti ve görevi bitmek üzereydi. 6 Ağustos sabahı, atom bombasının Hiroşima üzerinde patlatıldığı ana ve hemen sonrasında olanlara tanık oldu. Yamaguchi geceyi yaralı olarak bir sığınakta geçirdikten sonra 7 Ağustos sabahı büyük zorlukla tren istasyonunu buldu. Her nasılsa kimi trenler hâlâ çalışmaktaydı. Bunlardan birine binmeyi başardı. Ertesi gün, 8 Ağustos sabahı, evinin bulunduğu Nagazaki’ye ulaştı.

Nagazaki’de gittiği hastanede karşısına çıkan hekim, okuldan arkadaşı olmasına karşın yüzündeki yanıklar nedeniyle onu tanıyamadı. Eve vardığında bu kez onu annesi ve eşi tanıyamadılar. Yamaguchi yaralı olmasına karşın ertesi sabah, yani 9 Ağustos sabahı işyerine gitti ama müdürü anlattıklarına inanmadı. Müdürünü ikna etmek için uğraşması gerekmedi. Birkaç dakika sonra, saat 11:02’de, Yamaguchi’nin anlattıkları bu kez Nagazaki’de yaşanacaktı.

Nagazaki’ye yönelik nükleer saldırı çok daha güçlü bir bombayla gerçekleştirilse de kentte bulunan tepeler nedeniyle bombanın etkisi Hiroşima’ya atılan bombanınkinden daha büyük olmadı. Yamaguchi bu saldırıdan da canlı olarak kurtuldu. Ama iki kere yüksek radyasyona maruz kalan bir kişinin canlı kalması büyük acılar çekeceği anlamına geliyordu. Kısa süre sonra saçları döküldü. Kollarındaki yaralar kötüleyerek kangrene döndüler. Yamaguchi sürekli kusuyor; değil yemek yemek su bile içmekte büyük güçlük çekiyordu.

Ama Yamaguchi direndi. Henüz 29 yaşındaydı. Nükleer saldırıdan kurtulan eşi ve çocuğunun varlığından da güç alarak, ölümden döndü. Uzun süre yaşadıklarını konuşmaktan kaçındı ve içini şiirlere döktü. Ama yaşlandıkça nükleer tehlikeye karşı çıkması gerektiğini kavradı ve 21. yüzyıla girerken anılarını yayımladı. Sonra nükleer silah karşıtı harekete katıldı. Yaşamı ve mücadelesi 2006’da bir belgesele konu oldu. Aynı yıl New York’a giderek, Birleşmiş Milletler’de nükleer silahsızlanmanın önemi üzerine bir konuşma yaptı.

Yamaguchi iki kez nükleer saldırıya maruz kalan ama kurtulan tek kişi değil. Onun gibi 165 kadar Hibakusha olduğu sanılıyor. Ama içlerinden yalnızca Yamaguchi, Japonya devleti tarafından resmi olarak tanınmak için uğraşmış. Bu statünün, sesini genç kuşaklara duyurmaya yardımcı olacağına inanan Yamaguchi, 2009’da çifte Hibakusha olarak tanınmayı başarmış.

Birçok Hibakusha gibi kansere yakalanan Yamaguchi 2010’da 93 yaşında öldü. Yamaguchi’nin mücadelesi ve sözleri, Ukrayna’nın işgali bahane edilerek yeniden gündeme getirilen, “Nükleer silahlanma zorunludur,” yalanına ışık tutuyor. Bu sözleri anımsayalım: “Atom bombasından nefret ediyorum çünkü atom bombası insanlık onurunu yok ediyor.”

Türkiye’de ve tüm dünyada bulunan nükleer silahlara karşı çıkmak bir zorunluluk. Çünkü nükleer silahlar bir ölüm kalım meselesi.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa