Beşiktaş Süper Lig’den çekildi

Salı günü başlayan Türkiye İş Bankası Satranç Süper Ligi’nde ilk dört tur geride kaldı. Ancak daha önemlisi Türkiye satrancının her geçen gün daha geriye gitmesi. Yıllardır Satranç Süper Ligi’nde yer alan ve Kaptan IM Umut Atakişi’nin liderliğinde Süper Lig tarihinde en çok şampiyonluğa sahip olan Beşiktaş kulübünün Süper Lig’den çekilmesi satranç adına hem büyük bir kayıp hem de büyük bir utanç. Bu durumu sadece kulübün mali disiplini açısından değerlendirmek eksik bir analiz olacaktır. Süper Lig’de mücadele edebilecek bir takım yaratmanın satrançtaki yıllık maliyetinin yaklaşık olarak 200-400 bin TL arasında olduğunu düşünürsek Beşiktaş gibi bir kulüp için bunun sorun olmayacağını söylemek pekala mümkündür. Satranç Federasyonu yöneticileri ise Beşiktaş gibi değerli bir markayı kaybetmelerinin kendileriyle alakalı olmadığını düşünmekteler çünkü sorunun kendileri olduğu gerçeğini kabul etmek onlar için imkansız. On yıldır Federasyonu yöneten Gülkız Tulay, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzon gibi büyük kulüpleri satrançtaki rekabetin içine çekmeyi başaramamış, bu yönde hiçbir plan ve program üretememiş, ‘’sokakta satranç var’’ benzeri kendin çal kendin oyna etkinlikleriyle, ‘’Bir milyon lisanslı sporcumuz var’’ yalanlarıyla satrancın popülaritesini arttırabileceğini zannederek toplumun gözünü boyamaya devam etmiş; AKP’li siyasileri de arkasına alarak koltuğunu korumayı başarmıştır. Federasyon para kazansın mantığıyla olur olmadık herkese antrenör belgesi verilmesi ülkedeki satranç eğitiminin dibe vurmasına neden olmuş, okullarda seçmeli ders olan satranç bu özelliğini kaybetmiştir. Zamanla saygınlığını da kaybetmiş olan satrancın Beşiktaş’ı kaybetmesi maalesef doğal bir sonuç haline gelmiştir. Yönetim açısından Beşiktaş’ın kaybedilmesinin pek de bir önemi yoktur çünkü ekonomik durumu çok iyi olan aileler yüzbinlerce lira harcayarak çocuklarına özel eğitim verdirmekte, aralarından çıkan birkaç özel yetenekle küçükler kategorilerinde başarılar kazanılmakta ve bunu kendi başarısı gibi gösteren yönetim kapitalist çarkı döndürmeye devam etmektedir.

Süper lig dediğimize de çok aldanmayın yılda bir defa bir araya gelen takımlarla 15 günde bitiyor ligimiz. Federasyonun kulüplere ekonomik desteğinin olmaması nedeniyle yıl içine yayılan gerçek bir lig kurulması da mümkün görünmüyor zaten mevcut yönetimin de pek umurunda değil. Sadece kendilerine yetecek bir ekonomi kuranlar satranç sporcularını ve ailelerini sömürürken satranç da kan kaybetmeye devam ediyor. Korkarım bu hızla gidersek yakında İş Bankası’nın sponsorluğunu da kaybedeceğiz.  Başımıza sardıkları bu kasvetten uzaklaşmak için 44’ncü satranç olimpiyatındaki güzel bir oyunla devam edelim.

Wesley So (2773) - Hrant Melkumyan (2634)

1.e4 c6 2.Ac3 d5 3.Af3 Fg4 4.h3 Fxf3 5.Vxf3 e6 6.Fe2 Fc5 7.0–0 Ad7 8.exd5 cxd5 9.Kd1 Agf6 10.d4 Fe7 11.Fd3 0–0 12.Ff4 Ab8 13.Ae2 Ac6 14.c3 Ke8 15.Ke1 g6?! [Bu hamle şah kanadını zayıflatıyor, h6 daha iyi] 16.Ag3 Ad7 17.Ke3 e5 18.Fh6? [Bu hamle şüpheli olmakla birlikte sinsi bir tuzak kuruyor] 18...e4?? [Melkumyan konumdaki gizli fırsatları fark edemeyerek tuzağa düştü. Diyagramda beyazın kazanan hamlesini bulmaya çalışabilirsiniz]

[18...Ff8! 19.Fxf8 e4! ve siyah üstün] 19.Kxe4!! [Harika bir feda ve kabul edilmesi durumunda altı hamlede inanılmaz güzellikte bir mat geliyor 19...dxe4 20.Vxf7+!!  İkinci şok. Diyagram

20…Şxf7 21.Fc4+ Şf6 22.Axe4+ Şf5 23.g4+ Şxe4 24.Ke1+ Şf3 25.Fd5# Diyagram]

Mat olacağını anlayan Melkumyan fedayı reddetti, oyuna dönelim. 19...Af8 20.Kf4 f5 21.Axf5! [Kuşatılmış şaha ulaşmak için hatları açmak gerekiyor] 21...gxf5 22.Kxf5 Vd6 23.Vg4+ Ag6 24.Kxd5!! Vf6 [24...Vxd5 25.Fxg6 Şh8 26.Fxe8 Vg8 27.Fh5 Beyaz çok üstün] 25.g3 Ff8 26.Kf5 Ve7 27.Fc4+ Şh8 28.Fg5 [Konumu savunmanın imkânsız olduğunu gören Melkumyan terk etti.] 1–0